şundan bundan

Cumhuriyet Bayramı coşkusu

Kubilayı Ataşehirdeki Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne götürdük. Kalabalık, coşku, şarkılar, bayraklar, lazerle Atatürk resimleri gösterileri..vs  çok etkilendi pürdikkatti.. Zaten Atatürk kelimesini çok tatlı söylüyor.. Yürüyüşten döndük evde atatürk diye kaç kez bağırdı aşka geldi … bir de bayrak tutkumuz var…yırtıyor salalrken oynarken sonra bayrak alalım diyip duruyor küçük düdük…
Nice bayramları neşeyle kutlamaya inşallah..

GörselGörselGörsel

şundan bundan

Pepee ve Kubi

GörselGörsel

Kubilay’ ın ilk kelimelerindendi “pep” 🙂 Bir iki kere azcık görmesiyle hemen sevdi Peppee’yi. Şimdi gayet güzel Peppee diyor, bazen izliyor, bazen de dergilerine bakıyor.
Bu bebeği arkadaşım Işıl almış Kubiye,sağolsun. Umudum inşallah uyku arkadaşı yapması. Seviyor, öpüyor bakalım uykusuna ortak edecek mi? Gerçi şapkası biraz sert gece yüzünü acıtır mı bilemiyorum..

izledimler

Yaşasın Sinema

Görsel

Görsel

Uzun zamandır sinemaya gitmedim. Sinemada film izlemek benim için bambaşka bir zevktir. Para ve zaman sıkıntısı olmasa herhalde haftada 3-5 e bakmam mutlaka sinemaya sıkça giderdim ve bıkmazdım bundan eminim. Çünkü sinemada film izlemek beni herşeyden koparıyor, sanki meditasyon gibi, içimi kafamı boşaltıyor… Ve Tanrılar sinemaya gitmemi istediler, sesimi duydular 😛 Cinemaximum 11 Ekim doğumgünüm için çift kişilik sinema bileti hediye etti. Yaşasın Cinemaximuuuum ! Fırsat bu fırsat kocayla liseliler gibi hamburger kola ikilisini mideye gümletip elele sinemaya gittik.. Film “ About Time “. Ben seçtim tabiki filmi. Eşim “ Yerçekimi” filmini istedi ama uzay muzay modunda değildim.

Film sıcacık, romantik ve insanı daha pozitif düşüncelere tutumlara yönlendirebilecek bir hikayeye anlatıma sahip. Aman aman harika bir film değil elbette yani ille de izlenmesi gerekenler listesinde yer almaz fakat sıcacık hisler bırakıyor ve izlettiriyor ilgiyle. Başroldeki fıstık kızın kahkülleri yine kahkül kestirme isteği uyandırdı bende. Kahküllerim uzadı kararsızdım sanırım yine kahküle dönebilirim yada dönmeyebilirim bu ara kararsız kazımım. Filmin bir karesinde kızın yeşil kazağına bayıldım. Yeşil birşeyler istiyorum.

Kubilayım anneannesiyleydi. 21,30 da eve geldik ama bizim bıdık zaten dokuza on kala uyumuş. Sorunsuz geçmesine annemi üzmemesine mutlu oldum…

Kısacası dün akşam benim için harikaydı…..

şundan bundan

Uzun bir bayram tatili… İnternetten uzaktım..

Uzun uzun neler yaptık ettik anlatmıycam. Birkaç kare birkaç cümle paylaşayım.

 

Bayramdan önceki pazar üniversiteden ( Kocaeli Üniversitesi Meslek Yüksekokulu – Kullar ) yurt arkadaşım Zeynepde kaldım bir gece. Gebzede oturuyor. Zeynepten sonra Karamürsele ailemin yanına gittim. Eşim Rizedeydi. Bayramın 2. Günü bize katıldı Karamürselde. Zeynebin oğlu Emre ve Kubilay çok şekerdiler J Birbirlerine sarılmalar, öpmeler .. Zeynep ve eşi bizi sevgiyle ilgiyle ağırladılar, sağolsunlar.

 Görsel

 

Görsel

Görsel

 

Karamürselde tatlı dilli arkadaşım Aylin uğradı yanımıza. Çok iyi geldi bize. Kubilay da cilve son nokta J

 Görsel

Kubilay sanırım ufaktan ufaktan 2 yaş krizlerine girmeye başladı. Aslında bu tür şartlandırmalardan hoşlanmıyorum. Ama belirtiler bunu gösteriyor J Şükür genelde neşeli uyumlu pozitif bir çocuk. Bazen hangimiz sapıtmıyoruz öfkelenmiyoruz ki. Bıdığım da tam olarak kendini ifade edemediği için ara ara öfke nöbeti, mızmızlık yapma hakkına sahip. Yeter ki sağlığı yerinde olsun da biz anne baba olarak yumuşak anlayışlı olmalıyız başka çare yok. Beni yoran bunlar değil de emzirme konusu. Hala emziriyorum. Ama geceleri özellikle emerek uykuya geçmesi ve uyandığında meme meme diye ısrar ve sinirle istemesi beni çok zorluyor. Nasıl bırakacağız bilemiyorum. Kendimi çok yorgun ve cesaretsiz hissediyorum bu konuda. Bir gece deneyeyim dedim kaç saat ağlaması direnmesi mahvoldum ve pes edip yine verdim ve huzurla uyudu. Belki kreşin pedagoguyla görüşürüm ya da bilemiyorum ne zaman kararlı olursam o zaman bu işi halledicem. 28 Kasıma az kaldı. Yani 2 yaşına.. hayırlısı diyeyim..

 GörselGörsel

Şimdilik bizden haberler bu kadar… Kurban bayramı geçti… Cumhuriyet bayramı geliyor… bana her gün bayram gibi gibi…. Herşey geçiyor..yanımıza kalan gülüşler sadece

aldımverdim

5 – 10 LİRAYA MUTLULUĞUM

Görsel

Puantiyeyi ne çok severim… Bu masa örtüsünü 5 liraya ümraniyede pazardan aldım ve çok mutlu oldum.. Bir de bu desende migrosta fırın eldiveni önlük takımı gördüm ama 15 liraydı vazcaydım almaktan.

Bu sıcacık şık eldivenleri de Karamürselde pazardan 10 liraya aldım. Çok kibar duruyor.

 

Görsel

aldımverdim

Mlife tarhana cipsi

Fotoğraf0746

Uzun zamandır denemek istiyordum. Birkaç kez migros sanal marketten sipariş vermiştim ama gelmemişti. Bugün gördüm ve aldım. 1,95 lira fiyatı.  Arkadaşımla denedik. İkimiz de sevmedik. Bir kere çok sert geldi. Tadı da fazla mayhoş ve ekşi. Sanırım biraz cips tadını aradım 🙂 oysa bu daha sağlıklı bir atıştırmalık. Yoğurda batırılırsa daha leziz olur diye düşünüyorum. Bir de acılısı varmış onu denemedim. Bu yoğurtlu kekikli domatesli olanmış.

şundan bundan

Güçlü anneler…

1a 

Cumartesi yukarıda detayları görülen etkinliğe katıldım. Aşağıda birkaç fotoğraf da var. Benim çektiğim en sondaki fotoğraf bu arada, diğerleri ordaki dostlardan…

annetop2 annetoplantı Fotoğraf0744 Haftasonları ender internete girebildiğim için yazıyı yazmak tabiki bugüne kaldı. Aslında taze duygularla yazsam daha dolu bir yazı olabilirdi… Kubilayın ateşlenmesi, benim boğazımdaki tombil bademcikler, yorgunluk bende akıl koymadı.. Bugün pek iyi değilim….Ama bu toplantıyla ilgili yazmamak olmaz. Çünkü çok değerli içli paylaşımlar oldu. Hayatımıza çok pencere açmamız gerekiyor. Tanımadığımız bilmediğimiz aklımıza gelmeyecek dünyalar, sıkıntılar var. Dünya sadece bizim dünyamızmış gibiyiz. Uzun zamandır Kubilay’dan iş dışında bu kadar uzun ayrı zaman geçirmemiştim. Bu toplantı her açıdan özel oldu benim için. İçim kıpır kıpırdı. Can kulağıyla dinledim. Şanslılar ki çok konuşmadım 🙂 Konuşulanlar yanında gerçi haddim olamazdı konuşmak. Hele ki Avukat Işıl hanımın konuşması… O konuşsun ben öylee kuzu gibi dinlerdim saatlerce.. ama bana ayrılan vakit sona erdi ve kalktım. Devamında da kalmak isterdim. Ne mi konuştuk… Doğal gelişim göstermeyen yavrularımızın ( otizm,hiperaktivite,fiziksel gelişim problemleri gibi.. )  ve ebeveynlerinin deneyimleri, sıkıntıları, hisleri…”Normal” ! çocukları olan bizlerin ” Anormal” ! olan çocuklara yaklaşımı… çocukların kendinden farklı olana davranışları…Annelik…Doğal gelişim göstermeyen bir yavrusu olan anne dedi ki ” Biz on kaplan gücündeyiz “.. ne kadar doğru.. hayran kaldım onlar konuşurken….. güçleri, tavırları, duruşları, bilinçli olmaları, hayata karşı pes etmemeleri, yavruları için güzel bir dünya yaratmak istemeleri….. kendimce içten enerji gönderdim onlara…. ben zayıfım sanırım.. çünkü hemen dağılıyorum dinlerken, hissederken… belki ablam geliyor aklıma, belki annem, belki ilkokul çağındaki arkadaşım Tayfun, belki evladımın sağlığı ile ilgili endişelerim, belki hayata karşı güvensizliğim… bilemiyorum..ama kolay dağılıp üzülüyorum fazla hassaslık benimkisi.. en iyisi bilinçlenerek, güçlenerek elimden geldiğince iyi bir evlat yetiştirmek en önemlisi de kendimi yetiştirmem büyütmem geliştirmem gerektiği.. Bilinç ve farkındalık başlangıçtır. 

Sıcacık konuşan bu kadınlara, bunu planlayanlara gönülden teşekkürler…

Merak edenleri ilgilenenler ilk koyduğum davet isminde görünen @iremafsin ve @saryaderya yı twitterda takip edebilir

( #AnnelerBuluşuyor  ) Yine buluşulacak. Dünyayı savaşlardan, zorbalıktan, yalnızlıktan, dertlerden ancak anneler koruyabilir. Anneler birleşelim, buluşalım, birbirimizi güçlendirelim ve mutlu hoşgörülü çocuklar büyütelim. Önce biz sonra onlar…

*fotoğraflara tıklandığında büyüyor…

şundan bundan

Oğlumla çamaşır suyu kabusu:(

CIMG2609 

Dün akşam bir kabus yaşadık… Bir gün oğlum canım burayı okur diyerek unutmamak için yazmak istedim sabah sabah .. Dün akşam halasına gittik. Resimdeki halasının kızı Eda bu arada. Muhabbet vs. Kalkmak üzere ayaklandık. Kapının ağzındayız. Eşim kardeşiyle diğer odada bir şey yapıyor biz de annemle Eda’ ya bir iki kelime bişiler söylüyoruz Kubi de yanımda. Bir anda yere bişi devrildi eğildim kubilay elleriyle yüzünü ovuşturuyor ve yere dökülmüş çamaşır suyu ! anında kaptığım gibi banyoya yüzünü suyla deli gibi yıkıyorum ağzını gözlerini burnunu… tabi hepimiz telaşta..herkesten bir ses çıkıyor ama ben duymuyorum bile. Sürekli yüzünü yıkıyorum tamam oğlum geçti canım bıcı bıcı yapıyoruz gibi bişiler saçmalıyorum sesimin sakinliğini korumaya çabalayarak. Aldığımız gibi yakacıkta en yakında bir hastahaneye gidiyoruz. Sırada bi sürü kişi var. Diyoruz en iyisi oyalanmayalım doğduğu, doktorunun olduğu yeditepeye gidelim. Basıp gidiyoruz. Zaten uyku saati uyumak istiyo belli ama gözleri de kızardı biraz korktu da. uyutmamak için şarkılar konuşmalar yapıyorum o yol bir eziyet benim için. Hastahanede içmediğine emin misiniz diye sıkça soruyorlar. eminim diyorum yani ağzına değdirdiyse bile ben anında öyle bir yıkadım ki yutmamıştır eminim diyorum. midesini yıkamalıyız çünkü önemli diyorlar. sonra göz doktoru olmadığını söylüyorlaryanda fatih sultan m. hastahanesi var oraya göz doktoruna götürün diyorlar kornea zarar görebilir göz doktoru görmeli diyorlar. Doğru oraya gidiyoruz şükür ki kucağımda çocukla görür görmez ilgileniyorlar çok kalabalık hastahane. hemen göz dr una yukarı çıkın diyorlar. çıkıyoruz dr suratsız hımbıl ağzından zorla laf aldığımız bir adam. aşağıda gözünü yıkamadılar mı diye sinir yapıyor ben onlara yıkayın dedim diyor ben de diyorum ki aşağısa çok kalabalıktı diyorum. gözünü yıkıycaz diyor çamaşır suyu bilirsiniz alkali bi madde sonradan da etki edebilir gibi bişiler geveliyor. Çocuğu sımsıkı tutuyoruz gözünü şırıngayla suyla yıkıyor ağlıyor ağlıyor gözünü sıkıyor kapatıyor zorla açmaya çalışıyor babası dr.. ben ölmek istiyorum o anda. o çırpınırken 😦 aslında bağıra bağıra ağlamak istiyorum ama olmaz. oğluma güç vermeliyim sorunu çözmeliyim pozitif olmalıyım. kendimi bırakmamalıyım. dr sıkı tutun gibi kaba emirler veriyor. sonra bitti diyor. öbür gözü diyorum o gözüne de geldi mi ki diyor iki eliyle yüzüne sürdü diyorum hayda bir daha öbür göze aynı yıkama. Kubilay ağlamaktan yoruldu 😦  sonra şuraya koyun gözüne bakıcam çenesini dayatın gibi komutlar verdi yüce doktor.. çocuk aletten korktu.. ağlıyro deli gibi istemiyor kafasını koymak.. diller döküyoruz..itiyoruz zorluyoruz… dr ama koymuyorsunuz çenesini olmaz diyip bıdı bıdı ediyor. o anda onu dövmek istiyorum evet suratına patlatmak istiyorum gerzek o daha küçücük bir bebek ve korktu biz de dağılmışız birazcık nezaket anlayış incelik… çok mu şey istiyorum. senin işin insanla senin domuzluk yapmaya hakkın asla yok… tutuyorum kendimi… zar zor bakıyor gibi.. çünkü bişi demiyor zaten… tamam diyor aşağıya inin gözünü bi daha yıkasınlar ilaç yazıcam. bikaç gün içinde kızarıklık sulanma gibi bişi olursa getirin diyor gidiyor bekliyoruz bekliyoruz reçete yazacak heralde içerde  diye sonra baktık gelen giden yok. hemşire kız odasına girin sorun diyor. kapı kilitli. çıkıyor birazdan aşağıdan alıcaksınız reçeteyi diyor. heee… neyse ya sabır iniyoruz aşağıya. aşağıdaki ilk başta bizimle ilgilenen dr çocuk sakin beyfendi iyi bir çocuk. şaşırıyor. orda yıkanma işi yapılacktı diyor.. size dua etsin diyor küçük çocuk olmasa ben yapardım yapacağımı diyro o dr la ilgili yanındakilere bişiler diyor sinirleniyor… biz hala salakız şaşkınız yorgunuz kubi şükür sustu. zaten ağlak bir çocuğum yok. ağlıyorsa gerçekten ya cnaı yanmıştır yada gerçekten bir sıkıntısı vardır uzatmaz yani.. neyse bu sefer uzun hortum gibi bişiyel sedyeye yatırtıyorlar. iki kişi..bir de eşim ve ben.. hemen anlıyor bişi olacağını ağlamaya başlıyor yatmak istemiyor zorluyoruz…. ve başlıyorlar..ağlıyor ağlıyor.. sakinleştirmek için bi sürü saçmalıyorum ne konuştuğumu bilmiyorum. gözyaşlarım patlıycak patlıycak sıkıyorum kendimi.. bitti.. üstü tamamen sırılsıklam oldu.. yanımda yedek kıyafet yok.. hırkama sarıyoruz babasının montunu sarıyoruz hemen emziriyorum sakinliyor.arabada uyudu. gece yanımızda yatırdım. şükür ne gözünü kaşıdı ne ağladı. bir keere uyandı o da herzamanki gibi uyanıştı emdi uyudu yine…nöbetçi eczaneden iki damla aldık. birinin adı tears natural diğeri netira diye bişi. prospektüslerini okudum. netira denen şeyde “Çocuklarda ilaç  gerçekten ihtiyaç olması halinde ve sıkı tıbbi kontrol altında kullanılmalıdır ”

yazıyordu. tereddüt ettim. gece uyandırıp damla vermek istemedik. sabah da tears mıdır nedir ondan biraz damlattık ağladı korktu yine.. netirayı kendi dr una mail attık sorduk . 5 gün kullanın. istiyorsanız gzö doktoruna getirin demiş. kararsızım bilmiyroum napıcmaı henüz. bu fotoğrafları sabah uyandığında çektim. keyfi iyiydi yine neşeyle kalktı. kek seviyro kek verdim hemen yemeye başladı. gözlerinde kızarıklık yoktu. keyifliydi aklı dağılsın diye kreşe gönderdik. işte böyle …. evde dkkat ediyorsun evi çocuğa göre ayarlıyorsun ama başka yerde her an herşey tehlike olabiliyor. Halasının evinde küçük çocuk yok. O düşünemez bunu. Biz demek ki anne baba olarak ev dışında daha dikkatli olmalıyız. Ki zaten hiç yalnız bırakmayız ama bri anda nasıl oldu anlayamadım 😦 umarım bu en kötü kazası olur ve son olur…. çok yorgunum endişeliyim karışığım…Allah kimseyi yavrusunun sağlığıyla sınamasın..bu ara bazı şeyler üst üste geldi.. çok daraldım çok kötüyüm.. dilerim son olur..lütfen çocuğu olanlar evleri dışında daha dikkatli olun çocuğu tabiki sıkmayalım ama gözümüz hep üzerinde olsun bu keşifçi meraklıların….

CIMG2618CIMG2619

şundan bundan

Balooon Battt !

CIMG2545 CIMG2548 CIMG2552 CIMG2562 CIMG2576 CIMG2587

Geçtiğimiz haftasonu Karamürseldeydik. Atlı karıncalı resimdeki Sarı tişörtlü kişi babam yani dede:) Sahilde oyuncaklara falan bindirdik. Dondurma yedik gezdik iyi oldu. Teyzesi ve Dedesi özlemişti hasret giderdiler.

CIMG2594 Evdeki Jenga oyununun tahtalarıyla oynuyor Kubi ve kendi kendine hep böyle şekiller yapıyor 🙂 Hoşuma gidiyor sessiz sessiz inşaat yapması 🙂

Bu arada geçen günlerde bir kaç kötü vukuatımız oldu. Biri uzun resim çerçevesine uzanıp devirmesi ve yüzüne gelmesi. Burnunun üstü yaralandı 😦 korktuk, üzüldük. Şükür gözüne gelmedi. İkincisi de oyun hamurunu ısırdı. Midesi kalktı biz fazla tepki verince de korktu sanırım kusmaya başladı. Çok üzüldüm zaten yesin kilo alsın diye uğraşırken kusmasına.. Dünyayı tanıyan keşfeden hayatı öğrenen miniğim elbette kazalar yapacak elbette yanlış şeyleri dişlemeye çalışıcak … ben ve babası onu elimizden geldiğince koruyup gözeticez, öğrenmesine keşfetmesine güvenli fırsatlar yaratacağız. Zaman akacak akıyor ve o büyüyor.. Aslında biz de onunla büyüyoruz.. Bizim sınavımız o. Bebekliğini çocukluğunu ne kadar huzurlu güvenli sevgiyle anlayışla güzel anılarla geçirirse o kadar özgüvenli saygılı iyi bir birey olucak..

“Bu ne” yi öğrendi benim tatlım. Sabah bana ” Bu ne” diye soruyor “yastık oğlum” bu ne “yatak başlığı oğlum” “bu ne ” “yastık” bu ne ” yatak başlığı” sonra sıra baba da aynı şeyler 🙂 öyle tatlı ki…anlaşılan konuşma zamanı da bu ne bu niyeler başlıycak… eğlenceli olucak tabi bazen yorucu sıkıcı da olabilir 🙂 olsun…sıkıcılık oğlumdan gelsin…

İki defa balon patladı yanında..korktu epey.. ilk zamanlar sık sık hatta sabah uyanır uyanmaz  “baloon.. baaatt ! ” diyip taklidini yapıyordu patlama sesinin şimdi ara ara yapıyor. Balon seviyorum ama biraz da korkmasından üzüldüm.. yine de evd eiki şiş balonumuz var.. umarım kötü patlamazlar da korkmaz..yada öğrenecek balonların patlayabileceğini ne yapayım..

* Fotoğrafların üzerine tıklandığında büyüyor..