Siyah Beyaz Kareler..

Resimdeki gibi toplu çerçevelerden hoşlanıyorum. Heves ettim aldım internetten. Çocukluk fotolarımı ve ortaya da Kubilay’ ın şaşkın beni gülümseten resmini koydum. Holdeki boş duvarda yerini aldı bu güzel kareler..Resimleri sık sık görmek beni mutlu ediyor. Gerçi zamanın hızını anımsatması biraz hüzünledirip endişelendiriyor. Zaten endişeye musait bir yapım var ne yazık ki 😦 Neyse herşeyden bir güzellik çıkarmalıyım..Ne güzel bir söz var ya ” Endişenin panzehiri harekettir “.. Buy yüzden daima iyi yönlere, şeylere hareket etmek felsefem…

Güzellikler, renkler, sevgi, yardımlaşma, muhabbet, müzik, sinema, çocuklar, karikatürler, psikoloji, dans, doğa…….

Bir şirin etiket daha..

Ne tatlı bir etiket değil mi? Bayılıyorum bebek/çocuk giysilerindeki etiketlere…Hep şirin oluyorlar..

Puantiyeli pazar arabam :)

Puantiye aşkım sebebiyle görünce hemen atladım üstüne…şükür ki ucuzdu.. 18 liraya aldım.. Nerden mi? Ümraniye Örnek Mahallesinde cumartesi kurulan pazarın girişinde bir dükkan var 1 milyonculardan.. işte ordan aldım..sonra da doooğru pazar..çok rahat oldu iyi ki almışım…

Bir sürü şey…

Nerden başlasam ne yazsam hangi resmi koysam epey şey var aslında….ortaya karışık yapayım en iyisi..,( fotoğrafların üzerine tıklayınca büyüyorlar ..) Kubilay kreşte öğretmeniyle anneler günü için bunu hazırlamış…evde baş köşeye koydum zırt pırt gelip men yaptım diyor..

Evimizin direği beycağızım omzundan ameliyat oldu… “Kalsifik Tendinit” diye lanet bir rahatsızlık.. Sağ kol iptal…yavaş yavaş düzelecek inşallah. Hep neşe vermeye endişemi belli etmemeye uğraştım durdum.. Hastahanede kaldığım gece çikolata denemelerime devam ettim. Çikolata daima mutluluk veriyor. Milka çok güzelmiş onayladım beğendim tavsiye ediyom 🙂 

Şükür ki kardeşim o gece Kubilayla ilgilendi ve her gece uyanan çocuk o gece uyanmadı çok çok rahatladım..ben gece sık uyandım onun yerine 🙂

” Çocukları travmalardan nasıl koruyabiliriz?” Acıbadem hastahanesinin dergisinde bu yazıyı okudum dedim blogumu okuyanlar da okusun..önemli..

Bu şirin desen..hastahanede hemşirenin getirdiği buz torbası … bayıldım..şirin komik mavi köpişler..

Hastahaneden dönünce eve ilk iş Soma’daki vefat eden işçiler için helva yaptım.. İlk defa böyle bir şey yaptım. Allahtan tadı kötü olmadı..Gerçi olsa nolur ki niyetim önemli…Çok içimden geldi.. Apartmandakilere dağıttım çoğunun ilk kez kapısını çalmış oldum.

Oğlum basketbolu çok seviyor. Odasına aldığımız pota Ben10 denen çizgi karakterdendi. Nasıl bir çizgifilm bilmiyorum ama resimler gıcıktı.. Canavarlar, yumruk göstermeler, alevler falan.. Nasıl dikkat etmemişim alırken hayret bana… Ne zamandır aklımdaydı üzerini kapamak.. Sonunda çok sevdiğim ve Kubilay’ a da sevdirdiğim karakter Sünger Bob etiketleriyle oğlumla beraber süsledik potamızı..

Kubilay’ı evdeki işlere olabilidiğince ortak etmeye çalışıyorum.. Bu hem onun hem benim iyiliğim için…Bezelye ayıkladık… Hoşuna gitti.

Oğlumun bir ilkini yaşadık…okulunda ( Boğaziçi Park Anaokulu- Soyak şubesi ) ilk defa yılsonu çalışmalarının sergisine gittik. Çok mutlu oldum.. Başta kalabalıkta utandı sonradan açıldı zor ayrıldık okuldan gitmek istemedi. Okulun müzik öğretmeninin ve okul kurucusu Canan Hanımın kızının sergi boyunca çaldıkları keman ve akordiyon (sanırım ismi buydu) müzikleri hoşluk oldu. Oğlum “gangam”  çalmaları konusunda istekte bulundu 🙂 🙂 Kemanla gangam 🙂 şükür Arkadaşım Eşşek şarkısını çaldılar da bizimki gangamı unuttu 🙂 Fotoğraftaki tatlı kız da oğlumun öğretmeni Dilek.. O kadar önem veriyorum ki oğlumun okuluna, öğretmenlerine.. sanki benim öğretmenim gibi ezilip büzülebiliyorum saygıdan .. birşey sorarken söylerken kırıcam yanlış anlaşılıcam diye çok dikkat ediyorum.. Çok çok önemli işleri var bu hayatta… Kolay değil… Ben de olmak çok isterdim anaokulu öğretmeni..ama kısmet olmadı… Bir ülkede öğretmenin mutlu olması demek bir nesilin mutlu olması demek bence… aile kadar öğretmen de önemli.. Dilerim oğlumun karşına hep vicdanlı iyi kalpli öğretmenler çıkar tüm okul yaşamı boyunca…

ne yazayım ki..Soma..

İçim sıkılıyor.. sinirliyim..Bloguma siyasetdi dindi güncel olaylardı bayramdı pek fazla yazmam.. Genelde burayı pozitif anılar için, derdi kederi sıkıntıları unutmak için kullanıyorum. Birçok acı şey oldu genelde bahsetmedim duygularımı yazmadım… Kaç gündür yaşananlar……..Bugün yazasım geldi… Ama sonra ne yazacağımı da bilemedim… Yazılacaklar yazıldı, söylenecekler söylendi, tekmelenecekler tekmelendi….. bu işin fıtratında var çünkü ! ….

Yıl 2003.. Erzurumdaki amca oğlu da madende çalışırken göçükte ölmüştü… 13 sene geçmiş… arada neler neler oldu… hala da oluyor… biz gelişen ülkeyiz dimi… ha ha popomla gülerim… biz başımızdakileri doyuran, zenginleştiren, kayıran bir ülkeyiz sadece.. o kadar…

Allah sabır versin orda yakınlarının acısını yaşayanlara…..

 

Güven…

Bu kitabı zorla okudum 🙂 Çünkü işyerimde üstümüz okumamızı istedi. Ve bununla ilgili çalışma yaptık..vs vs…Kitap okumayı çok severim ama zora koşulunca bir de sorumlu tutulunca insanın gözleri geri geri gitmiyor değil 🙂 şükür ki kitap sıkıcı değildi yine de buna şükür 🙂 Kişisel Güven, Kurumsal Güven..İlişkide Güven…. Tam anlamıyla güven konusunu işlemiş kitap. Burda yazamayacağım kadar detay,madde, güvenle ilgili deneyimler var kitapta..“Kendimizi niyetlerimize bakarak , başkalarını ise davranışlarına bakarak yargılarız. “

“Güven azaldığında, hız düşer ve maliyet yükselir. “

“Karakter ve yetkinlik , güvenin iki eşit parçasıdır. “

“Güven inanmaktır.”

“Güven eylemle sağlanır”

“Bir kişinin güvenini kazanacak şekilde davranarak,birçok kişinin güvenini kazanırsınız.”

“Bir kişinin karakterini, kendisine yararı veya zararı olmayacak kişilere karşı davranışlarından anlayabilirsiniz”

“Güven , ama doğrula..Ronald Reagan”

Hürriyette Özgür Bolat’ ı okumayı seviyorum. Eğitimden mutluluğa çok güzel yazıyor. Güven konusundan bahsetmişken İşte güvenle ilgili yazısından alıntım..

Luppo muppo:) nefismiş

Luppo Sufle adı… İçindeki çikolataya bayıldım….Keki de çok güzel..Paketlenişi özenli.. içindkei paketin tabak gibi olması çok hoş.. Üztündeki çiçeği falan çok şeker..

Çok  beğendim..Biliyorum böyle abur cuburlar çok zararlı ama zararlı birşey yiyeceksem seçimim olur kesin 🙂 Fiyatı 1 liraydı. Bu arada böyle arada çikolataydı kekdi birşeyler yazıyorum ya bunlar tamamen kendi kendime aldığım denediğim şeyler..yani birçok blogda tanıtım reklam amaçlı ürünler değil.. Öyle bir teklif gelse sonuna kadar açığım denemek ve yazmak için ama maalesef öyle bir şey yok 🙂

 

 

Küçük stajyerim :)

Geçenlerde …Annesinin işyerine gelmiş..ortalığı karıştırmış..heryeri çizmiş…Peppee açç diye tutturmuş…döner koltukta döne döne sapıtmış….Annesi çok mutlu olmuş 🙂

Fındık bu ara Peppee yi pek seviyor.. Düzenli izlemiyor. Televizyonda açtığımızda çıkarsa izliyoruz. O da en fazla yarım saat.. Yumuşak bir Peppee si var ki hele ona çook düşkün…( Işılımın hediyesi) onunla yatıyor bu sıralar..ve okula da götürüyor..her akşam çantasından tekrar çıkarıyoruz 🙂

Bu arada bu yazı tarihi ayarlanmış bir yazı…yani önceden hazırladığım bir yazı bugün yayınlansın diye.. WordPress in bu uygulamasına bayılıyorum….. Sizler bu yazıyı okurken…Ben ve oğlum Karamürsel’de anneannede olacağız. Dinleneceğiz, deniz kenarında yürüyeceğiz….Mutlu haftalar..

Annesinin mındığı

Almış etiketlerini odasındaki mermeri süslemiş tatlı kuzu… İyi ki varsın..iyi ki annen olarak beni seçtin dünyaya gelirken.. Seni çok seviyorum.. Baban bana senin adına hediye almış oysa o kadar da sakın alma dedim.. Tutturdu Kubilay aldı ben almadım diye 🙂 paketi attın önüme gittin çizgifilm izlemeye 🙂 Sen en büyük hediyesin bana…

Torku çokofest denemesi

Markette rafta pembiş rengiyle beni çekti. Fiyatı 75 kuruştu. Ben çilekli sandım baktım frambuazlıymış.. Genelde çikolatada tercihim bitterdir. Ama farklı şeyler denemeyi seviyorum. Bana oldukça tatlı geldi. Yani fazla tatlı..içindeki frambuazlı denen krema renginden başka bana frambuazı hissettirmedi.

Feshane…

Geçenlerde Feshane’ de Rize günleri vardı. Eşim Rizeli olduğu için gitmek çok istedik ama kısmet olmadı. Giresun günlerine gittik bizde 🙂 Feshaneyi hep merak ediyordum değişiklik oldu.. Çeşit çeşit yemekler, mısır unları, peynirler, tatlılar…. çok iştah arttırıcıydı.. Pahalıydı da.. Sonra Kubilay’ ı oyuncaklara bindirdik.

Misafirsever insansever oğlum geçenlerde bize gelen arkadaşlarımızın çocuğuyyla pek mutlu oldu.. İlle sarılacak dokunacak annesi gibi 🙂

Bir zambağın öyküsü…

Bir zambak aldım marketten.. Gün geçtikçe resimledim…

Bir zambak açtı… ardında bir gülüş…bir şirinlik… ikisi birbirinden masum ve tatlı…