Mamut Art 2015 gezimiz…

Kubilay’ ın ilk sergi gezmesi Mamut Art  … 🙂

Yeni sanatçılar için yapılmış güzel bir proje Mamut Art. Benim canım dostum Deniz sayesinde haberim oldu. Çünkü Deniz’ in sevgili nişanlısı Arif’ in bu sergide eserleri vardı.

Mamut Art ile ilgili detaylı bilgiler, görseller bu adreslerde

http://www.mamutartproject.com/tr/AboutUs

https://www.facebook.com/MamutArtProject

https://twitter.com/mamutartproject

Şimdi gelelim bizim Mamut Art maceramıza 🙂

Öncelikle vesile olan Arif ‘ in eserleri ve konuyla ilgili yazdıklarını eklemek istedim.

çok etkilendiğim eserlerden biri…

Kubilay’ ın peşinden koşarken çok kaliteli fotoğraflar çekip, notlar alamadım tabi.

Özgür Akpınar’ ın ” Bir varmış Bir yokmuş ” tablolarını çok beğendim. Hüzünlendirdi beni o ayrı..

Çektiğim,etkilendiğim  fotoğraflardan ortaya karışık yaptım fakat eser sahiplerini not almamışım ki 😦

Sergide kendine arkadaşlar buldu. Tan ve Jasmin. Koşturdular 🙂 bazen elele bazen arka arkaya 🙂 Sanat da bir yere kadar dediler bizden bu kadar dediler 🙂

 

 

” Erkek Beyni ” mi dediniz…

Dr. Louann Brizendine yazmış “ Erkek Beyni “kitabını. Erkekleri anlamıyorum diyorsanız kesinlikle okuyun. Oğlunuz varsa kesinlikle okuyun. Kİtap basit kişisel gelişim kitapları gibi değil kesinlikle. Yüzlerce kaynakçaya, deneye, bilimsel veriye göre yazılmış, detaylı bir kitap.

Erkeğin bebekliğinden dede oluşuna kadar ki beyinsel sürecini, duygularını da anlatıyor. Bence çok faydalı bir kitap. Birkaç yerinden minnacık alıntılarım var fikriniz olsun istedim…kitap bundan çook fazlası..

 

Küçük Kara Balık..

“Böyle amaçsızca yüzmekten bıktım usandım. Başka yerlerde neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Bu düşünceleri kafama bir başkasının soktuğunu sanabilirsin, ama ben uzunca bir süredir kendim düşünüyorum bunları. Arkadaşlarımdan da bazı şeyler öğrendim elbette; örneğin, birçok balığın yaşlanınca, hayatta hiçbir şey yapmadık, hayatımızı boşa geçirdik, diye yakındıklarını biliyorum. Durmadan sızlanıp dururlar. Ben yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istiyorum; durmadan aynı şeyleri yapmak, yaşlanana kadar başka bir şey yapmadan yaşamak olamaz; dünyada yaşamanın anlamı bundan daha fazla olmalı!”

dedi annesine ve yolunu çizdi…….

Kitabın yazarı İranlı Samed Behrengi. Kitabı İran’ da yasaklanmış. Biraz şiddet, ölüm kelimeleri içeriyor belki ama cesareti, azmi de işliyor.

Küçük Kara Balık dolunayın yanına gitmiş başlamış onunla söyleşmeye

“ selam güzel ay”

” Selam küçük kara balık nereden böyle?”

” Dünyayı dolaşıyorum”

” Dünya çok büyüktür.her yerini dolaşamazsın ki! “

” Olsun. Gücüm yettiği kadar giderim. “

Partileri severiz :)

Çocuk doğumgünü partilerini oldum olası çok severim. geçen cumartesi tatlı Zeynep’ in kedi konulu 🙂 partisine gittik Kubilay’la ve çoook eğlendik. Palyaço abi çok şeker sevecen saygılı bir gençti ve çocukları çok güzel eğlendirdi. Anne Öznur tabakları süslemiş, keçeden maskeler yapmış, kedi kuyrukları hazırlamış çok zahmet vermiş. Ama hepsine değdi herşey çok güzeldi..Hele pasta .. çocuklar resmen saldırdı pastaya 🙂 İyi ki doğdun Zeynep iyi ki partine bizi çağırdın.. 🙂 Yaşasın partiiiiiiiiii 🙂   

The Hundred-Foot Journey…

Aşk Tarifi diye çevirmiş ismini bizimkiler… Fransa’ ya göç etmek zorunda olan Hintli aile… Aşçılıkta ilerlemek isteyen Hassan Kadam, Restoran yarışı, Madam Mallory ve Hassan’ ın babasının didişmeleri, aşk, rekabet…. yemek görselleri…baharatlar… insanın mutfağa girip yemek yapası geliyor.. Aman aman bir film değil belki ama izlerken huzur veriyor.

Film hakkında detaylı bilgiye burdan bakabilirsiniz ; http://www.sinemalar.com/film/220642/the-hundred-foot-journey

Meyveden Tilki..

İyi vakit geçirmek için ille de çok para, farklı merkezlere gitmek vs şart değil. Gönül oyun istedikten sonra bahane oluyor herşey 🙂

3 idiots izlenesi..

Methini çok duyduğum bir filmdi. Aamir Khan ‘ ı severim. Filmi de sevdim. Eğitim sistemi, başarı, hayallerle ilgili içe dokunan bir film. 3 üniversitede okuyan mühendis adayı. 3 oda arkadaşı. 3 kanka. 3 hayat. 3 hayal. Eğlenceli yer yer duygusal .. verdiği mesaj ” pes etme mutlu olduğun işi yap ” ve ” All is well”  🙂 Ana karakter Rancho’ nun akla kazınan lafı.

İzleyin diyorum..beğeneceksiniz…beğenmezseniz de yazın bana 🙂 beğenirseniz de yazın tabi 🙂

 

Deney tüplerinden baharatlık mı?

Yaptım oldu.. Gittigidiyor dan deney tüpü aldım ve böyle kullandım 🙂 keşke daha kalınını alsaydım diyorum yalnız.  Görüntü güzel.. çevirmeli yerine tıpa olsaydı kullanım daha rahat olurdu. Yine de taktığımı yaptığım için mutluyum. Penguenleri çoook sevdiğimi söylemiş miydim 🙂 Eğer geçmişte bir hayvansam kesin penguendim diyorum ve yazıyı burda bitiriyorum 🙂

Arrow dizisi..

Haftasonu evdeki büyük ve küçük erkeğin uyumasını fırsat bilip kanaldan kanala atlangaç yaparken bu diziye rastladım. Cnbc-e de. İki bölüm üst üsteydi hoş oldu. Dizide bir beye vuruldum. Tam benim tipim 🙂 esmer, güzel gülen .. aynı kocam 🙂 çenesi de benziyor.. yüzü de saçları da.. izlerken sanki kociyi izliyro gibi izledim daha da hoşuma gittiiii…..gözler renkli olsa kocam da bir de 10 kilo verse hah işte bu Colin Donnell denen beyden olur bizimki 🙂

Dizinin konusuyla ilgili sinemalar.com da  şöyle yazmakta ;

Milyarder bir çapkın olan Oliver Queen korkunç bir deniz kazasından sonra hayatında yeni bir sayfa açar. Beş yıl boyunca bulunamayan ve öldüğü zannedilen Oliver sonunda Büyük Okyanus’un ortasındaki tropik bir adada bulunur. Oliver Starling City’e, evine geri döner. Kendisini karşılayan annesi Moira, kız kardeşi Thea ve en iyi dostu Tommy, Oliver’ın son beş sene içinde yaşadığı şeyler yüzünden çok değiştiğini fark ederler. Birçok süper kahraman gibi Oliver da dönüştüğü adamı insanlardan saklamak ister ama bir taraftan da eskiden işlediği günahların bedelini ödemeye de kararlıdır. Bu nedenle suçlularla mücadele etmek ve şehrin eski ününe kavuşmasını sağlamak için gizli Green Arrow kişiliğini yaratır. Ancak Green Arrow’un yetkisi olmadan düzeni korumaya çalışırken kullandığı yöntemler bazılarının canını sıkmaktadır. Detektif Quentin Lance’in en büyük dileği (Oliver’ın eski kız arkadaşı Laurel’in babası) Green Arrow’u yakalamaktır. Bir süre sonra Oliver’ın dönüşünden çevresindeki bazı insanların memnun olmadığı da anlaşılır…

falan da filan

Halasının ve kuzeninin doğum gününde pek eğlendi. 3 kişilik ev sahasından bir futbol çetesi karşınızda. Bu fotoğrafa çok güldüm. Kubilay’ ın ciddi ifadesi çok komik 🙂

Eşim oğlumuza sürpriz yapmış bana da tabi 🙂 balıklar almış. Kubilay isimlerini koydu.Portakal suyu ve zeytin. Başta portakal anladım..ama yooo hayır “portakal suyu” imiş 🙂

Ve dün aşçıbaşı ve yardımcısı iş başındaydı. Salon ortası kek macerası. Ben hiiç karışmadım. Çünkü Gökay’la defalarca çöpe kek atmışlığımız var. Evet ben pek maharetli bir kadın değilim yemek konusunda 🙂 pardon yemek konusunda çok marifetliyim harika yerim ama pişiremem 🙂 yani pişiririm de öyle basit şeyler yaparım pek iyi değilim bu konularda. Neyse bey keki pek sever. Kubilayla ilk kek maceralarından umutsuzdum ama kocaman yanıldım. Nefiissss oldu. Önce bir dilim yiyen oğlum bu sabah içinde yumurta var ben bunu yemem dedi.. hey allahım…..

Saçlar gitti..

Saçlar oyuncak bana… gölgesi,kısası,uzunu,topuzu,örgüsü,buklesi,düzü,peruku,tokası,tacı….

Ben lisedeyken kuyruk modası vardı. Annem izin vermemişti içimde kalmıştı. Sonunda dün ohh bunu da yaptım rahatladım 🙂

Evin dodiklerine de sürpriz oldu..Zaten işte öğle arasında uzun gittim kısa geldim.. kafam rahatladı…bazen beğeniyorum bazen beğenmiyorum. Yıkanınca ortaya çıkıcak memnuniyetim..

 

şans denemesi

Yine güzel bir 8 mart kadınlar günü çekilişi.. şansımı denemeliydim..

http://www.acemiden.com/2015/02/birgunde-kadinlar-gunu-cekilisi.html

 

Lapermstyle de çekiliş..

Özellikle çantaya bayıldım… Şansımı denedim.. belki siz de denemek istersiniz..

http://lapermstyle.blogspot.com.tr/2015/02/la-perm-styleden-buyuk-cekilis.html