izledimler

Sadeyim Sadesin Sade :)

Yine gezinirken rastladığım bir mini belgesel. 3 bölümden oluşuyor. Japon yaşam alanı düzeltme kraliçesi Marie Kondo ile ilgili belgesel. ” SPARKING JOY “ Sadeleşme diğer popüler adıyla minimalizm ile ilgili yıllar önce ben de detaylı bir yazı düzenlemiştim mutlaka göz atın derim 😉 aşağıya ekledim linki.

Marie Kondo enerjisi çok tatlı bir kadın. Konuşması duru duruşu. Konmari denen tekniği ile birçok insana feyz olmuş bir kadın. Bişi diycem amaaaa 🙂 Vizontele filminde karakter diyor ya “ Vallahi benim aklıma gelmişti” . İşte Marie hanım kızımızın da çoğu önerdiği şey benim zaten kendim için ve çevrem için önerdiğim uyguladığım adımlar, detaylardı düzen ve disiplin adına. O yüzden keşke ben de böyle bir işe, mesleğe sahip olsaydım diyorum. Çünkü çok zevk alırım arkadaşlarımın evini ,odasını düzenlerken toplarken falan.  Belgeseldeki Marie Kondo’ yu bekleyenlere şaşıyorum Çünkü bana göre o kadar kolay basit ki düzenli derli toplu olmak sanırım bu doğal bir beceri. Demek ki bazıları gerçekten bu konuda farklı. İzlerken hep yaa insan nasıl dağınıklıktan kurtulmak için birini bekler diye düşünüp durdum 🙂 Siz de öyleyseniz bana ulaşın CİDDİYİM YARDIM ETMEK ÇOK İSTERİM ama cadılığımı göze alarak tabi 😛 Çünkü feci eşya atıcı ayıklayıcı sorgulayıcı ( atmaktan kasıt çöp değil mutlaka birilerine ulaştırırım ) ve sadeleştiriciyimdir. Bir arkadaşımın evini toplarken sonunda bana iyi ki seninle sevgili değiliz kesin ayrılmıştık demişti 🙂 Ama çok pasaklı ve istifçiydi yapacak bişi yok bazen mürebbiye oluyorum ben işte.

Seride önce bir bahçıvanın mekanını, ikincide bir kafeyi ( ama kafe sahibi kadının evine de el attı Marie o kısmı bence çok faydalıydı sadeleşemeyenlere ) , üçüncü de eski bir okul müdürü olan bir kadının ( kanser sebebiyle işini bırakmak zorunda kalmış ve hep başkaları için yardım için yaşamış ) evini düzenleme inceleme var.

Bu arada sadece düzen, sadeleşme değil duygusal paylaşımlar sihirli cümleler de var belgeselde..

Diyorum ki size “ İÇİMİZDEKİ BOŞLUĞU DOLDURAMADIĞIMIZ SÜRECE EVLERİ, TELEFONLARIN HAFIZALARINI, OFİSLERİMİZİ, DOLAPLARIMIZ DOLDURACAĞIZ. HEP ALMAK HEP ALMAK HEP SAKLAMAK BRİİKTİRMEK İSTEYECEĞİZ BU BİR GİRDAP. COPY PASTE GÜNLER YAŞAMAMAK İÇİN BU DÖNGÜDEN ÇIKMAK GEREK “

İSTİFÇİYSENİZ KESİN İZLEYİN DERİM ..

Ve izlediğinizde bakalım sizde de ayy hemen evdeki eşyaları, gardolabı bi kurcalasam mı hissi uyanacak mı ?? Ben taşınma arifesinde olduğumdan beni daha çok heyecanlandırdı bu seri. Keşke bana böyle bir iş verseler de ben de böyle bir seri çekseydim valla bayıla bayıla yapardım. Türkiye’ nin Marie Kondo su olaydım keşkeeeeeeeeeee 🙂

şundan bundan

Dergi zevkim

20200730_193210

Dergi karıştırmak bir nevi terapi bana.. Evim dergisinin eski sayıları daha kalin doluydu. Onlara bakıp duruyorum boş kaldığımda.. kadın, dekorasyon, mizah dergilerini çok seviyorum..Dijital hoşuma gitmiyor elime alıcam uzanıcam hayal kurucam feyz alıcam oh misss…

Sizin sevdiğiniz dergiler var mı? Eski dergileri atmıyorsunuz değil mi?

şundan bundan

Rahat uyku için…

Sağlıklı yaşam için sağlıklı bir uyku düzeninin olmasının gerekliliği tartışılmaz bir gerçek. Çünkü uykunun bağışıklık sisteminin güçlü kalması için önemli bir etken olduğunu biliyoruz. Bu aralar bahar alerjisinden midir nedendir bilemiyorum Kubilay geceleri uyanmaya başladı ..al onu tekrar hop yatağına götür… geniz akıntısı var sanırım öksürüyor da.. Akar alerjisi olduğu için yatağı mı değiştirsem diye düşünmüyro değilim.. Gerçi son zamanlarda yatağım da beni çok rahatsız ediyor. Sanırım yatağımızın yaşı 6 oldu.. Belki de değiştirmemiz gerekiyor artık.. Sırtım ağrıyor özellikle sabah uyandığımda… Eşimde de bel fıtığı var. Yatakları inceleyip yakın zamanda bir değişiklik yapmamız şart. Omurgayı destekleyen ortopedik yataklar ve hassas bünyeler için tasarlanan anti-alerjik yataklardan bahseden Yatsan’ ın sitesini inceledim.

Oğlumun yatağının da yaylarının sanki gevşediğini düşünüyorum. Belki bazalı bir yatak alırsak depolama konusunda da bana yardımcı olabilir. Malum ev küçük odalar küçük…ve çocuk olduğu için dönüşümlü ihtiyaç duyulacak eşyalar oluyor. Bazalı yatak kurtarıcı olabiliyor. Arabalı yatak aldığıma pişmanım biraz açıkçası…Kumaş, suet veya deri olabilir …yani yeni baza..

Bir sürü model tarz var…bu ara beyaz sevdalısıyım..beyaz tercihim olucak büyük ihtimalle..

Bir de ayakları yüksek olsun istiyorum. çünkü yatak altını temizlemekte çok zorlanıyorum şimdikinin…çeksen  bir türlü çekmesen bir türlü..rahatça vileda yada elektrik süprügesi girebilse iyi olur.

Görümceme almıştık Yatsandan beyaz bir yatak yıllar once .hala taş gibi duruyor o da bembeyazdı ne güzel.. Kubilay’ a beyaz almam ama sanırım.. bi de altında bir yatak daha olanlardan görmüştüm yavrulu yatak mı neydi adı sanırım. O da bir misafir geldiğinde çok iyi olur diye düşünüyorum yani yerden de kazanç olur. Tek kişilik baza modelleri arasında bunda kaldı aklım biraz… ama Kubilay’ ın odasındaki kolon yüzünden farklı yere koymam gerekecek..öff

 

 

Sitede çok güzel yataklar, uyku ürünleri var. Aklım birkaç şeyde kaldı. Karar vermek için bir Yatsan mağazasına gitmek incelemek istiyorum. Kişiye özel üretim de yapılıyormuş bu arada. Sizlerin de yatak konusunda tavsiyesi varsa yorum bırakırsanız sevinirim 🙂 özellkle bu yavrulu yataklardan kullanan var mı?

blog keşfi, şundan bundan

Sadeleşme…Minimalizm…

20161120_223534 Aşağıdaki yazımı yazalı günler oldu ama bir türlü bloga eklemek fotoğrafları ayarlamak nasip olmamıştı. Artık ekleyeyim dedim ;


Uzun zamandır yorucu gelmeye başlayan tempom beni derin düşüncelere saldı. Okudum, okudum, okudum, okudum….. videolar izledim… hayatlar izledim..

Ve değişim gelişim başladı sanki. Heyecanlandım. Çabucak olsun istedim kendimi kastım zorladım… Çünkü iyi geleceğini biliyordum yapacaklarımın, öğrendiklerimin…bu felsefenin bu akımın..

Neydi bu… SADE HAYAT, SADELİK, MİNİMALİZM….

Evet ben ıncır gıncır seven çocuk ruhlu bir kadındım. Evet anıları severim. Evet takıntılı sevdalarım vardır. Örneğin kalpler, Snoopy, Yıldız, Melek…gibi semboller. Sonra ben kutu severim. Boy boy farklı kutular… Kitap kurduyumdur… Kitaplar…dergiler…20161120_223604

Ama sindirdim … İçim aldı yaptığım şeyi… hazırmışım demek ki.. demek ki bana göreymiş bu. Demek tam zamanıymış. Hem sonra kendi kendime demiştim ki MÜKEMMELCE UYGULAMAK ZORUNDA DEĞİLİM. İSTEDİĞİM KADAR İHTİYACIM OLDUĞU KADAR….VE KENDİME BASKI YAPMADAN…TADINDA…. Çünkü okuduğum değerli deneyimlerde de bu nokta özellikle vurgulanmıştı. Kendini sıkmamak, zorlamamak…20161120_223625

Bir bütün halinde açıklayamayacağımı düşündüğüm için ve hiperaktif bir ruhum beynim olduğu için ayrı ayrı aklıma geldikçe yazacağım gelişmeleri, yaptıklarımı, düşündüklerimi…

Öncelikle altta yazdıklarımda nerden gördüm neden yaptım nerden öğrendim toparlayamayacağım için etkilendiğim, takip ettiğim, feyzaldığım, beğendiğim blog / kişi / kitap / adresi de yazayım. Bunlar not alabildiğim linkler, aslında nette bir sürü video izledim yazı okudum bununla ilgili……Sonra kendi adımlarımdan bahsedeyim.

 

  • Çorapları hep tavsiye edilen gibi top top katlamaktan vazgeçtim. Kesinlikle farketti düzen açısından. Dağılma riski düştü böyle olunca.. epey zamandır hiç dağılmadılar. 20161113_091958
  • Oğlumun anaokulu etkinliklerini sakladığım kutuyu boşalttım.. Fotoğraflarını çekip arşivledim. Okulun verdiği haftalık raporları da tarayıcıdan tarayıp anı olarak mail adresime gönderdim. Böylece hem gözümü yoran kutu kalabalığı eksildi hem tozunu alacak yer ayarlayacak bir şey kalmadı bu konuda. karnem
  • Anı olarak sakladığım birçok şeyin fotoğrafını çekip arşivimde saklıyorum. Başkasının işine yarayabilecek bir şeyse verdim, değilse attım. İç sesimi dinlemeye çalıştım. Saklamanın bana ne fayda sağlayacağı ile atmamanın sağlayacağı fayda arasında muhakeme yaptım… istediğim ferahlığa kavuşmak için kendim için doğru karar vermeye çalıştım. Karnelerim konusunda biraz kararsızım biraz bekleticem sanırım… 20161120_131900
  • Kullanmadığım takılar, tokalar, aksesuarlar, çantalar, …..vb  Satma imkanım olanları satmaya çalıştım ama beceremedim çünkü hem sabırsız biriyim hem de sanal ortamda güven sıkıntısı zorluyor insanı…çoğunu verdim…bir iki satma maceram işe yaradı o kadar.. Verdiğim insanların memnuniyetinden memnuniyet duyarak kendimi çok iyi hissettim. Zaten her zaman verdiğimde bana gelir istediğim şeyler…buna inanıyorum… ama artık sadece çok isteyeceğim çok seveceğim ihtiyaç duyabileceğim ve işlevi olan şeylere açık olmaya çabalıycam sanırım. Yoksa ver al ver al…bi anlamı yok…yani aynı döngüye girmenin ve yorulmanın…sadeleşmekve en önemlisi sade kalmaya devam edebilmek…
  • Tişörtleri atletleri üstüste değil de yanyana dizmek… bunu uygulayamayacağımı sanarken….önyargılı davranmayıp denedim…ve hoşuma gitti. Hemen dağılan tşört yeri hala düzenli..şaşırdım 🙂 buna devam..almak daha kolay ve araya eklemek daha kolay. 20161120_205120
  • Oğlumla zaten ara ara oyuncaklarını eler bir yerlere verirdik. Bu sefer vermeyeceklerimizi de gözönünden kaldırma işine önem vermeye çalıştım.. Çünkü “ daha sade bir hayat” kitabında dikkat dağınıklığı, uyku sorunu, öfke..vb durumlara oda dağınıklığının sebebiyet vermesi detayı çok derin anlatılmış. Etkilendim ve inandım. Uygulamaya çabalıyorum. Kitaplığı elden geçirmek lazım…diyorum ya adım adım…zaman buldukça ve en önemlisi enerji buldukça 🙂20161120_205250
  • Evet kitaplar kıymetli… Eskiden kocaman bir kütüphanem olsun isterdim..şimdi ııh… sadece çok sevdiğim başucu kitaplarım önemli… diğerlerini paylaşırım muhim değil dedim ve eledim epey…güzel oldu… ben okudum sıra başkalarında… ayrıca toz açısından, göz açısından, …o açısından bu açısından 🙂 bir de çekmeceli düzenleyeciler, kutular ve kavanozlar kullandım etiketler di  hediye kağıtlarıydı …vs 20161120_223521
  • Evde oldum olası onlarca temizlik malzemesi zaten kullanmazdım.. Şimdi iyice sadeleşme hevesim var… Evdekilerin bitmesini bekliyorum…. Araştırıyorum… karbonat, sirke, arapsabunu, zeytinyağlı sabun, beyaz sirke, tuz…….. çok basitçe çözülecek temizlik sorunlarına hem bir sürü para vermeye hem de havamızı cildimizi zehirlememize gerek yok. Bakalım daha yolum var bu konuda.. minik adımlardayım.
  • Alışveriş yaparken dürtülerimi değil de beynimi dinlemeye çalışıyorum. Sorular basit zaten…”ihtiyacım var mı”……işte bu… bütün gün yoruluyorum, çocuğumu özlüyorum, evimi özgür olmayı özlüyorum…ve kazandığım parayı hevesle, pazarlama hileleriyle veya başkalarına hoş gözükmek için değil hür irademle mantığımla harcamam gerektiğine emin oldum. Bunu olabildiğince yapmaya çalışıyorum. Baskı yok. Eziyet yok. Çok istersem takarsam biraz beklemeye çalışıyorum. Sorular soruyorum. Hep istediğim taktığım bir şey ise…bir daha bulamayacağım bir şey ise ve de uygunsa fiyatı yine alıyorum üzmüyorum tatlı canımı.. kısacası sorgulamadan alışveriş yapmıyorum.
  • Hayatımın, hayatımızın ( eşim, çocuğum, sevdiklerim ) daha sağlıklı daha etkin daha anlamlı yaşanması için geçici değil kalıcı iyilikler yapmam gerekiyor. Örneğin daha iyi bir süpürge…örneğin çamaşır kurutma makinesi ( oğlumun doktoru evde çamaşır kururtmayacaksınız dedi mesela…malum akar alerjisi vs ) … ıncıra gıncıra vereceğim parayı daha etkin harcamalara kanalize etmeye çalışıyorum artık…yani GERÇEK İHTİYAÇLARIMA…zamanımı iyi kullanmama yardımcı olucak pratik çözümlere.. ve de sağlığımız için iyi olucak seçimlere…Bunlar da zamanla olucak tabi..çünkü bütçemizi ayarlamamız gerekiyor. Mesela ne zamandır kötüleşmiş duşakabin silikonları yenilettim. Asıl ihtiyaçlara,eksikliklere odaklanmak onları halletmek daha önemli. Ha bugün ha yarın yaparım dememek atak olmak gerek hele de sağlık ve temizlik konularında 20161115_17514720161120_223431
  • Mail adresine gelen bir sürü mail…reklam, alışveriş çağrısı, ilgim dışındaki blog takipleri…. Sanal dünyada da tutumlu olmalıydım. Çünkü vaktim çok kıymetliydi. Mecbur hissetmeden takip etmeli, ilgilenmeliydim. Birçoğunu takipten çıkardım. Birçoğunu mail listesinden çıkardım. Arşivleri taradım. Gereksiz veya artık anlamını yitiren saklanmış mailleri sildim. Ara ara da kolaçan etmeye revize etmeye devam tabi ki.
  • Eve alınan elektronik aletlerin, eşyaların kullanım klavuzları, tarihi geçen garanti belgeleri vb… lazım olabilecekler ya tarandı maile gönderildi yada netten bulunup yine mailde arşivlendi. Ohh atıldı mı koca bir klasör daha…misssssss
  • Kuzumla etkinlik yapmayı seven ben kurdelaydı boncukdu düğmeydi boruydu teldi saklamışım da saklamışım….. kendime çekmeceli bir düzen kurdum.. oraya sığanlar dışındakileri ise….işlerine yarayabilecek olanları tabi…oğlumun okuluna gönderdim. Zaten şansıma onlar da bizlerden geri dönüşümle ilgili bir proje için atıklar istiyordu süper oldu. İçim rahat etti.
  • Dikişle hiiiç ilgisi olmayan benin dikiş kutusunda bir sürü iplik bir sürü düğme (evet düğme biriktiriyordum 🙂  rengarenk düğmeler ) dikiş kutusu bal dök yala oldu 🙂 🙂 20161119_133047 20161119_133131
  • Dergileri çok severim hele de dekorasyon ve kadın dergilerini… 20-30 kadar dergiyi vakit ayırdıkça tekrar inceledim. İçinde etkilendiğim şeylerin fotosunu çektim notlar aldım ve hepsini kağıt toplayan abilere verdim. Koca bir boşluk oldu kütüphanemde…dergiler hep var..yine olucaklar…sonu yok yani…o zevkimi yine eşden dosttan yada para verip sağlıycam nasıl olsa… toz tutturmaya gözümü yormaya gerek yok…
  • Artık koleksiyon duygum kalmadı sanırım… eskiden peçete biriktirirdim mesela… şimdi yoruyor beni fazlalık geliyor eğer yakın zamanda kullanmayacağım bir şey ise… yani işlev takıntısı başladı sanırım.. çok az işlevsiz şeyim olmalı diye düşünüyorum..yani çok çok sevmem kopamam gerek onun benle kalması için… mesela birkaç oyuncağım gibi..yada mutlaka birilerine hediye edeceğim zamanını beklediğim defter, takı…vb şeyler.. onlar da hem tutumluluk hem de manevi tatminlerim benim.
  • Hayatımda çok çok istediğim taktığım şeyler var…. Mesela beyaz demir karyola…. mesela sallanan sandalye…mesela beyaz gardolap… hepa filtreli süpürge…daha iyi bir semtte daha ferah kullanışlı bir ev…daha çok seyahat… sevdiğim desende eşyalar…işimi kolaylaştıran aletler….daha çok eğlence… daha çok sinema…daha çok okumak…daha çok özgürlük…daha çok stilim olan bana uygun giyinmek…gibi gibi… işte bunlara enerji ve para harcamak….
  • Az insan… öz insan…sahtelikten çok samimiyet…kafama ruhuma uygun insanlar…sınırlar…sınırları korumak… üzmemek üzdürmemek..
  • Ya zayıflarsam ya bu çok yeni ama… ya şu olursa ya bu olursa anısı var diye saklanan giysiler..….. güle güle dedim nerdeyse hepsine… ihtiyacım olan bana ya hediye olarak gelir nasılsa (dostlarımdan giysi alırım hiç çekinmem sağolsun onlar da bana teklif eder paylaşırlar birinin burun kıvırdığı diğerine cennet çünkü) …ya da ben alırım kendime…vermeyi de almayı da severim bu hayatta… aynı renk askılar almak istiyorum tüm dolapdaki askılar aynı olsun istiyorum. Düzen intizam uyum çok seviyorum. İşte bu uğurda para haracayabilirim sıkıntı yok (tabi para oldukça 🙂 ) karton ayakkabı kutuları itici görünmeye başladı gözüme ve ne kadar kutu üstüne içinde neler olduğunu yazsam da bir şekilde karmançorman oluyor dolap…işte onlar için de şeffaf kutu alacağım. Daha güzel görünücek ve alırken daha hızlı kolay olucak dolaptan.
  • Makyaj malzemelerim zaten bir minik çanta.. onlara ellemeye gerek kalmadı bile. Sık makyaj yapmıyorum da. Buzdolabımda hep gülsuyum durur ara ara silerim yüzümü. Bazen de maden suyu sürerim içerken bir yandan 🙂 Çok bakım yapmıyorum kendime.. artık buna kanalize olmalı belki de yani kendimle ilgilenmeye kendime iyi bakmaya….malum 40 a 2 kaldı..doğal yağlar, doğal maskeler gibi… Şampuan, sabun seçmem denemem gerek… kimyasalı az olan…
  • Mutfak dolaplarını kurcaladım. Bir sürü servis tabağı fazladan tuzluklar saklama kapları…vb.. 3 koca torba eşya..ihtiyacı olan bir iki aileye verildi..ohhh miss..onlar mutlu ben mutlu.. böylece dolap temizlerken de rahat edeceğim artık.
  • Evde oldum olası kırık, çatlak, bozuk şey sevmem, istemem…ya tamir olacak tez zamanda ya da evden çıkacak… bazen büyük masraf gerektiren şeyler oluyor işte o zaman sinir oluyorum…çünkü dedim ya sabırsızım hiperaktifim…planlar işler bitmiyor tabi evde.. Evin bereketini kaçırdığına eminim bozuk kırık çatlak şeylerin…

İşte böyle…daha bir sürü şey var belki yazacak ama şimdilik bu kadar 🙂

Huzurlu günler diliyoruuummmmm …..

aldımverdim, şundan bundan

Deney tüplerinden baharatlık mı?

Yaptım oldu.. Gittigidiyor dan deney tüpü aldım ve böyle kullandım 🙂 keşke daha kalınını alsaydım diyorum yalnız.  Görüntü güzel.. çevirmeli yerine tıpa olsaydı kullanım daha rahat olurdu. Yine de taktığımı yaptığım için mutluyum. Penguenleri çoook sevdiğimi söylemiş miydim 🙂 Eğer geçmişte bir hayvansam kesin penguendim diyorum ve yazıyı burda bitiriyorum 🙂

baharat

aldımverdim

Camdan mutluluklarım…

banyo su

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Cam detaylara takığım. Özellikle kavanoz, şekerlik gibi. Uzun zamandır taktığım çeşmeli şişeyi ( şişemi diyim sebil mi diyim ) nihayet kendime hediye niyetine aldım 🙂

Ve banyoya kulak çöpü, pamuk koymak için minnak kavanozlardan aldım. İki şey de beni çook mutlu etti.

Çeşmeli şişenin internetteki resimlerinden kolaj yaptım sizlere. Benim içimi açan görüntüler bunlar. Benimki şimdilik su dolu 🙂 sonraa limonataydı, meyvesuyuydu, ayrandı artık kafama göre takılırım.çeşme

Banyoya koyduğum kavanozları her yerde bulmak kolay. Ama bu çeşmeli aşkımı nerden aldığımı merak edenleriniz olabilir diyerekten açıklamak isterim. Gittigidiyordan aldım. Kargo dahil 70 liraya. İnternetten cam bir şey almak çok riskli o yüzden çok kasıldım açıkçası ama çok istiyordum ve paşabahçe gibi yerlerde türevleri çok çok pahalıydı. Şükür hiçbir sorun çıkmadı.

şundan bundan

ÇOOK İSTİYORUUUMMMM !

isteklerListe yapmayı , herşeyi yazmayı çiziktirmeyi çok seviyorum. Bir çeşit rahatlama yöntemi benim için..Geçenlerde yazmışım bu listeyi..bloga koyarım diye saklamışım..…uğraşmış kolaj da yapmışım.. unutmuşum…Hatta içlerinden ikisini yaptım bile 🙂 Yanına yazdııımmmm hangilerini yaptığımı 🙂

Eveeettt .. işte hayallerim,,ihtiyaçlarım,, isteklerim,, kafama taktıklarım,,

  • Türkan Şoray’ ın kitabı.. “Sinemam ve Ben ” mutlaka almalıyım… anneme okumalıyım…annem çok sever.. ben de çook severim…
  • Yeni koltuklar..9 yıldır eflatun koltuklarlayım… leş gibi oldu..inatla yıkatmıyorum..çünkü alacam da alacam yeni koltuk…
  • Beyaz demir yatak..bazalı yataktan böööğk geldi…
  • Ikedaki divan…
  • Sallanan sandalye sevdam devam ediyor….hamileyken çok istemiştim olmadı…
  • Cibinlikli sığınma köşesi hayal ediyorum. Kitaplara, defterlerime gömüleceğim bir köşe… Oldum olası cibinlik sevdam vardır. Ama kısmet olmadı bir türlü. Yatağımıza istedim eşim hık mık dedi öyle kaldı… şimdi kendime bir köşe hayal ediyorum…
  • Bulut şeklini çok sevimli sıcak buluyorum.. bulut şeklinde minderlerim olsa..
  • Kendi baharatlığım için labaratuvar tüpleri almak istiyorum…
  • Ikeadaki şirin mumluklardan istiyorum..Hani fener gibi olanlardan…
  • Mutfaktaki bambu masayı yokedip yerine yuvarlak minik bir masa istiyorum
  • Ekoseli, pötikareli, puantiyeli herşeyden istiyorum 🙂 etekler , pantalonlar, örtüler, bluzlar, tabaklar……ne varsa..
  • Minicik banyomuzdaki klozet üstüne beyaz raflar istiyorum yada minik bir dolap olabilir. Tuvalet kağıtlarıydı ıvır zıvırdı koymak için..
  • Yine kahkül istiyorummm..belki de kısa saçlar… saçta kuyruk…. ( YAPTIRDIIMMM KISACIK KAHKÜLLER 🙂 KESTİRDİM AMA KUYRUK IIIH DAHA ZAMANI VAR ONUN  )
  • Süperman tişörtü istiyorum… kafamdaki kare oğlum babası ben süperman tişörtü giymişiz dolanıyoruz 🙂
  • Süslü yakalar var ya kolye gibi…o yakalardan istiyorum..
  • Şirin süslü bir şemsiye…. ( LEOPAR DESENLİ BİR ŞEMSİYEM VAR ARTIK 🙂 )
  • Sütlü kahve bir kaban, palto… ve üstüne o tonlarda bir şal…camel mı derler ne ekoseli..
  • Siyah beyaz çizgili tayt…
  • Benim düdük oğlum yepyeni rimelimi nereye attıysa naptıysa yok yok yok… yeni bir rimel şart..rimelsiz makyaj öksüzdür…
  • Tek sürdüğüm ruj kırmızı rujum..onu da sadece siyah giyindiğimde sürüyorum. Yeni yumuşak renklerde bir ruj almalı.. pastel 55 rengi gibi..hala var mı bilmiyorum pastel 55 ruj..
  • Peruk istiyorum..özellikle sarı saççççç 🙂 sırf eğlenceliikkkk
  • Kulak kelepçeleri süsleri çıkmıışşş çoook güzel ..kulak kepçesini sarıyor…almalıyım mutlaka ..
  • Dantel olan herşeyi severim.. bu ara dantel babetler ayakkabılar çok gözümü alıyor çok şıklar..

Bu arada bu Pazar yani yarın  istikamet Rize…1 hafta tatiliz… Kayınvalide, kayınpeder ziyareti… Kubilay çok küçükken binmişti uçağa.. Şimdi çok heyecanlı.. Umarım havalar da çok kötü olmaz oralarda.. Dönüşte güzel kareler ve haberlerle görüşmek üzere….Tam sonbahara girmişken bu mola dilerim ruhuma bedenime iyi gelir.. Eylül bitiyor Ekim kapıda.. severim Ekim ayını.. Çünkü ekimde doğdum. Gerçi ben her ayı her mevsimi severim. Hepsinin tadı aroması bambaşka… Kışın lahana gibi giyinmeyi, kalın renkli desenli çoraplar giymeyi, yazın tiril tiril etek uçuşmasını , denize dalmasını…

Bir ünlü röportajında demişti ki… ” Hayat bir gün… o da bugün “……

aldımverdim

Siyah Beyaz Kareler..

CIMG4671

Resimdeki gibi toplu çerçevelerden hoşlanıyorum. Heves ettim aldım internetten. Çocukluk fotolarımı ve ortaya da Kubilay’ ın şaşkın beni gülümseten resmini koydum. Holdeki boş duvarda yerini aldı bu güzel kareler..Resimleri sık sık görmek beni mutlu ediyor. Gerçi zamanın hızını anımsatması biraz hüzünledirip endişelendiriyor. Zaten endişeye musait bir yapım var ne yazık ki 😦 Neyse herşeyden bir güzellik çıkarmalıyım..Ne güzel bir söz var ya ” Endişenin panzehiri harekettir “.. Buy yüzden daima iyi yönlere, şeylere hareket etmek felsefem…

Güzellikler, renkler, sevgi, yardımlaşma, muhabbet, müzik, sinema, çocuklar, karikatürler, psikoloji, dans, doğa…….

aldımverdim

Kırmızıya beyaz puantiye aşkınaaaaaaa

CIMG4414CIMG4416 CIMG4415  

 

  

 

  

 

 

 

 

 

İstiyordum… Takmıştım kafayı…. Bakınıyordum… Kararsızdım…  Masraf yapmayayım ihtiyacım yok ki diyordum….Ama deli gibi de istiyordum… sonra amaaannnn dediğim bir dönemde alıverdim. Mudo’ dan.

  69,50 idi fiyatı indirimdeydi. 40,44 e aldım. Mutluyum. Kullanmaya kıyamam derken.. Küçük şekerpare hemen farketti ve kullanmak istedi.. Şu kaba mı koysam buna mı koysam epey oynadım yeni oyuncağımla… ve sonunda beyaza karar verdim. Umarım yıkandıkça bozulmaz.

aldımverdim, şundan bundan

Kırmızılı Mutfak..

CIMG4026  Eminönüne gittiğimde 4 metre kumaş aldım 48 lira verdim. Mutfağa perde olsun istedim bu güzel kumaş. Terzi 15 liraya perde haline getirdi. Güzel oldu. Yalnız çok güneş aldığı için bir türlü güzel fotoğraflarını çekemedim. Hep karanlık çıkıyor karşısından çekince..Daha fazla da beklemek istemediğim için bu fotoğrafları ekledim.Mutfakta kırmızı beyaz çok hoşuma gidiyor.. Özellikle de pötikare ve puantiye. CIMG4027 CIMG4030

 

aldımverdim, gezdimler, şundan bundan

Pazartesi kaçamağıydı…

b1 b2 b3 b4Pazartesi ve Çarşamba izin alınır. İki dostla plan yapılır. Mutluluktan mutluluğa koşulur.

 Pazartesi….Kadıköy Moda keyfi… biraz alışveriş… waffle , döner tıkınmaca, leblebi ezmesi almaca, kızkıza muhabbet, deniz havası,….

tedi 9,99Bu güzel cepli organize şeysini Tedi mağazasından aldım. 9,90 Tl ye. Bu ara pötikare takıntım var. Hemen mutfağa astım. İçine de kabartma tozu, bitki çayı vs minik poşetli şeyleri koydum.

Çarşamba ise……yakında 🙂

aldımverdim, şundan bundan

Yeni yıl coşkum…

..

CIMG3283 Yılbaşı yaklaşırken revaçta olan kardan adam figürü, geyikler, Noel baba figürü, kartaneleri, kokinalar (yılbaşı çiçeği),çam ağacı ve süsler….Bu şirin tabağı Migros’tan aldım. Sanırım 7,95 di fiyatı. 2 tane aldım. Çok şirin değil mi? Oldum olası böyle şirin şeyleri severim.  CIMG3318 CIMG3329 Kokinaları severim. Küçükken babam yılbaşına doğru alırdı ve kardeşlerimle pamuklardan üstüne kar süsleri yapar eğlenirdik. Ben de aldım ve hem işyerim için hem de evime kokinalarımı konuçladım 🙂 Bu arada melek sembollerini de çok severim. Canım dostum arkadaşım Işıl bana iki şirin melek biblosu almış. Onları da vazomun yanına koydum. Bana uğur getirecekler inşallah. Ödüm patlıyor Kubi kıracak diye.

CIMG3334 Yeni yıl sağlık huzur getirsin dilerim..

**Birkaç yazımı otomatik ayarladım. Çünkü maalesef işyerimdeki bilgi işlem wordpress bloglara yorum yazma giriş yapma yasağı koymuş 😦 Bu yüzden bazı bloglara da giremiyorum bazen de girsem bile yorum yazamıyorum sinir oluyorum…..Bazen kardeşimden rica ediyorum bloğuma giriş yapsın diye çünkü evden nete girmek çok zor oluyor Kubinin yanında bilgisayar açamıyorum. Sonra da vaktim olmuyor. Hazır vakit ayarlamışken – bunları yazarken tarih 17 aralık saat 22 🙂 birazdan yatıcam. kubi de 21 de uyudu. ben birikmiş fotoğrafları ve yazmak istediklerimi hemencecik ayarladım .. Umarım yasak kalkar yakında ben de rahat rahat bloğumla ilgilenebilirim..

şundan bundan

Beyaz masa..İlk cümlemiz..ve..ve

Görsel

Yeni masamız… Aslında altı sandalye ama birini yatak odama koydum. Masa açılabiliyor. Baba ayak diyorlar bu masalara. Çok istiyordum böyle bir masa..mutluyum. Dilerim bu masada daima keyifli sohbetlerle yemek yemek nasip olur.
Kubilay masayı kuran adamdan biraz tırstı o yüzden şükür etrafında dolanıyor ama ellemiyor. Beyazı korumak zor ama ne yapayim küçük çocuğum var diye istediklerimi hep ertelemek istemiyorum. Yapılabilir istekler yapılmalı. Mezara mı götürücem masayı bişi olursa olsun ne yapayım.
Görsel
Dün Kubilay ilk cümlesini kurdu. ” Baba aç ” Elektrik süpürgesini göstererek 🙂 Bir sürü kelime söylüyor.. Buldum, mum, pasta, bu ne, ..hayvan isimleri sesleri, bazen doğru bazen yanlış ona kadar sayılar, isimler, muz, elma,araba……………

Cumartesi ilk veli toplantımıza gittim. Heyecanlandım. Okulumuz özenle hazırlanmış. Sohbetler, ikramlar, soru cevaplar, tanışmalar… Çok mutlu oldum.

Kendim çok sevdiğim gibi Kubiye de süslü yapışkanlar merakını sardırdım. Ara ara alıyorum bi yerlere yapıştırıyoruz. Bazen de kendimize yapıştırıyoruz.. O mutlu biz mutlu..

10 gün sonra 2 yaşına giriyor canım bebeğim. Yüzü hep gülsün. Onu neşelendirecek, anı olabilecek bir doğumgünü partisi yapmayı istiyorum bakalım kısmet. Okulunda da her ay sonu o ayın bıdıkları kutlanıyor okulda yapılan çocuklara uygun bir pastayla. Kubim de çok neşelenecek eminim mumlar ona yönelince.

Yeni bir kitaba başladım. Epey kalınca. Mustafa Topkara. ” İlişkilerin Psikolojisi ” Nerden mi bu kitabı okuma isteği geldi. Bir röportajı okuduktan sonra..linki kaybetmesem sizlerle paylaşmak isterdim ama bir türlü tekrar bulamadım. Merak eden bakınsın google abiye. Aldığım notları paylaşacağım ama kitap öyle kalın ki ne zaman biter bilemem…

aldımverdim

5 – 10 LİRAYA MUTLULUĞUM

Görsel

Puantiyeyi ne çok severim… Bu masa örtüsünü 5 liraya ümraniyede pazardan aldım ve çok mutlu oldum.. Bir de bu desende migrosta fırın eldiveni önlük takımı gördüm ama 15 liraydı vazcaydım almaktan.

Bu sıcacık şık eldivenleri de Karamürselde pazardan 10 liraya aldım. Çok kibar duruyor.

 

Görsel