kitaplık

Sayılarla İyileşme…

Uzun uzadıya anlatmayacağım… Kimilerine saçma gelebilecek kimilerinin ise gönülden inandığı iyileşme, şifa teknikleri mevcut kitapta..

Birkaç alıntı yapayım ve böylece kitapla ilgili bir şeyler canlanır sizde…

Fotoğraf üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz…

Bu arada isteyenlere mail olarak kitabı gönderebilirim 🙂 yorum bırakmanız yeterli …

 

izledimler

Yavaşla…

Bu videoyu bu sabah izledim… Başlarında söylediği cümleler o kadar ben ki… Herşeye yetişmeye çalışan, boş duramayan, dinlenmeye fırsat vermeyen, anda kalamayan…. Yapıyı mizacı değiştirmek çok güç olabilir fakat alışkanlıkları değiştirmek çok çaba gerektirse de mümkündür. Çabam anda kalma alışkanlığı geliştirebilmek. Okuyorum, izliyorum, dinliyorum. Bazen blogumda paylaşıyorum bazen paylaşmıyorum. Bugün paylaşmak istedim.

Uzm. Klinik Psikolog Beyhan BUDAK güzel anlatıyor. 5 dakikalık bir video dinlemenizi tavsiye ederim.

 

 

şundan bundan

Mutluluk.. Ölüm..

Kubilay ailemizi çizmiş. İşte mutluluk. Onun resim çizmesi, sağlıklı olması, resimde bizi gülümser çizmesi, bize çizdiği resimleri iştahla detayla anlatması, oraya buraya resimlerini asması…….

Mutluluk nedir ki? Sahip olmak belki hep birşeylere… veya sahip olmak için başarıdan başarıya koşmak mı… amaçlara giden araçlar mutlu mu ediyor yoksa yıpratıyor mu ? sorgulamalı….

Ölüm denen şey…. nerde, ne zaman ve nasıl… belirsiz..muamma… ve buna rağmen sonra mutlu olurumlarda mıyız? emekli olunca, evlenince, çocuğum olursa, tektaşım olursa, şu olursa bu olursa şunu alırsam bunu alırsam…… oysa arada kimin ne olacağı kime ne olacağı belli bile değil. Ölümü sık düşünmek negatif gibi gelebilir kulağa ama aksine ölümü düşünmek daha az hırs daha az kırgınlık daha az beklenti getiriyor insana…..

Mutluluk için ölümü düşünmeli bence…Ölümü düşündünüz mü bu aralar ?

izledimler

Hector And The Search For Happiness

hector1

Hector bir psikiyatrist. Sevgilisi ve düzenli hayatı var. Bir gün mutluluğu sorguluyor. Ve onun ne olduğuyla ilgili araştırma yapmaya karar verip tek başına seyahate çıkıyor. Defterine mutlulukla ilgili yazıyor ve çiziyor. Defteriyle ilgili sahnelerin görselliğini sevdim. Çok beklentimi karşılamasa da izlemesi merak uyandırıcıydı. Birkaç kare paylaşıyorum…. ve defterine yazdığı başlıkları
– karşılaştırma yapmak mutluluğunuzu mahvedebilir.
– birçok insan mutluluğun zengin olmak veya önemli biri olmak olduğunu düşünüyor.
– birçok insan mutluluğu geleceklerinde görüyor.
– mutluluk aynı anda birden çok kadını sevme özgürlüğü olabilir.
– mutluluk bazen gerçeğin farkına varmamaktır.
– aslında tek bir soru vardır: o kişi seni çoğunlukla a) aşağı mı çekiyor? b) yukarı mı?
– mutluluk, hayatının anlamını bulmaktır.
– mutluluk, olduğun gibi sevilmektir.
– mutluluk, tatlı patates yahnisidir.
– korku mutluluğun önündeki engeldir.
– mutluluk tamamen kendini canlı hissetmektir.
– mutluluk kutlama yapmayı bilmektir
– ölmekten korkanlar, yaşamaktan korkanlardır.
– dinlemek sevmektir.
– nostalji eskiden yaşanmış olanlar değildir.

Sizce mutluluk nedir, nerdedir ? Bunu yazınca sorunca aklıma direk Cem Yılmaz’ ın -mutluluk içimizde ! diye dalga geçtiği sesi geliyor 🙂

hector2

kitaplık

Mutluluk Projesi

CIMG0384

Araya giren işler,başka kitaplar derken nihayet bitirdim bu şeker kitabı. Severek okudum. Mutlulukla ilgili araştırma yapan kendini daha da mutlu hissetmenin yollarını keşfetmeye çıkan bir kadın. Gretchen Rubin. Kocası Jamie. İki kızı. Mutluluk keşfi. Keyifli anlatım. Lİste plan program seven ben için zevkliydi okumak… Belki bir çok insan gibi siz de Mutluluk Projenize başlarsınız bu kitabı okuduktan sonra 🙂

 

Kitaptan seçmelerim ;

*Bir “sanal taşınma” yapmayı dene dedi başka bir arkadaşım “ Ben yakınlarda denedim. Evin içinde dolaş ve kendine şunu sor : eğer taşınıyor olsaydım bunu götürür müydüm yoksa atar mıydım? 

*Çöp daha fazla çöpü çeker.

*Hayatta insanı bir ilaç dolabını temizlemek kadar tatmin eden başka şey var mıdır? Dedim ve kendim yanıtladım “yoktur !“

*“Bir dakika” kuralı. Bir dakikadan kısa sürede yapılabilecek hiçbir işi ertelemedim. Şemsiyemi yerine kaldırdım, bir belgeyi dosyaladım,..

“Bir dakika kuralı” ile birlikte “gece toparlanması”  kuralını da uygulamaya başladım: Yatmadan önce on dakikayı basit toparlanma işlerine ayır.

*Hissetmek istediğin şekilde davran.

*Benim kendi oyunum “ Polyanna Haftası “  da içinde hiç olumsuz ifade olmayan bir hafta olacaktı. Hissetmek istediğim gibi davranmam gerektiğini biliyordum ve kendimi şevkli, sevece, kabullenici hissetmek istiyorsam, sürekli laf sokuşturarak bir yere varamayacağım belliydi.

*Uzun uzun düşünceye dalmaya  olan yatkınlığımın farkındaydım ve bunun üstesinden gelmek için “sığınma yeri” fikrini icat ettim. Bir ara eski okulumu ziyaret etmeye gittiğimde asansörün yanında orasının “sığınma alanı” olduğunu belirten bir yazı görmüştüm. Bu laf aklıma takıldı ve kendimi kötü duygulara odaklanmış halde bulursam kendime ruhsal “sığınma yeri” bulmaya karar verdim.  Sığınma alanı olarak aklıma sık sık Churchill’ in konuşmaları, özellikle de Neville Chamberlain’in ölümünden sonra yaptığı anma konuşması gelir. Ya da Jamie’nin yaptığı komikliklerden birini düşünürüm.

*Çoğu akşam yatmadan önceki zamanı etrafta koşuşturarak ve ertesi sabah için hazırlık yaparak geçiriyor ya da elime bir kitap alıp yatağa seriliyordum. Ama Jamie’nin çok güzel bir alışkanlığı vardı. Biz ona “sevgiyle seyretmek” diyoruz. Birkaç haftada bir bana “ Haydi gel gidip sevgiyle seyredelim ” der ve gidip Eliza ile Eleanor‘u uyurken seyrederiz.

*Ağabeyimin ailesinde bir gelenek var. Arada bir “korsan yemeği” yerler. Yemek masasının üstünü gazeteyle kaplarlar ve tabak, peçete, çatal bıçak kullanmadan sadece elleriyle yerler! Çocukların zaten sürekli kurallara uymak ve masa adabına uygun davranmak zorunda olduğunu,bundan arada sırada uzaklamanın onlar için iyi olacağını söylüyor. ”

aldımverdim

ucuz mutluluklar

CIMG0302 CIMG0307

Mutluluk nedir…. ucuz mudur pahalı mıdır… satın alınır mı…nerededir..kimdedir..geçer mi kalır mı…

Ben küçük şeylere üzülüp takıldığım gibi küçük şeylere de sevindirik olur, mutlu olurum.

İşte küçük şeylerimden ikisi..

Snoopy’ i çok severim. Watsons da gördüm bunu 2,99 du. Atladım. Ucuzcuyumdur yalan değil. Hem ucuz hem sevdiğim şey daha ne olsun. O bir ayna. Çantamda aynam yoktu hep istiyordum al sana işte ihtiyaç da aynı zamanda.. bazen para hacayınca suçluluk duyabiliyorum. O zaman kendime sorduğum sorular ” ihtiyaç mı ” buna evet diyorsan suçluluk duymaya gerek yok diyorum kendime 🙂

Şirin saate gelince.. Koçtaş dan aldım.. yalan olmasın 8 liramı 9 liramı öyle bişidi. Bizim evde saat asılı değil hiçbiyerde.. sadece yatak odasında ufak bir saat var ruhsuz bir saat şekilsiz bişi ikea dan buyrun kendisinin fotosu..http://www.ikea.com.tr/urundetay/80154550/vikis_calar_saat.aspx benim gibi renkli fırıldak birine göre değil demi haksız mıyım 🙂 neyse ne zamandır şu eve şirin minik bi saat alayım diyordum özellikle de buzdolabına yapışsın istiyordum..ahan da buldum.. minik oğlan çocuğu Kubimi anımsattı..tabi Kubi nin iyice fırınlanmış hali YANIK KUBİ 🙂

Son söz… MUTLULUK İÇİN ŞARTLARI ZORLAMALI….yoksa mutsuz edecek çooook şey var 😦

Bu arada HEY SEN ! BUNU OKUYAN… BAK LÜTFEN OKUYORSAN YORUM YAZ BİŞİ DE EMİ 🙂 BENİ MUTLU ET…ÇÜNKÜÜÜÜÜ YORUM YAZILINCA DA MUTLU OLUYORUM BEN 🙂

şundan bundan

3 keyifli an deneyi

CIMG9529

* Fotoğrafı Validebağ Korusunda çektim.. Papatyayı severim..sevmeyen varmıdır ki….
3 Keyifli An deneyi yaptım kendime 🙂 En az 21 gün her gün en az 3 keyifli anını yazıyorsun. Nerden çıktı da yaptım ..işte buralardan ….
Burda okumuştum  http://blog.milliyet.com.tr/mutluluk-deneyi-yapmaya-ne-dersiniz–/Blog/?BlogNo=402217 
Bir de bu var  http://www.timurtiryaki.com/1/category/mutluluk%20deneyi/1.html
Tavsiye ediyorum … Kendinizi pozitif yönde düşündürmek için yönlendirmiş oluyorsunuz…
Ben 23 gün yaptım..
 Benim birkaç günümden buraya yazılabilecek olanlardan alıntılar 🙂
 * Kubi 21 den 6,42 ye kadar uyudu *Çaycımız adaçayı verdi hastayım diye *fikrimühimden nesfit paketi geldi
 * Tatil için rezervasyon yaptırdık *1 nisan şakası yaptım başarıyla 🙂 *bana sıkıntı yaratacak bir iş iptal oldu şükür
 *Ayakkabı dolabını temizledim *Parkta Gökay ve Kubiyle oynadık güldük *Uçurtma ve araba güneşliği aldım
 * Uzun zamandır istediğim oyun çadırını aldım indirimle * Eski blog dostumu buldum * Kuzeni geldi bizde kaldı Kubi sevindi
 
şundan bundan

Terapi Defteri..

helloTwitterda takip ettiğim ‏@terapi_defteri demiş ki ;

 kendinizi daha iyi tanımak için, sevdiğiniz KÜÇÜK şeylerin listesini yapın:en sevdiğiniz sesler, kokular,renkler,baharatlar ve kumaşlar”

 Canım yazmak istedi…kendimi 5 taneyle sınırlı tuttum…..siz de yazın ister buraya ister kendinize,,,

 Sevdiğim küçük şeyler

  • Çikolata yemek yanında maden suyu
  • Çizgi film karakterleri (Sünger Bob, Hello Kitty,Snoopy,Heidi….)
  • Her parmağıma farklı oje sürmek
  • Sinemaya gitmek
  • Patatesli yumurta

En sevdiğim sesler

  • Kubilay’ın gülmesi
  • Kuş cıvıltıları
  • Jay Jay Johanson’un sesi
  • Kubilay’ın anlamsız bıdı bıdıları
  • Komşulardan gelen sessizliğin sesi  🙂

En sevdiğim renkler

  • Yeşil
  • Mavi
  • Mor
  • Pembe
  • Kırmızı

En sevdiğim baharatlar

  • Tarçın
  • Karabiber
  • Nane
  • Susam
  • Çörek otu

En sevdiğim kokular

  • Kubilay’ın boynunun kokusu
  • Vanilya
  • Hindistan Cevizi
  • Çikolata
  • Sümbül

En sevdiğim kumaşlar

  • Dantel
  • Saten
  • Ekoseli
  • Puantiyeli
  • Kalpli olan her kumaş 🙂
kitaplık

mutluluk üniversitesi

Can Hikmet Değirmenci’ nin yazdığı   ” Mutluluk Üniversitesi “ adlı kitabını okudum. Kitabın kapağı beni çekti. Cıvıl cıvıl rengarenk. Baktım ismi de şeker. Fiyat da şeker ) 3,95 e Real den almıştım.  Konu mutluluk.

* * * *
” Yemek konusunda ne düşünürsünüz bilmem, ama sabah kahvaltısı mutluluk nedeni olmalı ” Cemal Süreyya
 
Kendinize ne kadar çok seçme şansı tanırsanız mutlu olma şansınız da o oranda yüksek olur.
 
Yaşam tıpkı sevgili gibidir. Size sunacaklarını avuçlarında beklerken siz yaşamı fark etmezseniz yaşam size küser.
 
Tanrı insanın yaşam şeklini mutluluğa programlamış, ancak mutluluğu yakalamayı insanın çabasına bırakmış.
 
” Ya yap, ya yapma, denemek yok. ” Philip E. Humbert
 
Bir insanı değiştiremezsiniz, bir insanı değiştiren sadece ve sadece kendisidir, siz sadece örnek olabilirsiniz, herkesin farkında olmadan birbirine örnek olduğu gibi.
 
Konuşma insanın dışına yansıyan görüntüsüdür.
Ne kadar güzel konuşursanız
O kadar güzel görünürsünüz.
* * * *


şundan bundan

ucuz mutluluklar

Mutluluk parayla değil. Ucuz mutluluklarım var benim.
* Oje : 3 liraya da oje var 1 liraya da. Hatta 100 liraya da. Pembesi, mavisi, yeşili. Rengarenklenir parmaklarım. Rengarenklenir içim. Mutlu olurum.
* Okumak : 1,75 lira Penguen / Uykusuz. İçinde dünya var, içinde gündem var, içinde aşk var, içinde komedi var, içinde yaratıcılık var. Okurken başka dünyada olurum. Mutlu olurum.
* Çikolata : Ucuzundan pahalısına, eti pufundan brownisine, çeşit çeşit mutluluk vericilerden bir minik lokma yerim. Mutlu olurum.
* Yürümek : Denize, yeşile bir bilet hadi bilemedin 2 otobüs bileti parasına bakar. İki adım atarım, kulağıma müzik takarım. Mutlu olurum.
* Dansetmek : Aç radyoyu, televizyonda müzik kanalını hopla zıpla..bedava neşelenir, Mutlu olurum.
* Kikirik arkadaşla sohbet : Bedava mutluluklardan biri daha.. İster eve çağır, ister sen ona git. İstersen alo de. Tatlı ses duyarım, muhabbet açarım, Mutlu olurum.
* Temizlik yapmak : İster cam silerim, ister giysileri toparlarım, ister dergileri toparlarım. Parasız terapi. Kafam dağılır, evim düzelir, Mutlu olurum.
şundan bundan

mutluyum mutlusun mutlu

Hürriyet gazetesinde yazan Özgür Bolat’ ın yazılarını okumayı seviyorum. Öğretici, keyif verici ve rahatlatıcı bana göre…

Bugün ki yazısında demiş ki;

” mutluluk zevk veren davranışların artmasında gizli değil.

Daha fazla seks, daha fazla yemek insana zevk veriyor ama mutluluk vermiyor.

Aynı şekilde daha fazla para zevk veriyor ama mutluluk vermiyor.

Mutluluk, hedefe ulaşmada zor anların artmasında.

İnsana mutluluk veren en önemli şey insanların zorluklar çekerek, kendi hedefleri doğrultusunda yol almak ve kendini

gerçekleştirmek.”

” Kendini gerçekleştirmek “ işte sihirli kelime bu bence. İnsan ne kadar özü gibi davranabiliyorsa, ne kadar içindeki sesle kardeş olup dünyaya samimi oluyorsa o kadar huzurlu ve mutlu olabiliyor. Bu yazıyı okuyunca benim de mutlulukla ilgili daha önce yazdığım bir yazım aklıma geldi ve onu yeni bloguma eklemek istedim.

MUTLUYUM MUTLUSUN MUTLU

Üzerine yazılmış milyonlarca yazı vardır mutluluğun. Görecelidir tarifi. Kimine göre sağlık yeter mutluluğa kimine göre para, kimine göre ise sevdikleri var olsun yeter mutlu olmaya. Mutlu olmanın yolları var mıdır? İnsan istediği sürece mutlu olabilir mi? Mutluluk çaba gerektirir bana göre.Mizahı sevmek gerek mesela..karikatürler, fıkralar,komedi filmleri,bilmeceler..

Şükür listesine sahip olmalı insan. (sağlığı, saçı, işi, sahip olduğu iyi huylar, evi, arabası, ailesi..vb)

Amaçlar, hedefler olmalı yaşama dair.

Hayal kurmak, kurarken gerçek olmuşcasına keyif alabilmek gerek mutluluğa.

Birini, birilerini mutlu etme sevdasında olabilmek…mutluluk vermek de mutlu eder.

* * * * * *

Ben keyifsiz olduğumda durumumu değiştirebilmek için bunlardan birini yapmaya çalışırım yani mutlu olmaya çabalarım;

  Fiziksel olarak farklı birşey yaparım. Oturuyorsam kalkarım dolaşırım, dolaşıyorsam ayaktaysam uzanır yada dinlenirim. Bazen uygun bir yer bulunca gerinirim yada zıplarım, kollarımı açarım derriin deriin nefes alırım. Derin nefes almak sakinleştiriyor insanı, gerginliğe iyi geliyor.

Tuvalete gittiğimde, sabah yüzümü yıkadığımda mutlaka aynada gözlerimin içine bakar, gülerim, sırıtırım..kendime güzel birşeyler söylerim, güç veren şeyler yada kendime laf atarım -kız ne somurtuyon gene tatlı şey falan gibi:)

Bitki çayı içerim ağır ağır..bazen yanında tatlı bişi de yerim. İçim ısınır, dilim tatlanır.

Esprili, pozitif bir arkadaşı,akrabayı ararım..hatır sorar sevindiririm, benim de aklım dağılmış olur.

Eğer işde değilsem sıkılmışsam. Penguen, leman, kadın dergileri..vb birşeyler alır okurum. Kendime uygulayabileceğim saç, kıyafet veya makyaj tarzlarını keserim. Minik bir defterim var, ya oraya not ederim yada yapıştırırım resmi sonra denemek, kullanmak üzere.

Yüzümde makyaj yoksa bir sıcak suyla yüzümü yıkarım faşır fuşur, ardından buz gibi suyla…kendime gelirim:)

Yürüyüş sıkıntılara çok iyi geliyor. Endişenin panzehiri harekettir diye bir laf vardır ya , ben bu lafa kefilim kesinlikle doğrudur.

Çekmeceleri, dolapları dökerim, temizlerim.

Albümlere bakar, zamanın ne kıymetli olduğunu ve hızlı geçtiğini düşünür kafamdaki sorunları büyüteceğime birşeyler yapmam gerektiğini kendime hatırlatırım.

 Hayal kurmaya çalışırım.

♣ Ev musaitse müziği açarım kendi kendime dansederim.

♣ Şartlar uygunsa sinemaya giderim. Çünkü sinemada kendimi unuturum:)

Siz de kendinize MUTLULUK hediye edin. Kendinizce…