şundan bundan

hayat devam…

Dün doğumgünümdü…1977 nere 2012 nere…Hayat hızla sürüyor… Kötü bir doğumgünüydü ama ne diyeyim kötünün de kötüsü olabilir yine de bin şükür sağlığa….

Kubilay şu an mışıl mışıl popo havada uyumakta, ben de hızlı bir banyo yapıp yüzüme maske yaptım… Maske dediğim de sadece bal sürdüm. Migrosdan alışveriş yaptım sanalmarketten ..adamlar gelmeden yüzümü yıkamalı 🙂

Kubilay yaklaşık 2 haftadır yürüyor… mutlu…yarın da kontrolu var. Yeditepe Ünv. Hastahanesinde doktoru. Gülay hanım..şimdilik sorun yok..gerçi şükür Kubilayımız hiç hastalanmadı bugüne kadar. 28 Kasımda 1 yaşında olacak. Zaman öyle hızlı geliyor ki bana…Anne sütüne devam…

Heceler söylüyor…babbaaa maaamma kaakka gagag  ..ve tuhaf sesler..anne gibi bişiler de diyor ama direk bana olmadığı için kaale almıyorum..etrafla çok ilgili..çekmeceler,dolap kapakları,prizler…vs. Sadece prizleri kapadık onun dışında birşey yapmadık. Yalnız bırakmıyoruz hiç. Anneannesiyle iyi anlaşıyor.

Ben…. ben iş ev çizgisinde gidip geliyorum…Süt sağarken kitap okumaya çalışıyorum. En son Clarice Bean ” Çaktırma ”  yı okudum keyifle…Çocuksu kitapları seviyorum. Şimdi Füsun Önal ın gezdiği yerleri anlattığı bir kitabı karıştırıyorum. Arada da kesinlikle Penguen ve Uykusuz sayılarını okuyorum. Evde de ara ara Haluk Yavuzer’in “Çocuğunuzun ilk 6 yılı” nı karıştırıyorum.

Kubilay’ın babasıyla arası iyi. Ona da ben kadar düşkün. Hatta 4 gün eşim tek başına baktı oğluna izninde ve çok iyi geçti bu iki başına halleri.. Anne ne kadar önemliyse bir yavrunun hayatında baba da o kadar mühim. Rol modeli olarak örnek olduklarını unutmasalar babalar ve anneler gibi çaba gösterseler keşke…