izledimler

Hiç patronunuzu öldürmeyi hayal ettiniz mi?

Ben etmedim. Allahtan müdürümü çok severim. Ama bu filmdeki ( Horrible BossesPatrondan Kurtulma Sanatı ) 3 şeker adam bunu deli gibi hayal etti ve istedi. Hatta hayal etmek istemekle kalmadı uygulamaya geçti. Daha doğrusu 🙂 geçmeye çalıştı.

Uzun zamandır hiçbir filmde bu kadar gülmemiştim. Koca göbeğimle birlikte kikir kikirdik. Hatta bir ara çenem ağrıdı. Filmde müstehcenlik ve küfür vardı bolca.

Colin Farell canlandırdığı iğrenç karakterde o kadar başarılıydı ki o yakışıklı karizmatik adam gitmiş bambaşka bir pislik oratya çıkmış 🙂

Kevin Spacey ise paranoyak, saygısız ve ürkütücü patron rolünde harikaydı. Hele zavallı elemanının büyük annesinin ölümünden bahsederken ona taktığı lakapla dalga geçmesi, gülmesi çok komikti.

Tacizci Jennifer Aniston ise şok edici bir aşifte rolünde 🙂 Nişanlısına sadık ve şeker bir adamcağıza yapmadığını bırakmadı.

3 şeker adama gelince 🙂 …( onların adını ezbere bilmiyorum da yazamadım )  aralarındaki diyaloglar, dostlukları, beceriksizlikleri öyle eğlenceliki izlerken.

Bu arada film bitti diye hemen paldır küldür kaçmayın. Çünkü filmin bitişinde sahneler var ve çok şeker sahneler. Hatalar ve kesilmiş birkaç sahne.

Eee sizin varsa patronunuzla aranız nasıl? Öldürmeyi hayal ettiniz mi hiç 😛 ? Hadi içinizi dökün 🙂

* Unutmadan mutlu şeker gibi bir bayram diliyorum okuyan herkese ve okumayan herkese 🙂

gezdimler

kız kulesi, göbişim ve ben

İftarı Kız Kulesi’ ne karşı açalım dedim beyime 23  ağustosta , sağolsun kabul etti. Ne zamandır da oralara gitmemiştik, özlemiştim. İyi ki de gitmişiz. Çok ferahlatıcıydı manzara. Tek hoş olmayan sürekli rahatsız eden çingene satıcılardı 😦 Hadi bizim için neyse de turistler için üzüldüm. Çünkü çok ısrarcı ve arka arkaya dibinizde oluyorlar.

Minderlere yayılıp deniz havası almak çok hoştu 🙂

şundan bundan

kırmızı kafalı ben :)

Yeni imajım nasıl 🙂 Yüzüm biraz renksiz ve soluk ama olsun saçlarım yeter 😛 Bir de alt tarafı görseniz yok yok görmeseniz 🙂 koca göbişimle daha da komik gözüküyordum da …

Bayılıyorum peruklara, ilginç aksesuarlara… Uzun sarı saçlı bir peruğum olsa keşke 🙂 Onu da denemek istiyorum…

kitaplık

Momo

Michael Ende’ nin bu kitabını pek çok yerde duymuştum, ilgimi çekmişti. Okudum. Çok sevilen bir kitap biliyorum ama beni çok etkilemedi açık söyleyeyim. Tabi konu güzel … zamanın önemi, değeri… Ama anlatım mı sıktı beni, ben mi sıkkın zamanımda okumuş oldum bilemiyorum. Masalsı bir kitap. Etkileyen kısımlarından biri de çocukların özgürce oynamak yerine robot gibi zorla düzenli bir şekilde seçilen oyunları oynama zorunluluğu, sıkıcı ve özgürlükten uzak.. Kitabın oralarında sinir oldum. Kitabın kalitesi, basımı, bordomsu renkli yazıları ve resimleri çok hoşuma gitti. Benim kitapla ilgili sözüm ise…

” Zaman kıymetli…kimsenin sizden çalıp çırpmasına izin vermeyin..kendi zamanınızı kendiniz harcayın, harcatmayın..”

gezdimler

Erdek dönüşü…

Erdekle ilgili yazımı ikinci yazışım. Geçen akşam yazdım ettim bir abukluk oldu ve hepsi silindi çok sinirlendim !!
Hiç yazmayacaktım ama anı olsun diye yazmak istedim yine de…
 
* Otelimiz biraz pasaklıydı ve yemekleri orta şekerdi. Ama hesabımıza uydu. Zaten eşimle kolay memnun olan insanlarız.
* Yol umduğumdan rahat geçti. Yaklaşık 5 saat sürdü. Eşim yavaş kullanır zaten sağolsun.
* Erdek epey hareketli, gürültülü bir yer 🙂 uyumak zor oldu. Müzik sesleri, geç saatlere kadar insan sesleri…vs Ramazanın ilk haftası diye güya bu durgun haliymiş 🙂
* Etrafta sürekli yiyecek birşeyler dolanıyor. Yok mısırcı, yok lokmacı, yok midye dolmacı, yok kurabiyeci…… Kendimiz zor tuttum. Hatta bir akşam dayanamayıp 3 tane midye dolma yedim. Ama gece mide yanmasının doruklarındaydım. Zaten mide yanması sorunum vardı, o gece tavan yaptı, pişman oldum.

 

 

 

 

 

 

 

* 60 kiloyum…. 50 kilo ile hamile kaldım. Hızlı bir kilo artışı oldu. Bugünlerde frene karar verdim fakat zorlanıyorum çünkü iştahım çok açık..

 

 

 

 

 

 

 

 * Hımbılca yatıp dergi, gazete , kitap okumak zevkliydi.

 

 

.

 

 

 

 

  *Akşamları yürüyüş yaptığımızda güneşin batışı, manzara çok güzeldi.

 

 

 

 

* Kurtlu ben eşime tutturdum köyler varmış gidelim diye… Bir yerlere gittik ama nasıl bir uçurum ve korkunç yollara girdik anlatamam. Çok tırstık..zar zor geri döndük… Yolda da fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedik 🙂
* Yolda çok sevdiğim ayçiçek tarlalarını görmek çok hoştu.

 

 

  *Yollarda kırmızı soğan, kavun, kestane şekeri, şeftali…vs satıcıları çoktu. Bir satıcının tezgahının başına astığı bu yazıyı çok sevdim. Çok da tatlı dilli bir amcaydı. Minnacık kavunlar satıyordu ve tattırdı, bal gibiydi.