izledimler

Lars and The Real Girl

Ryan Gosling ‘ i böyle bir filmde böyle farklı bir rolde hiç izlememiştim. Konu çok orjinal bu yüzden kesinlikle farklı filmler seviyorsanız, hele de psikoloji seviyorsanız izleyin derim. Çok iyi oynamış Ryan Gosling kesinlikle.

Biraz konudan bahsedeyim travmatik hassas Lars… ve aşk sevgi ihtiyacını karşılamak istediği internetten sipariş ettiği şişme kız arkadaşı… yaşadığı yerdeki insanları onun için yaptıkları…ve sonuç.. işleyiş çok anlamlı. Dışlama, kabul etme, yalnızlık… üstüne çok iyi bir film bence. Keşke dünyadaki tüm insanlar Lars’ ın çevresindeki gibi olsalardı dedim izlerken…hüzünlendim…. bu naif film izlenesi…

izledimler

Karga Yumurtası

Oğlum Kubilay’ a farklı bir film izletme arayışında buldum bu filmi. Oğlum yakında 10 yaşına girecek. Yani bu film 7+ olduğu için uygundu. Merhamet, şükretmek, zenginlik, fakirlik, zor şartlar .. bu konular hakkında konuşabileceğimizi düşündüm bu filmi seçerken. Ve çok beğendi etkilendi. 2 kez izledik.

Karga Yumurtası bir Hint filmi. Ödüllü bir film ayrıca. Hint filmlerinin klişesi dans müzik beklemeyin. Yok.

Filmde küçük şeylerden nasıl mutlu olunacağı anlatılıyor. Yoksulluğun izleri.. çaresizlik ve umut. Sıcacık bir film. Pizza seviyorsanız benim gibi deli gibi canınız pizza istiyor 🙂 Tabi ki bazı sahnelerde o minik suratlar sizi ağlatabiliyor. İzleyin ve fikrinizi yazın 😉

izledimler

Sadeyim Sadesin Sade :)

Yine gezinirken rastladığım bir mini belgesel. 3 bölümden oluşuyor. Japon yaşam alanı düzeltme kraliçesi Marie Kondo ile ilgili belgesel. ” SPARKING JOY “ Sadeleşme diğer popüler adıyla minimalizm ile ilgili yıllar önce ben de detaylı bir yazı düzenlemiştim mutlaka göz atın derim 😉 aşağıya ekledim linki.

Marie Kondo enerjisi çok tatlı bir kadın. Konuşması duru duruşu. Konmari denen tekniği ile birçok insana feyz olmuş bir kadın. Bişi diycem amaaaa 🙂 Vizontele filminde karakter diyor ya “ Vallahi benim aklıma gelmişti” . İşte Marie hanım kızımızın da çoğu önerdiği şey benim zaten kendim için ve çevrem için önerdiğim uyguladığım adımlar, detaylardı düzen ve disiplin adına. O yüzden keşke ben de böyle bir işe, mesleğe sahip olsaydım diyorum. Çünkü çok zevk alırım arkadaşlarımın evini ,odasını düzenlerken toplarken falan.  Belgeseldeki Marie Kondo’ yu bekleyenlere şaşıyorum Çünkü bana göre o kadar kolay basit ki düzenli derli toplu olmak sanırım bu doğal bir beceri. Demek ki bazıları gerçekten bu konuda farklı. İzlerken hep yaa insan nasıl dağınıklıktan kurtulmak için birini bekler diye düşünüp durdum 🙂 Siz de öyleyseniz bana ulaşın CİDDİYİM YARDIM ETMEK ÇOK İSTERİM ama cadılığımı göze alarak tabi 😛 Çünkü feci eşya atıcı ayıklayıcı sorgulayıcı ( atmaktan kasıt çöp değil mutlaka birilerine ulaştırırım ) ve sadeleştiriciyimdir. Bir arkadaşımın evini toplarken sonunda bana iyi ki seninle sevgili değiliz kesin ayrılmıştık demişti 🙂 Ama çok pasaklı ve istifçiydi yapacak bişi yok bazen mürebbiye oluyorum ben işte.

Seride önce bir bahçıvanın mekanını, ikincide bir kafeyi ( ama kafe sahibi kadının evine de el attı Marie o kısmı bence çok faydalıydı sadeleşemeyenlere ) , üçüncü de eski bir okul müdürü olan bir kadının ( kanser sebebiyle işini bırakmak zorunda kalmış ve hep başkaları için yardım için yaşamış ) evini düzenleme inceleme var.

Bu arada sadece düzen, sadeleşme değil duygusal paylaşımlar sihirli cümleler de var belgeselde..

Diyorum ki size “ İÇİMİZDEKİ BOŞLUĞU DOLDURAMADIĞIMIZ SÜRECE EVLERİ, TELEFONLARIN HAFIZALARINI, OFİSLERİMİZİ, DOLAPLARIMIZ DOLDURACAĞIZ. HEP ALMAK HEP ALMAK HEP SAKLAMAK BRİİKTİRMEK İSTEYECEĞİZ BU BİR GİRDAP. COPY PASTE GÜNLER YAŞAMAMAK İÇİN BU DÖNGÜDEN ÇIKMAK GEREK “

İSTİFÇİYSENİZ KESİN İZLEYİN DERİM ..

Ve izlediğinizde bakalım sizde de ayy hemen evdeki eşyaları, gardolabı bi kurcalasam mı hissi uyanacak mı ?? Ben taşınma arifesinde olduğumdan beni daha çok heyecanlandırdı bu seri. Keşke bana böyle bir iş verseler de ben de böyle bir seri çekseydim valla bayıla bayıla yapardım. Türkiye’ nin Marie Kondo su olaydım keşkeeeeeeeeeee 🙂

izledimler

Free Guy ve Yaşasın Sinemaaaaa

Beni tanıyanlar bilir sinemayı sinemada izlemek benim için çok çok kıymetlidir. Beni en çok mutlu eden şeylerdendir sinemada film izlemek. Adeta terapidir bana. Pandemi sebebiyle sinema sektörü de epey sıkıntı yaşıyor.

Ryan Reynolds’ ı severim. Deadpool ile gönlümü çalmıştır kendisi. Surat ifadesi bakışları mimikleri sırıtışı bana hep komik geliyor. Filme de açıkçası o var diye gittim zaten. İyi ki de gitmişim. Eğlenceliydi. Özellikle dijital oyunlara meraklıysanız size daha da eğlenceli gelecektir film.

Filmdeki bazı sürpriz anlar da süper olmuş. Spoiler vermemek için susuyorum 🙂 izleyin ve görün.

Filmin amacı ne mi.. Kendini tekrarlamak, zincirini kırmamak, hayatta etkisiz eleman olmak mı olmamak mı sorunsalı var filmde. Film süperenzo olmamakla beraber izletiyor, eğlendiriyor, oyunla beraber canlı hayatı karıstıran sahneler de cok keyifli.

izledimler

La cocinera de Castamar

Oldum olası krallı kraliçeli, kabarık elbiseli filmleri, dizileri çok çok severim. Benim için içeriği dışında görsel zevkdir. Öyle giysiler giymeyi günümüzdeki giysilere tercih ederdim açıkçası 🙂

Gelelim dizimize;

Tamamen gezinme sırasında keşfettiğim bir dizi. “The Cook of Castamar ” Bir roman uyarlaması. 1700 lü yıllar İspanyası.. Tabi ki herzaman ki gibi orjinal diliyle izledim ki böylesi kesinlikle benim için çok keyifli. İspanyolca lisanına bayılıyorum zaten. Bir lisan hapı olsa kesin içerdim bunun hapını 🙂 Dizide aşk var ihanet var mevki mi kendin olmak mı var …. vs Başroldeki Clara kızımızın gözlerini belerte belerte bakışlarını sevmedim. Beğenmedim de açıkçası tipini. Ama hikaye nereye gidecek merak ettim keyifliydi seyiri dizinin. Başrol abimiz Diego ise eh işte.. hayalimdeki tip olmasa da iyi oynamış bişi diyemem 🙂

Diziden başrol kızımızın söyledikleri ile bu yazı burda biter ….

“sadece görmeyene kör denmez. karanlıkta yürüyenler de kördür. yolu, onu kuşatan duvarlarda el yordamıyla ararız; kısa ve titrek adımlarla.

körler ayaklarının altındaki toprağı tanımayanlardır; ait oldukları yeri bilmeyenler. ta ki biri bir mum yakıp ait olmamız gereken yeri aydınlatana dek.

dünya, bizi bundan mahrum etmek için
elinden geleni yapsa bile herkes tek bir yere aittir.

ve kimse, asla içgüdümüzü yenemez. nihayetinde bir yere ait olma içgüdüsü; kendi yerimize, ancak ait olduğumuzda mutlu olabileceğimiz tek yer.”

izledimler

New Amsterdam

Bir dürü dizi izledim yazamadığımdan beri ama en son izlediğimle başlayayım diyorum. Taze taze 🙂 Bu diziden bir iş toplantısı sırasında bahsedildi. Yeni işe başlama konuşmasının çekiciliği bahis konusuydu. Toplantıda not almıştım. Fırsat bulur bulmaz haydin bir bakayım dedim. Bakış o bakış 2. sezon bitirildi.

Neler mi sardı… Hayat, ölüm, aşk, kendini bulmak, hastalıklar, evlilik, dostluk… içinde ne ararsan var aslında dizide. Bazen öyle cümleler öyle anlar oluyor ki bir yerlerine dokunuyor bir ışık yakıyor dizi… Ve öyle sahneler oluyor ki içim acıdan kavruluyor sanki… çaresizlik duygusu ve sağlığın herşeyin üstünde olduğunu gösteren tokatlar..

Benim en keyifle izlediğim anlar ise psikolog Iggy’ li sahneler ve dizide az gördüğüm için kızdığım doyamadığım Doktorum civanım Zach li sahneler 🙂 Şu JJ Feild ‘ i bir araştırayım ben 😉

izledimler

Grace And Frankie

gracıe

Ne zamandır yazmıyorum yazamıyorum… yazacak çok şeyim var oysa ki… ama bu dönem sanırım bir çoğumuzun hayatında bir sürü değişiklik yaşattı.

Bugün beni bu dönemde mutlu eden, bazen hüzünlendiren bazense bana gaz veren bir diziyle başlayayım yine blog günlerime…

Tesadüfen bir yerde övgüyle bahsedilmişti bu diziden. Bi bakayım dedim iyi ki de bakmışım.

Tatlı mı tatlı asil mi asil Jane Fonda oynuyor dizide.

Dizi homofobiklere göre değil onu baştan söyleyeyim.  Ayrıca bu kadınlar çok fırlama 🙂 belaltı espriler de var dizide. yani cesur deli dolu bir dizi.

Birlikte avukatlık yapan kocaları yıllar sonra boşanacaklarını ve birbirleriyle evleneceklerini açıklıyorlar veeeee sonrası işte dizide…  2 kadın aslında birbirlerinden çok çok farklı.. biri ciddi ketum biri deli dolu ve beyni dilinde… Dizide yaşları 70 80 lerde 2 kadının maceralarını içeriyor. Kendilerini var etme, yaşlılıkla başetme, bir yandan da çocuklarıyla ilişkileri..  dostluk vefa….bunlar çoğunlukla mizahla harmanlanmış. Ajite yok, dramatiklik yok.. bolca ironi, mizah ve pozitiflik var. Ve görüntüler çok güzel.. okyanus kenarı sahil ev.. giyimleri, takıları… iç açıyor. özellikle Jane fonda nın giyim tarzı o saçları o şıklığı asilliği beni haran bırakıyor bana daha bakımlı bir kadın olma enerjisi veriyor utanıyorum paspallığımdan 🙂

Neyse dizinin 6. sezonundayım. zaten en fazla yarım saat süren bir dizi.. bikaç bölüm deneyin derim naçizane.. mucuk

izledimler

Harika Kadın Muazzez İlmiye Çığ

Yine internet gezinmelerimde buldum ” Buyrun Benim ” videolarını.. Bu youtube kanalının ismi Pena. Ekşi sözlük’ ün youtube kanalı Pena…  ve saygıdeğer Muazzez İlmiye Çığ ‘ ı paylaşarak ( bu hanımefendiyi tanımıyorsanız lütfen Google da araştırın ve okuyun derim kitaplarını .. hele de tarih seviyorsanız )  size bu videolardan bahsetmeyi uygun gördüm … Kimler var başka siz de bakabilirsiniz diğer videolara…

izledimler

Anne with an “e”

Instagramda övgüsünü okuyup başladığım bir dizi ” Anne with an e “.. Çocuklar konusunda fazla hassas olduğum için birçok yerinde fazlaca gözyaşı döktüğüm bir dizi oldu bu. Zaman zaman Anne’ nin fazla bilmiş geveze tavırlarına gıcık olmamakla beraber içindeki coşku, azim ve feministliği çok çok sevdim. Eski dönem konulu film ve dizileri seviyorum ayrıca.. O elbiseler, doğa, şapkalar, vs vs..

Yetimhane kısımları beni benden alan kısımlar… cahil ve erkek baskınlığı odaklı sahneler ise sinir edici… aşk dolu yerler de keyif katan kısımlar 🙂 aşk olmayınca sevmiyom hiç filmleri ha ha 🙂

izledimler

Parazit

Dün ” Elveda ” yani ” The Farewell ” e gitmeye niyet etmişken Güney Kore yapımı ” Parazit ” i izlerken buldum kendimi  saatlerine yanlış baktığım için. Pişman olmadım gerçi. Ve bugün de Oscar aldığını öğrendim. Hak ettiğini düşünüyorum. Sarsıcıydı bana göre.. Parasızlığın, zengin olma, temiz ferah yaşama umudunun geldiği nokta öyle korkutucu, sinir bozucuydu ki.. İçim sıkıldı sonlarında.. ama yine de izlenesiydi. düşündürücüydü… oyunculuklar enfesti söz yok. Babanın “plan yapma ” ile ilgili oğluna söyledikleri ise çok aklımda kaldı…

izledimler

Last Christmas….

Yine sinema krizim tutuyor ve bir film seçiyorum pek araştırmadan etmeden sırf aşk filmi diye ….  ve içinde bolca canım George Michael çalıyor.. kızımız George hayranı..gençlik aşkım George Michael. Kız tatlı çocuk tatlı… ve sürprizli bir film. Aşk diye gittim spritüel çıktı gibi 🙂 Yeni yıl coşkulu, umutlu bir film. Ben sevdim, keyif aldım, çok güzeldi.. Hele ışıklar, yılbaşı ambiansı, görüntüler çok çok içaçıcıydı..Belki de bilmiyorum sinemada bir filmi izlemek o filmin etkisini ben de katmerleştiriyor.

 

 

 

izledimler

The Good Place…

Yine bir dizi önerisiyle karşınızdayım. Dizi şu an 4. sezonda ve bitmek üzere. Eğer hayatın anlamı , iyilik kötülük kavramı, ölüm, ölümden sonrası ,mutluluk, etik vb konuları mizahla harmanlanmış şekilde izlemek isterim diyorsan işte bu diyorum ” THE GOOD PLACE ”  🙂 Ölümden sonra hayat 🙂

Ben izlerken keyif aldım.  Şeytanların insanlarla ilgili yaptığı espriler, felsefeyi anlaşılır dille espriyle harmanlayışı, kararsızlık konusunda Chidi’ nin hali, Eleanor’ un iyi bir insan olma çabası, Tahani’ nin kardeşine olan takıntısı, Jason’ un abuk yorumları, Michael’ ın şeytanlığı ve insan olmaya özenmesi ve en tatlısı Janet ( her eve lazım 🙂 ) … neyse öylesine başlayıp ben de bağımlılık yaratan dizi oldu… tavsiye ediyorum hele de felsefeden psikolojiden hoşlanıyorsanız …çerezmiş gibi görünüp içinde oldukça derin bir dizi.. sizlerin dizi tavsiyelerinize de açığımmmmmm 🙂

 

izledimler

Plan Coeur

Bir Fransız komedi dizisi. Tam çerezlik. Keyifliydi..Mini dizi diyebilirim. 2 sezonlukdu yanlış hatırlamıyorsam. Aşk acısı çeken köfte dudaklı şapşal kızımız kendisini depresyondan çıkarmak isteyen dostunun kurbanı oluyor. Onu bunalımdan çıkartsın diye bir jigolo tutuyor…. veeee..olaylar …olaylar . gerisi dizide 🙂

izledimler

Cinayet Süsü

20191029_152735Absürd komedi seviyorsanız izlemelisiniz derim 😊 Ölümlü Dünya’yı da izlemiş ve çok eğlenmiştim. Merakla, keyifle izledim. Feyyaz Yiğit’in ifadesini oyun tarzını çok beğeniyorum zaten. Keza Binnur Kaya’ yı da..Sinemada çok mantık aramam. Hayal gücüne sınır konmaması zaten harika olan. Bazen saçmalamak bile keyif vermez mi🙄filmdeki saçmalamalar da böyle keyifliydi 😊

izledimler

You’re the worst … çılgın dizi

Yine ilginç bir dizi var mı acep derkene nette bulduğum bir dizi ” You’ re the worst ” Komedi kategorisinden. Dizimiz aşna fişna içeriyor. Ve ahlaksızlık 🙂 bolca bel altı espri ve birazcık açık sahneleri mevcut.. ona göre benden uyarması. Birinci sezonum bitmek üzere.. bazen yeter bu kadar hissi geliyor ama sonra neler olacağını merak ettiğimden yine devam ediyorum 🙂 Aşkta başarısız iki aşık olan tip ve onların abuk ilişkisi..

Esas oğlanın aksanı hoşuma gidiyor. Dizide esas oğlanı değil de yardımcı oğlanı seviyorum ben. Kendisi savaş gazisi ve kafayı hafif sıyırmış iyi kalpli bir çocuk. Dizideki kızlar genelde edepsiz 🙂 neyse işte böyle …