gezdimler, şundan bundan

Anne-oğul..

CIMG4194

Karamürseldeydik haftasonu..

Güzeldi

Kayalarda oturup denizi seyretmek…

Kuşlara ekmek atmak… yarısını Kubilay’ ın yemesi 🙂

Oynayan çocuklara eşlik etmesi, neşesi

CIMG4174 CIMG4117 CIMG4113

Yürüyüş, denizi taşlamak , …

“Seni çok seviyorum ” dedim milyonlarca kez dediğim gibi… ilk defa ” ben de seni seviyorum ” dedi bana 🙂 kesilen parmağımı öptü kaç kez… ne tatlı…ne sıcak..ne masum…

CIMG4166 CIMG4149

Yollarda..

CIMG4111 CIMG4208

şundan bundan

Kubilay ne bekliyor???

 kubiSizce Kubilay’ ın sıkıntısı ne …Kubilay ne bekliyor ??? 🙂 Kime bakıyor 🙂

..

..

..

..

O gözler garsonda… o gözler o minnak eller “pasta” bekliyor 🙂 🙂

İşte mutlu son… onu yiycekmişmiş öbürünü istemedi… Ender olduğu için kıymetlidir pasta yemelerimiz 🙂

Kendine şarkı söyledi ” iyi ki doğdun köbilay ” diye.. Doğumgünü falan değil ama pasta, mum ona bu şarkıyı söyletiyor hep .. CIMG4145

aldımverdim, bayıldım

İçimi açtın Üzüm sümbülüm…

Fotoğraf1015Geçenlerde marketten aldım bu dünya güzelini… ama ümitsizce… market köşesinden alınmış çiçekten hayır gelirmiki diyerekten… hayır geldi… öyle güzel açıyor ki… benim de içim açılıyor…

İşte bir iki gün arayla resimleri.. Resimleri cep telefonumla çektiğim için pek iyi değiller..son hali çıldırdı 🙂 bakalım yarın nasıl şekle bürünecek …. saatlerce izlesem bıkmam bu güzelliği…

Fotoğraf1014Fotoğraf1016

şundan bundan

My Superboy…

Fotoğraf1011Fotoğraf1012 Küçüğüm elini cebine koyuyor büyük adam gibi..komik.. Geçenlerde hamileyken yazdığım ve yaklaşık 1 yaşına kadar tuttuğum defterim geçti elime… okudum duyguyla yüklü.. zaman geçiyor hızla…ve bir evlat nasıl büyüyor emekle, sevgiyle, umutlarla….. oysa şimdilerde…….. neyse buraya yazmak istemiyorum bu konudaki öfkeli düşüncelerimi….. Allah sabır versin evladını yitirenlere….ve dilerim bu seçim hayırlı sonuçlarla biter ,,

Fotoğraf0983 Birkaç gündür..eğer zorlandığı birşey olursa “yardım eder misin” demeyi öğrenmiş..öyle hoşumuza gidiyor ki talep etmesi, iletişim kurması…

izledimler, şundan bundan

Ölmeye yakın düşünceler..

Bu aralar sık sık Ted konferanslarına bakınıyorum..( Technology Entertainment Design ) Birçok konuda birçok değerli insanın konuşmaları…Tam olarak nedir bu Ted derseniz.. detaylı bilgi için buyrunuz.. http://tr.wikipedia.org/wiki/TED_Konferanslar%C4%B1

Bazıları beni epey etkiliyor.. İşte onlardan biri.. nedense fazla duygulandırdı beni gözyaşlarımı tutamadım… Oysa o kadar da ağlatacak bir şey değildi.. Neyse…bakalım siz ne hissedeceksiniz..benim kadar etkilenecek misiniz?  Sadece 5 dakika ayırıp izleyin lütfen.. bu arada türkçe altyazılı. İngilizcem orta şeker olduğu için sadece türkçe altyazılı olan konferansları izleyebiliyorum…

bilmece bulmaca tekerleme..vs

Portakalı soydum..

portakal

Kubilay’ a şarkı söylemek, peşinden onun tekrar etmeye çalışması, kelimeleri minik ağzıyla söyleme biçimi öyle keyif verici ki…

Geçen gün portakal yiyorduk ailecek. Başladık babayla bu şarkıya. Eminim bir çoğumuz biliyor bunu ;

Portakalı soydum

Başucuma koydum

Ben bir yalan uydurdum

Duma duma dum ( burasını çok tatlı söylüyor  🙂 )

Kırmızı mum

Kocakarı kalk

Lambayı yak

Üç göbek at

Yatağına yat

1

2

3

 Bittiiiiii 🙂  artık hep söyletiyor, söylemeye çalışıyor…

içimde çalanlar / müzikkkk, şundan bundan

Nihavendsever Vendetta maskeli miniğim

CIMG4031 CIMG4034

Kuzeni maske almış kendine..Vendetta …bizimki de durur mu hemen taktı. Çok korkunç bir maske bence.. Tabi bu maskenin artık anlamı farklı. Sadece Türkiye de değil tüm dünyada özel bir maske.. Özellikle gençler bu maskeyi devrimin sembolü olarak benimsediler.

Evde tablet görmeyen bıdığım kuzeni oyun oynarken gördü. Heyecanlandı. Dokunmak için kendini paraladı. Dokunduğunda birşeyler olunca ekranda bir hoşuna gitti ki…. Şirin surat..

CIMG4045

Dün akşam bana ilk defa ” Anne napıyosun ” dedi. Çok komiğime gitti. Mutfakta sürahiye su dolduruyordum. Su dolduruyorum dedim. Büyük su şişesini gösterdi. ” Bu ne “dedi. ” Su şişesi ” dedim. tekrarladı ” su şişesi “… Bugünlerde o kadar güzel cümleler kuruyor, konuşuyor ki.. 3-4 kelimeli cümleler kullanıyor. O konuştukça ben eriyorum sanki neşeden, keyifden.. ” Benim annem güzel annem” diye şarkı söylüyor. Gerisini anlaşılır söylemese de başını tam tamına tatlı tatlı söylemesi eritiyor beni. Sık sık şu şarkı talebi benden bu aralar… ” Pepee Pepee çok üzülüyor, düşünce ayağı çok acıdı, düşünce kolu çok acıdı keşke düşmeden yavaşlasaydı ” meğer baktımki gerçeği peppee  yaralandı imiş… fazla izlemediğimiz için kafamda öyle kalmış..öyle söyleyip durdum ben de..Bir ara Ali Baba ya takmıştı.. Süreklli onu söylüyorduk. Bir de bebekliğinde ona nerden geldiyse aklıma bir sürü şarkı söylerken ( ben karnımdan beri çok konuşur çok şarkı söylerdim Kubiye ) şu şarkıyı söyledim. Ve o çok tepki gösterdi bu şarkıya ve hep benden istedi.. Hala da sever bazen söyletir.

Hatırla sevgilim o mesut geceyi
Çamların altında verdiğin bûseyi
Beni mecnûn ettin sen de olasın ( Burasında çok tepki gösteriyor, kahkaha atıyor, neşeleniyor 🙂 ilginç )
Aşkımı inkâr edersen Allâh’tan bulasın

Bana sen öğrettin aşkı sevdayı
Ne çabuk unuttun beni sen hercâî
Beni mecnûn ettin, sen de olasın
Aşkımı inkâr edersen Allâh’tan bulasın

Acaba makam mı etkiliyor diye düşündüm… Baktım makamı Nihavendmiş. Makamların psikolojiye etkisiyle ilgili birkaç yazı okumuştum daha önceden. Hemen bakındım netten şunu buldum ;

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz diyor ki:

“Türk bilgini Farabi’nin sınıflandırmasına göre Rast makamı insana neşe ve huzur veriyor ve sabahları dinlenmesi gerekiyor. Saba makamı cesaret ve azim kaynağı oluyor. Sabahtan öğleye kadar dinlenmesi gerekiyor. Hicaz tevazu sağlıyor, Uşak makamı da mutluluk ve keyif veriyor. Nihavend makamı ise sakinlik veriyor. Ruh hastalıklarının tedavisinde bu makam ayrı bir önem kazanıyor. Türk müziği makamları ile gelişen pasif receptiv müzik terapi geleneği, hastaların duygu durumlarını değiştirerek onları rahatlatmak ve kendilerine güvenlerini kazanmalarını sağlıyor. Günümüzden yüzyıllar öncesine dayanan bu tekniklere hala sadık kalınıyor.  Tedavi sürecinde hastaya bir seans süresince geniş ve rahatlatıcı bir ritim ve su sesi eşliğinde, Ney, Rebab, Çeng, Ud, Dombra ve Rübab ile emprovize (ritimli taksim) uygulaması yapılıyor ve uygun makamlar üzerinde çalışılıyor. Bu çalışmalar sonucunda Otizm’den, psikolojik çocuk hastalıklarına ve geriatri’ye kadar birçok psikolojik ve organik temelli hastalıkta olumlu değişmeler ve iyileşmeler gözlemleniyor “

 

 

aldımverdim, şundan bundan

Kırmızılı Mutfak..

CIMG4026  Eminönüne gittiğimde 4 metre kumaş aldım 48 lira verdim. Mutfağa perde olsun istedim bu güzel kumaş. Terzi 15 liraya perde haline getirdi. Güzel oldu. Yalnız çok güneş aldığı için bir türlü güzel fotoğraflarını çekemedim. Hep karanlık çıkıyor karşısından çekince..Daha fazla da beklemek istemediğim için bu fotoğrafları ekledim.Mutfakta kırmızı beyaz çok hoşuma gidiyor.. Özellikle de pötikare ve puantiye. CIMG4027 CIMG4030

 

şundan bundan

Hasta haftasonu..

CIMG4007 CIMG4015 CIMG4020

Kubilay hasta..Kolay kolay ilaç vermeyiz, doktora da götürmeyiz. Ama ateş geçmeyince, halsizlik, iştahsızlık artınca. Cumartesi hastahanedeydik. Bu sefer Yeditepeye değil Hisar a götürdük ilk kez…Belki artık hep Hisar a götürürüm..neyse Ateş 40 olmuş. Boğazı kötüymüş. hafiften kulağının biri kızarmışmış..kültür mü ne aldılar. sonuç bugün çıkacak.Cuma ve bugün evde anneannesiyle kreşe göndermedik tabi. Hareketli canlı neşeli olan oğlumun sürekli yatar vaziyet halleri üzdü tabi. Uyuya kaldı sık sık kucağımda, koltukta…bol su vermeye çalıştık…hasta hasta bi ara kalktı gitti babasının ayakkabılıranı giydi..sıkıldı çocuk da evde naapsın..

Dr antibiyotik verdi. Bugüne kadar hiç içmedik antibiyotik şükür. Ben de dedim elzem mi..eğer ateş aynı yükseklikte olursa verin dedi..çok artmadı ben de vermedim. Boğaz kültür sonucuna bakınca netleşir..Peditus diye bi şurup var onu verdim rahatlasın diye. Bir de burun fısfısı. Eşim Mali Müşavirlik sınavına hazırlanıyor 15 inde sınavı var. Ama çocukla pek kolay değil tabi. Baba baba diye peşinde adamın. Resimde Kubinin elinde “dudu” su var. Dudu diş fırçası..çok düşkün diş fırçalarına macunlarına.. biz örnek olalım diye minnacıklıktan beri beraber diş fırçaladık bu kadar da takıcağını düşünmedik 🙂 Bazen dudusuyla yatıyor.. henüz tam olarak doğru düzgün diş fırçalamıyor tabi.. tükürme sorunu var. arada bir minnacık kendi diş macunuyla fırçalıyor. Aslında akşamları yatmadan fırçalatmak lazım..ama o duduları heryere sürüklüyor hijyen değil..yeni alıyoruz onu da diğerlerinin yanında gezdiriyor..neyse geçecektir takıntısı heralde.. Bu arada bana yapıştı tabi..Arada da demesin mi  “meme meme meme” ..bırakalı 1 ayı geçti ara ara sarıyor yavrum 😦

Benim bademcikler de dünden beri şişti. Zor yutkunuyorum…Allah başka dert vermesin ne diyim..Buna da şükür. O hengamede resimde görünen kırmızı beyaz mutfak perdemi de astım.. onun için ayrı yazıcam bir ara tabi.. fena olmadı yeni perde..bir ara güzel fotoğrafını çekebilirsem yazarım..