izledimler

Yesterday…..

20190630_124234.jpgKonu çok ilgi çekiciydi. The Beatles hayranı değildim fakat merak ettim. Umduğum gibi gitmedi daha canlı çarpıcı bir bitiş hayal etmiştim. Filmde yazdığı söylediği şarkılarla başarı kazanmaya çabalayan genç bir adam var ve onu daima destekleyen bir arkadaşı. Bir gün tüm dünyada bir elektrik kesintisi oluveriyor ve esas adamımız o anda kaza yapıyor. İyileşme evresinde yine arkadaşlarına şarkı söylerken farkediyor ki kimse The Beatles’ı bilmiyor….ve sonrası izleyin diye anlatılmıyor efenim 😊 eğer müzikseverseniz ne kadar beni hayal kırıklığına uğrattı dediysem de izleyin çünkü her insan her algı farklı 😊 bu arada sigara ve coca cola nın da bu dünyada bilinmemesi ilginçti. Bir yere bağlanacak sandım bağlanmadı ya da ben mi kaçırdım nolur anlayan bilen yorum yazsın.20190630_220121.png

kitaplık

İlber Ortaylı..

Bu beyfendiyi çok seviyorum. Bilgisi, konuşma tarzı, tonton sevecen dede hali.. Kitabını okudum keyifle. Kubilay çok sevdiğimi biliyor. Bir gün de Güldür Güldür programında taklidini görünce iyice benimsedi ve resmini çizmiş. Çok hoşuma gitti 🙂  Tarih, sanat, hayat felsefesi vb konularda bilge birini dinlemek istiyorsanız okuyun derim…

Kitaptan birkaç alıntım olacak tabi her zamanki gibi. Üzerlerine tıkladığınızda büyürler okunmuyor demeyin emi 🙂

izledimler

Dokuzuncu Hayat..

Jamie ‘ min oynadığı filmin kurgusu etkileyici, başarılıydı. Biraz gizem biraz hüzün… Çocuklarla ilgili herşey beni fazlasıyla etkiliyor zaten. Küçük oğlanın kimi zaman ağzından anlatıyor film. Sürükleyici. Gizem sonunda çözülüyor. İzlenesi bir film. Başlangıçı çok farklı etkileyici..

izledimler

Aşkın Frekansları…

2013 yapımı felsefik ilginç bir filmdi. Beyin yakabilir. Benim ki yandı yani. Pek zeki biri sayılmam belki de ondandır. Romantik film gibi görünse de aslında bilim-kurgu artı felsefik bir film. Birkaç kez izlenecek bir film. Anlayabilmek için. En azından benim gibiler için 🙂 Film kaderi şansı sorguluyor. Düşük frekans ve yüksek frekansdan bahsediliyor. Uç frekanslardaki iki insanın ilişkisi olur mu olmaz mı?…..

izledimler

Little Boy…

2015 yapımı bu film savaşın acılarını ne içli anlatıyor… Bir çocuk.. masum tatlı ufacık bir çocuk.. Babasına hayran, babasıyla arasında harika bir ilişki olan bir yavru.. ve savaşa giden baba…… onu döndürmek için elinden geleni yapan ufaklık… o kadar çok istiyor  ki babasının savaştan dönmesini….uğradığı akran zorbalığı.. büyüklerin birbirine ırkçı zorbalığı…. gözyaşlarıyla izledim.  Film bir şeyi öyle güçlü öyle gönülden öyle çabayla istersen o olucaktır inancını hiç kaybetme diyor. …  Aslında savaşla ilgili filmleri sevmem. İçinde çocukla ilgili bir konu olunca işte dayanamıyorum.. Hele de böyle şirin bir oğlan çocuğu.. Öyle güzel rol yapmış ki..savaş olmasın olmasın olmasın olmasın ….. 😦

izledimler

Mini dizi..

Jamie Dornan’ ın oynadığı 2018 yapımı bir roman uyarlaması. 3 bölümlük bir dizi. Sevmedim. Umutla başladım tabi Jamie oynadığı için. Başroldeki kızın konuşmaları bazen daraltıyor. Tabi eski bir roman uyarlaması 1800 lü yıllarda geçiyor dilinin ağırlığı ondandır.  Konusu da biraz kasvetli… fakat roman uyarlaması severler deneyebilir zira 3 bölümlük…

izledimler

Yaşamın Anlamı…

Kişisel Gelişim, psikoloji… vb konularda sıkça videolar izlerim. Çok faydasını gördüğüm videolarla karşılaşıyorum bazen… Bundan sonra onları da burda paylaşacağım. Böylece emek verenlere beğeni / takip faydanız olur hem de bu faydalı konuşmalar sizlere de bir ışık olur diye düşündüm. Kimi zaman uzun olabilirler kimi zaman kısa…

Umarım ilginizi çeker.. Çekmezse de benim anı defterim olan bu blogda sonsuza dek kalsınlar 🙂

Lütfen izlediyseniz fikirlerinizi yoruma yazın..mutlu olurum..ve öneri videolarınızın kitaplarınızın linkini ismini yazın…

İlki Dr. Wayne Dyer… Yıllar önce ” Hatalı Alanlarınız” adlı muhteşem kitabını okumuş..hatta sonra yine ara ara okumuştum.. Değerli biri.

gezdimler

Pamukkale ve Salda Gölü muhteşemliği…

Küçükken 2 yere takmıştım görmeye… Uludağ ve Pamukkale. Uludağ’ a bu kış gittik ve çok mutlu memnun oldum. Ve nihayet bayram tatilinde de Pamukkale’ ye kavuştum.

Richmond Termal otelde kaldık.  

Bir yarım günümüzü de Salda Gölü’ ne ayırdık. Görülesi bir yer.. Mavinin tonları öyle hoş ki.. Herkes deliler gibi fotoğraf çekiyor, çektiriyordu. İlk defa gölde yüzdüm. Bazı yerlerinde balçık gibi içine çekiyor ilginç bir yer. Buz gibiydi su.. çamurundan maske yapıyordu herkes..ben de biraz aldım yapıcam inşallah 🙂 Doğa bozulmasın diye oldukça uzağa tuvalet yapmışlar. Etraf henüz bakir.. bir iki cafe var sadece.. bir de pazarcı gibi teyzeler.. mısır meyve gözleme vs satıyorlar..umarım çok bozulmaz oralar..çünkü harika bir doğa… Maldivler’ e benzediğini söyleyenler Saldivler demiş oraya 🙂

Bu arada yol kenarlarında öyle çok gelincikler vardı ki.. bayıldım…zaten en en en sevdiğim çiçektir kendileri..

Pamukkale de Kleopatra’ nın yüzdüğü havuzda yüzdük çok hoşuma gitti. Maalesef tiyatroyu gezemedik Çünkü Kubilay çok yorulmuş ve huysuzlanmaya başlamıştı.

Ben değil fotoğraflar konuşsun artık diyorum 🙂 Mutlaka gidin buralara..bu doğal güzellikleri görün..

*Fotoğraflara tıklarsanız büyük hallerini görebilirsiniz ..

 

izledimler

Jamie Dornan….

Herşey bir gün can sıkıntısından film seçmeye çalışmakla başladı. Grinin Elli Tonu’ nu gördüm filmler arasında.. Sonra bir zamanlar kitabını okuduğumu hatırladım. Hayret nasıl olur da filmini izlememiştim. Hele de aşk meşk filmlerini seven ben 🙂 Hemen açtım……veeeee çok çok sevdim filmi. Hem Jamie’ ye hem Dakota’ ya bayıldım. Filmdeki tutkulu ilişki, tutkulu aşk beni çok etkiledi. Ben kolay kolay bir filmi birden fazla izlemem. Filmin 2. sini 3. sünü …hepsini ikişer kez izledim. Tabi sonrasında Jamie tutkum bitmedi. Diğer filmlerini de merak ettim. Oyunculuk sadece aşık adamı oynamakla bitmiyor. Yakışıklı olmakla da değil mi 🙂 ? Beni daha çok etkilemeliydi ki fanı olayım ha ha :0  Ve nitekim “The Fall” dizisini izledim ve yok artık dedim.. Nerde o tatlı seksi adam. Manyak psikopat bir katil…. Hiç sevmem cinayetli filmleri.. Ama çok etkilyeici bir diziydi.. Ve çok sezonlu uzun bişi değil.. izleyin derim cinayet, polisiye seviyorsanız..  Aşkın Kanatları ( Flying Home ), Robin Hood, Jadotville Kuşatması , Anthropoid izlendi. Bir de internette kısa bir filmi vardı gencecikken oynadığı. Onu da izledim. Diğer filmlerine devam vakit buldukça. Bir dizisini buldum ” Death  and Nightingales” diye. Daha 1. bölümü var internette izledim.. Umarım diğer bölümleri de bulurum. Bu arada meğer eskiden epey izlediğim sonra bıraktığım Once Upon A Time dizisinde de varmış benim fındık …  Artık takibindeyim beyfendinin 😉

Kendisi 1 mayıs 1982 doğumlu, Kuzey İrlandalı.. 2 çocuklu karısına düşkün bir adam. Nerden mi anladım. Çok röportajını okudum izledim de.. 16 yaşındayken kanserden annesi ölmüş. 2 kız kardeşi var. Calvin Klein”, “Dior” gibi markalar için mankenlik yapmış. Müzisyenlik tarafı da var. Bakınız aşağıdaki videosu 🙂

İzledikçe dizilerini filmlerini sanırım devam edecek onunla ilgili yazılarım 🙂

Bu arada ne yazıkki sosyal medyadan hoşlanmıyor o yüzden kişisel bri hesabı yok böhhüüüü

Hürriyette Barbaros Tapan’ ın Jamie ile yaptığı bir röportaj var 2016 yılında ; http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/magazin/jamie-dornan-ahlak-bekcisi-degilim-40288837

 

gezdimler

Eskişehir güzel şehir 😊

Eskişehir’i eşimle gezmeye gittiğimizde henüz Kubilay yoktu. Trenle gitmiş, otobüsle dönmüştük. Çok beğenmiştik ve çocuğumuz olursa mutlaka burayı gezsin görsün diye konuşmustuk. Nihayet mayıs başı bu isteğimizi gerçekleştirebildik. Bu sefer kendi başına buyrukluğumuzu tercih etmedik😊 Jolly turla gittik. 1 gece kaldık. Biraz yorucu olsa da buna değdi. Otelde de şansımıza akşam kapalı havuza girdik, eğlendik. En çok Devrim Arabaları müzesinden etkilendim. Eskişehir sokaklarındaki heykellere de Kubi bayıldı.

Lületaşı müzesi, Sazova parkı,hayvanat bahçesi,Kentpark, Şelalepark,Havacılık müzesi, Yılmaz Büyükerşen Balmumu müzesi ( şehire büyük hizmet veren güzelleştiren Belediye başkanı ),Devrim Arabaları, Porsuk çayı …ve ismini unuttuğum detaylar daha..

Kesinlikle gezmenizi isterim bu güzel şehiri..