izledimler

Sadeyim Sadesin Sade :)

Yine gezinirken rastladığım bir mini belgesel. 3 bölümden oluşuyor. Japon yaşam alanı düzeltme kraliçesi Marie Kondo ile ilgili belgesel. ” SPARKING JOY “ Sadeleşme diğer popüler adıyla minimalizm ile ilgili yıllar önce ben de detaylı bir yazı düzenlemiştim mutlaka göz atın derim 😉 aşağıya ekledim linki.

Marie Kondo enerjisi çok tatlı bir kadın. Konuşması duru duruşu. Konmari denen tekniği ile birçok insana feyz olmuş bir kadın. Bişi diycem amaaaa 🙂 Vizontele filminde karakter diyor ya “ Vallahi benim aklıma gelmişti” . İşte Marie hanım kızımızın da çoğu önerdiği şey benim zaten kendim için ve çevrem için önerdiğim uyguladığım adımlar, detaylardı düzen ve disiplin adına. O yüzden keşke ben de böyle bir işe, mesleğe sahip olsaydım diyorum. Çünkü çok zevk alırım arkadaşlarımın evini ,odasını düzenlerken toplarken falan.  Belgeseldeki Marie Kondo’ yu bekleyenlere şaşıyorum Çünkü bana göre o kadar kolay basit ki düzenli derli toplu olmak sanırım bu doğal bir beceri. Demek ki bazıları gerçekten bu konuda farklı. İzlerken hep yaa insan nasıl dağınıklıktan kurtulmak için birini bekler diye düşünüp durdum 🙂 Siz de öyleyseniz bana ulaşın CİDDİYİM YARDIM ETMEK ÇOK İSTERİM ama cadılığımı göze alarak tabi 😛 Çünkü feci eşya atıcı ayıklayıcı sorgulayıcı ( atmaktan kasıt çöp değil mutlaka birilerine ulaştırırım ) ve sadeleştiriciyimdir. Bir arkadaşımın evini toplarken sonunda bana iyi ki seninle sevgili değiliz kesin ayrılmıştık demişti 🙂 Ama çok pasaklı ve istifçiydi yapacak bişi yok bazen mürebbiye oluyorum ben işte.

Seride önce bir bahçıvanın mekanını, ikincide bir kafeyi ( ama kafe sahibi kadının evine de el attı Marie o kısmı bence çok faydalıydı sadeleşemeyenlere ) , üçüncü de eski bir okul müdürü olan bir kadının ( kanser sebebiyle işini bırakmak zorunda kalmış ve hep başkaları için yardım için yaşamış ) evini düzenleme inceleme var.

Bu arada sadece düzen, sadeleşme değil duygusal paylaşımlar sihirli cümleler de var belgeselde..

Diyorum ki size “ İÇİMİZDEKİ BOŞLUĞU DOLDURAMADIĞIMIZ SÜRECE EVLERİ, TELEFONLARIN HAFIZALARINI, OFİSLERİMİZİ, DOLAPLARIMIZ DOLDURACAĞIZ. HEP ALMAK HEP ALMAK HEP SAKLAMAK BRİİKTİRMEK İSTEYECEĞİZ BU BİR GİRDAP. COPY PASTE GÜNLER YAŞAMAMAK İÇİN BU DÖNGÜDEN ÇIKMAK GEREK “

İSTİFÇİYSENİZ KESİN İZLEYİN DERİM ..

Ve izlediğinizde bakalım sizde de ayy hemen evdeki eşyaları, gardolabı bi kurcalasam mı hissi uyanacak mı ?? Ben taşınma arifesinde olduğumdan beni daha çok heyecanlandırdı bu seri. Keşke bana böyle bir iş verseler de ben de böyle bir seri çekseydim valla bayıla bayıla yapardım. Türkiye’ nin Marie Kondo su olaydım keşkeeeeeeeeeee 🙂

blog keşfi, şundan bundan

Sadeleşme…Minimalizm…

20161120_223534 Aşağıdaki yazımı yazalı günler oldu ama bir türlü bloga eklemek fotoğrafları ayarlamak nasip olmamıştı. Artık ekleyeyim dedim ;


Uzun zamandır yorucu gelmeye başlayan tempom beni derin düşüncelere saldı. Okudum, okudum, okudum, okudum….. videolar izledim… hayatlar izledim..

Ve değişim gelişim başladı sanki. Heyecanlandım. Çabucak olsun istedim kendimi kastım zorladım… Çünkü iyi geleceğini biliyordum yapacaklarımın, öğrendiklerimin…bu felsefenin bu akımın..

Neydi bu… SADE HAYAT, SADELİK, MİNİMALİZM….

Evet ben ıncır gıncır seven çocuk ruhlu bir kadındım. Evet anıları severim. Evet takıntılı sevdalarım vardır. Örneğin kalpler, Snoopy, Yıldız, Melek…gibi semboller. Sonra ben kutu severim. Boy boy farklı kutular… Kitap kurduyumdur… Kitaplar…dergiler…20161120_223604

Ama sindirdim … İçim aldı yaptığım şeyi… hazırmışım demek ki.. demek ki bana göreymiş bu. Demek tam zamanıymış. Hem sonra kendi kendime demiştim ki MÜKEMMELCE UYGULAMAK ZORUNDA DEĞİLİM. İSTEDİĞİM KADAR İHTİYACIM OLDUĞU KADAR….VE KENDİME BASKI YAPMADAN…TADINDA…. Çünkü okuduğum değerli deneyimlerde de bu nokta özellikle vurgulanmıştı. Kendini sıkmamak, zorlamamak…20161120_223625

Bir bütün halinde açıklayamayacağımı düşündüğüm için ve hiperaktif bir ruhum beynim olduğu için ayrı ayrı aklıma geldikçe yazacağım gelişmeleri, yaptıklarımı, düşündüklerimi…

Öncelikle altta yazdıklarımda nerden gördüm neden yaptım nerden öğrendim toparlayamayacağım için etkilendiğim, takip ettiğim, feyzaldığım, beğendiğim blog / kişi / kitap / adresi de yazayım. Bunlar not alabildiğim linkler, aslında nette bir sürü video izledim yazı okudum bununla ilgili……Sonra kendi adımlarımdan bahsedeyim.

 

  • Çorapları hep tavsiye edilen gibi top top katlamaktan vazgeçtim. Kesinlikle farketti düzen açısından. Dağılma riski düştü böyle olunca.. epey zamandır hiç dağılmadılar. 20161113_091958
  • Oğlumun anaokulu etkinliklerini sakladığım kutuyu boşalttım.. Fotoğraflarını çekip arşivledim. Okulun verdiği haftalık raporları da tarayıcıdan tarayıp anı olarak mail adresime gönderdim. Böylece hem gözümü yoran kutu kalabalığı eksildi hem tozunu alacak yer ayarlayacak bir şey kalmadı bu konuda. karnem
  • Anı olarak sakladığım birçok şeyin fotoğrafını çekip arşivimde saklıyorum. Başkasının işine yarayabilecek bir şeyse verdim, değilse attım. İç sesimi dinlemeye çalıştım. Saklamanın bana ne fayda sağlayacağı ile atmamanın sağlayacağı fayda arasında muhakeme yaptım… istediğim ferahlığa kavuşmak için kendim için doğru karar vermeye çalıştım. Karnelerim konusunda biraz kararsızım biraz bekleticem sanırım… 20161120_131900
  • Kullanmadığım takılar, tokalar, aksesuarlar, çantalar, …..vb  Satma imkanım olanları satmaya çalıştım ama beceremedim çünkü hem sabırsız biriyim hem de sanal ortamda güven sıkıntısı zorluyor insanı…çoğunu verdim…bir iki satma maceram işe yaradı o kadar.. Verdiğim insanların memnuniyetinden memnuniyet duyarak kendimi çok iyi hissettim. Zaten her zaman verdiğimde bana gelir istediğim şeyler…buna inanıyorum… ama artık sadece çok isteyeceğim çok seveceğim ihtiyaç duyabileceğim ve işlevi olan şeylere açık olmaya çabalıycam sanırım. Yoksa ver al ver al…bi anlamı yok…yani aynı döngüye girmenin ve yorulmanın…sadeleşmekve en önemlisi sade kalmaya devam edebilmek…
  • Tişörtleri atletleri üstüste değil de yanyana dizmek… bunu uygulayamayacağımı sanarken….önyargılı davranmayıp denedim…ve hoşuma gitti. Hemen dağılan tşört yeri hala düzenli..şaşırdım 🙂 buna devam..almak daha kolay ve araya eklemek daha kolay. 20161120_205120
  • Oğlumla zaten ara ara oyuncaklarını eler bir yerlere verirdik. Bu sefer vermeyeceklerimizi de gözönünden kaldırma işine önem vermeye çalıştım.. Çünkü “ daha sade bir hayat” kitabında dikkat dağınıklığı, uyku sorunu, öfke..vb durumlara oda dağınıklığının sebebiyet vermesi detayı çok derin anlatılmış. Etkilendim ve inandım. Uygulamaya çabalıyorum. Kitaplığı elden geçirmek lazım…diyorum ya adım adım…zaman buldukça ve en önemlisi enerji buldukça 🙂20161120_205250
  • Evet kitaplar kıymetli… Eskiden kocaman bir kütüphanem olsun isterdim..şimdi ııh… sadece çok sevdiğim başucu kitaplarım önemli… diğerlerini paylaşırım muhim değil dedim ve eledim epey…güzel oldu… ben okudum sıra başkalarında… ayrıca toz açısından, göz açısından, …o açısından bu açısından 🙂 bir de çekmeceli düzenleyeciler, kutular ve kavanozlar kullandım etiketler di  hediye kağıtlarıydı …vs 20161120_223521
  • Evde oldum olası onlarca temizlik malzemesi zaten kullanmazdım.. Şimdi iyice sadeleşme hevesim var… Evdekilerin bitmesini bekliyorum…. Araştırıyorum… karbonat, sirke, arapsabunu, zeytinyağlı sabun, beyaz sirke, tuz…….. çok basitçe çözülecek temizlik sorunlarına hem bir sürü para vermeye hem de havamızı cildimizi zehirlememize gerek yok. Bakalım daha yolum var bu konuda.. minik adımlardayım.
  • Alışveriş yaparken dürtülerimi değil de beynimi dinlemeye çalışıyorum. Sorular basit zaten…”ihtiyacım var mı”……işte bu… bütün gün yoruluyorum, çocuğumu özlüyorum, evimi özgür olmayı özlüyorum…ve kazandığım parayı hevesle, pazarlama hileleriyle veya başkalarına hoş gözükmek için değil hür irademle mantığımla harcamam gerektiğine emin oldum. Bunu olabildiğince yapmaya çalışıyorum. Baskı yok. Eziyet yok. Çok istersem takarsam biraz beklemeye çalışıyorum. Sorular soruyorum. Hep istediğim taktığım bir şey ise…bir daha bulamayacağım bir şey ise ve de uygunsa fiyatı yine alıyorum üzmüyorum tatlı canımı.. kısacası sorgulamadan alışveriş yapmıyorum.
  • Hayatımın, hayatımızın ( eşim, çocuğum, sevdiklerim ) daha sağlıklı daha etkin daha anlamlı yaşanması için geçici değil kalıcı iyilikler yapmam gerekiyor. Örneğin daha iyi bir süpürge…örneğin çamaşır kurutma makinesi ( oğlumun doktoru evde çamaşır kururtmayacaksınız dedi mesela…malum akar alerjisi vs ) … ıncıra gıncıra vereceğim parayı daha etkin harcamalara kanalize etmeye çalışıyorum artık…yani GERÇEK İHTİYAÇLARIMA…zamanımı iyi kullanmama yardımcı olucak pratik çözümlere.. ve de sağlığımız için iyi olucak seçimlere…Bunlar da zamanla olucak tabi..çünkü bütçemizi ayarlamamız gerekiyor. Mesela ne zamandır kötüleşmiş duşakabin silikonları yenilettim. Asıl ihtiyaçlara,eksikliklere odaklanmak onları halletmek daha önemli. Ha bugün ha yarın yaparım dememek atak olmak gerek hele de sağlık ve temizlik konularında 20161115_17514720161120_223431
  • Mail adresine gelen bir sürü mail…reklam, alışveriş çağrısı, ilgim dışındaki blog takipleri…. Sanal dünyada da tutumlu olmalıydım. Çünkü vaktim çok kıymetliydi. Mecbur hissetmeden takip etmeli, ilgilenmeliydim. Birçoğunu takipten çıkardım. Birçoğunu mail listesinden çıkardım. Arşivleri taradım. Gereksiz veya artık anlamını yitiren saklanmış mailleri sildim. Ara ara da kolaçan etmeye revize etmeye devam tabi ki.
  • Eve alınan elektronik aletlerin, eşyaların kullanım klavuzları, tarihi geçen garanti belgeleri vb… lazım olabilecekler ya tarandı maile gönderildi yada netten bulunup yine mailde arşivlendi. Ohh atıldı mı koca bir klasör daha…misssssss
  • Kuzumla etkinlik yapmayı seven ben kurdelaydı boncukdu düğmeydi boruydu teldi saklamışım da saklamışım….. kendime çekmeceli bir düzen kurdum.. oraya sığanlar dışındakileri ise….işlerine yarayabilecek olanları tabi…oğlumun okuluna gönderdim. Zaten şansıma onlar da bizlerden geri dönüşümle ilgili bir proje için atıklar istiyordu süper oldu. İçim rahat etti.
  • Dikişle hiiiç ilgisi olmayan benin dikiş kutusunda bir sürü iplik bir sürü düğme (evet düğme biriktiriyordum 🙂  rengarenk düğmeler ) dikiş kutusu bal dök yala oldu 🙂 🙂 20161119_133047 20161119_133131
  • Dergileri çok severim hele de dekorasyon ve kadın dergilerini… 20-30 kadar dergiyi vakit ayırdıkça tekrar inceledim. İçinde etkilendiğim şeylerin fotosunu çektim notlar aldım ve hepsini kağıt toplayan abilere verdim. Koca bir boşluk oldu kütüphanemde…dergiler hep var..yine olucaklar…sonu yok yani…o zevkimi yine eşden dosttan yada para verip sağlıycam nasıl olsa… toz tutturmaya gözümü yormaya gerek yok…
  • Artık koleksiyon duygum kalmadı sanırım… eskiden peçete biriktirirdim mesela… şimdi yoruyor beni fazlalık geliyor eğer yakın zamanda kullanmayacağım bir şey ise… yani işlev takıntısı başladı sanırım.. çok az işlevsiz şeyim olmalı diye düşünüyorum..yani çok çok sevmem kopamam gerek onun benle kalması için… mesela birkaç oyuncağım gibi..yada mutlaka birilerine hediye edeceğim zamanını beklediğim defter, takı…vb şeyler.. onlar da hem tutumluluk hem de manevi tatminlerim benim.
  • Hayatımda çok çok istediğim taktığım şeyler var…. Mesela beyaz demir karyola…. mesela sallanan sandalye…mesela beyaz gardolap… hepa filtreli süpürge…daha iyi bir semtte daha ferah kullanışlı bir ev…daha çok seyahat… sevdiğim desende eşyalar…işimi kolaylaştıran aletler….daha çok eğlence… daha çok sinema…daha çok okumak…daha çok özgürlük…daha çok stilim olan bana uygun giyinmek…gibi gibi… işte bunlara enerji ve para harcamak….
  • Az insan… öz insan…sahtelikten çok samimiyet…kafama ruhuma uygun insanlar…sınırlar…sınırları korumak… üzmemek üzdürmemek..
  • Ya zayıflarsam ya bu çok yeni ama… ya şu olursa ya bu olursa anısı var diye saklanan giysiler..….. güle güle dedim nerdeyse hepsine… ihtiyacım olan bana ya hediye olarak gelir nasılsa (dostlarımdan giysi alırım hiç çekinmem sağolsun onlar da bana teklif eder paylaşırlar birinin burun kıvırdığı diğerine cennet çünkü) …ya da ben alırım kendime…vermeyi de almayı da severim bu hayatta… aynı renk askılar almak istiyorum tüm dolapdaki askılar aynı olsun istiyorum. Düzen intizam uyum çok seviyorum. İşte bu uğurda para haracayabilirim sıkıntı yok (tabi para oldukça 🙂 ) karton ayakkabı kutuları itici görünmeye başladı gözüme ve ne kadar kutu üstüne içinde neler olduğunu yazsam da bir şekilde karmançorman oluyor dolap…işte onlar için de şeffaf kutu alacağım. Daha güzel görünücek ve alırken daha hızlı kolay olucak dolaptan.
  • Makyaj malzemelerim zaten bir minik çanta.. onlara ellemeye gerek kalmadı bile. Sık makyaj yapmıyorum da. Buzdolabımda hep gülsuyum durur ara ara silerim yüzümü. Bazen de maden suyu sürerim içerken bir yandan 🙂 Çok bakım yapmıyorum kendime.. artık buna kanalize olmalı belki de yani kendimle ilgilenmeye kendime iyi bakmaya….malum 40 a 2 kaldı..doğal yağlar, doğal maskeler gibi… Şampuan, sabun seçmem denemem gerek… kimyasalı az olan…
  • Mutfak dolaplarını kurcaladım. Bir sürü servis tabağı fazladan tuzluklar saklama kapları…vb.. 3 koca torba eşya..ihtiyacı olan bir iki aileye verildi..ohhh miss..onlar mutlu ben mutlu.. böylece dolap temizlerken de rahat edeceğim artık.
  • Evde oldum olası kırık, çatlak, bozuk şey sevmem, istemem…ya tamir olacak tez zamanda ya da evden çıkacak… bazen büyük masraf gerektiren şeyler oluyor işte o zaman sinir oluyorum…çünkü dedim ya sabırsızım hiperaktifim…planlar işler bitmiyor tabi evde.. Evin bereketini kaçırdığına eminim bozuk kırık çatlak şeylerin…

İşte böyle…daha bir sürü şey var belki yazacak ama şimdilik bu kadar 🙂

Huzurlu günler diliyoruuummmmm …..

aldımverdim, kitaplık, şundan bundan

Uyandın ve ne görüyorsun

Evimiz küçük. Bu yüzden olabildiğince az eşya olmasına ve boşlukları doğru değerlendirmeye çabalıyorum. O çabalarımdan biri de bu resimdeki kitaplık.. Evmanya alışveriş sitesinden almıştım bu kitaplığı. Sıkıntılı olmuştu bana gelene kadar. Geldikten sonra üyeliğimi de bozdum zaten 🙂 Neyse.. Kitaplığı yatak odamıza yatağımızın önündeki boşluğa koyduk. Tabi her sabah kitaplığı görerek uyanıyorum. Ve kitaplık uzun zamandır tıklım tıklım dağınıktı ve her gördüğümde kendime sinir oluyordum. Nihayet haftasonu düzelttim, bir sürü de şey attım. Dergi sevdalısı olmama rağmen 😦 attım dergileri de..Bir sürü cd vs. vs.. Maalesef eşimin Mali müşavirlik ders notları ve bir sürü kitapçığına elleyemedim ille duracaklarmışmış…

Kitaplarımı dizerken sevdiğim bir şey var. Kapağını sevdiklerimi tablo gibi araya koyuyorum hoşuma gidiyor. Bu sefer Clarice’i koydum 🙂
*Resime tıklarsanız daha büyük görebilirsiniz…

Peki sizin yatağınızın karşısında ne var ? Uyandığınızda ne görüyorsunuz ? Bu çok önemliymiş gün içindeki psikolojimiz için…

CIMG9316

aldımverdim

Düzen severlere

Düzenli olmayı severim. Bu yolda haftasonu yapılanlar ;

CIMG9246 CIMG9247

CIMG9248 CIMG9249

Wonder Hanger adlı askıdan aldım. Giysi dolabında düzen için çok faydalı bir askı. Derliyor toparlıyor çok da basit birşey.

Pantolon askısı da yer kaplamaması için güzel bir alet..ama malzemesi çok basitmiş. ( Fotoğrafı çok kötü çekmişim 😦 pek belli olmuyor.. )

Araba koltuğu arkası düzenleyici de özellikle tatile giderken ihtiyaç olur rahatlık olur diye aldığım birşey. Kubilay’ la ilgilenirken elimdekileri düşürip duruyorum arabadayken bu düzenleyici benim için iyi olucak.

Bu 3 şeyi de gittigidiyor dan aldım.

kitaplık

İçde dışda düzen..

 

Fotoğraf0380

Süt sağarken okuduğum bir kitap daha bitti. ” Yaşamınızda Feng Shui ” Kitabın adı. Fakat ismi farklı olmalıydı bence.. Yazarı Karen Kingston. Okuması rahat bir kitap. Keyifle okudum. Düzen, dağınıklık, biriktirmek, dekorasyon, feng shui, bağırsaklar, psikoloji….içi bunlardan… Aldığım notlar aşağıda…daha fazlası için kitabı okumalısınız…

*Dağınıklığın dört sınıfı var:
– Kullanmadığınız ya da sevmediğiniz nesneler
– Dağınık ya da düzensiz eşya
– Çok küçük bir alanda çok fazla eşya
– Tamamlanmadan bırakılmış herşey

*Sevilen, kullanılan, değerli bulunan nesneler çevrelerine güçlü, olumlu enerji yayarak mekandaki enerjinin içleri ve çevrelerinden akmasını sağlar.

*Dışı düzene sokarken içinizi de düzene sokarsınız.

*Dikilecek düğmeler, yapmanız gereken telefon görüşmeleri, koparmanız gereken ilişkilerve diğer pek çok belirsizlik, dönüp yüzleşmediğiniz sürece gelişiminize engel olur. Eğer isterseniz bilinçaltınız bunları sizin için gayet güzel bastırır ama bunu yapmak hayli enerji ister sizden. Bitmemiş ne kadar işiniz varsa tamamlamanın yaşam enerjinizi nasıl da hızla yükselttiğini görüp şaşıracaksınız.

*Eğer yalnızsanız ve yeni bir partner arıyorsanız tekli süs eşyası ve tek bir insanı konu alan portreleri atıp yerine çift nesneler ve çift resimlerini koyun. Tartışmaya eğilimliyseniz çevrenizde kırmızı renge fazla yer vermeyin. Kendinizi bunaltılı hissediyorsanız, aşağı sarkan nesneleri kaldırın, yerlerine enerjinizi yükselticek, yukarı doğru yükselen nesneler koyun.

*“Lazım olur“ diye eşya saklamak geleceğe güvensizlik işaretidir. Düşüncelerinizle kendi gerçeğinizi siz yaratırsınız. Böylece birşeyi attıktan sonra ona ihtiyaç duyacağınız endişesi taşıyorsanız, çok kısa bir süre sonra bilinçsiz zihninizin o nesneye gerek duyacağınız bir durum yaratması, anlaşılması zor da olsa son derece olasıdır. “ Günün birinde gerekeceğini biliyordum“ diye çığlık atarsınız. Ancak, başka türlü düşünerek bu gereğin yönünü değiştirebilirsiniz. Gerek duyacağınıza inanarak gereği yaratan sizdiniz! Eğer böyle düşündüğünüz için biriktirdiğiniz şeylerin dağınıklığında yaşıyorsanız evrene sizi destekleyeceğine inanmadığınız mesajını gönderiyorsunuz ve gelecek konusunda her zaman incinmeye açık olacak, kendinizi güvensiz hissedeceksiniz.

*Çevrenizde bol boş alan olması ya da çokça serbest zamanınızın olması sizi rahatsız ediyor mu? Dağınıklık boşluğu uygun bir biçimde doldurur ve sizi meşgul eder. Ama kaçındığınız nedir? Genellikle yalnızlık, yakınlaşma korkusu ya da dağınıklığın altına gömmenin yüzleşmekten daha kolay geldiği başka bri bastırılmış duygudur bu.

*Evinizdeki onarım ve tadilat işlerini kendinize yatırım olarak düşünün. Onların zahmetine giremeyeceğiniz şeyleri atın ya da ondan hoşlanacak, tamir etmeye hazır birine verin.

*Çocuğa verilecek en önemli şeylerden biri de güvendir. Sevildiklerini, güvende olduklarını hisseden mutlu çocuklar “şeylere“ fazla bağlanmaz. Erken yaşta dağınıklık bilinci kazandırarak güçlendirirseniz çocuklarınız geleceğin dağınıklık bağımlıları olmayacaktır.
İşe çocuğunuza kendi arkasını toplamayı öğreterek başlayın. Yeni bir oyuncağı olduğunda birlikte bu oyuncağın yerinin neresi olacağını kararlaştırın. Böylece toplarken neyi nereye koyacağını bilir. Düzenli olarak zamanı geçen oyuncakların hangisinin atılıp hangisinin saklanacağına ilişkin karar vermesini sağlayın. Ancak son sözü söyleyen o olsun. Size ölmüş de gömülmüş görünen bir şey çocuğunuz için büyük önem ve yıllar sürecek yararlık ifade edebilir.
Çocuğunuz size eğitilemez geliyorsa çocukların anne babanın bilinçaltını sahnelediğini bilin. Kendinizi ona söyleyip dururken yakalarsanız önce kendi dağınıklığınız üzerinde çalışarak çok daha iyi sonuç alacaksınız.

*Şimdi kalkıp evinizde dolaşmanız, sahip olduklarınıza bir bir bakarak kendinize “ Bu nesne simgesel olarak bana ne söylüyor? Enerjimi nasıl etkiliyor? İstediğim etkiyi mi yaratıyor yoksa daha iyisini yapabilir miyim?“ diye sormanız gerekiyor. Aşağı sarkan (bitki,süs eşyası vb.) gibi nesnelerin ağırlıklı olması gibi enerjinizi aşağı çeken şeyleri seçerek işe başlayın. Bu özellikle enerjinizin siz daha bir işe girişmeden ezildiği alçak tavanlı evler için büyük önem taşır.
Sonra saymaya başlayın. Süs eşyalarınız tek mi yoksa çiftler yada gruplar halinde mi dizili? Eğer bütün süs eşyalarınız tekse yaşam sizi yalnız yaşayacağınız deneyimlere yönlendirme eğilimindedir.

*Dağınıklık Testi
1-Düşündüğüm ya da baktığımda enerjimi yükseltiyor mu?
2-Sevdiğimden emin miyim?
3-Gerçekten yararlı mı?
Eğer ilk sorunun yanıtı güçlü bir evet değilse, iki ve üçüncü soruların yanıtı da aynı şekilde güçlü çıkmıyorsa bu eşyanın yaşamınızda işi ne ki?

*Alafranga tuvalet kullanıyorsanız yararlı bir sağlık önerisi; dik oturun ve kollarınızı başınızın üzerine kaldırın. Bu, bağırsaklarınızı çömelme konumundaki gibi açacaktır.

*Ay çekirdeği testini yapın.Bir avuç dolusu ay çekirdeğini alın, olabildiğince ufaltacak kadar çiğneyip yutun. Ondan sonra diğer uçta belirmesini bekleyin. Eğer bağırsaktan geçiş zamanı on saat kadarsa iyi durumdasınız demektir. Daha uzun sürüyorsa birikimi çözmek için bağırsak arındırmaya girişebilirsiniz.

*İdeal Dışkı
Şimdi başka kitapta bulmanızın hayli güç olduğu bilgiler geliyor : Bağırsak arındırması yaptıktan sonra ideal durumdaki dışkınızın nasıl olacağı :
-Kolay, gürültüsüzce ve birkaç saniyede çıkar
-Tek parçadır ve suda yüzer (mukus dışkıyı suya batırır)
-Açık kahverengidir
-Fazla kokmaz
-Yumuşak, silindir biçimlidir, sıkı değildir
-Sifon çekildiğinde kolayca dağılır

*Metal destekli sutyenler, özellikle de göğüsleri dikleştirerek seksi bir görünüm sağlayanlar lenf boşalımını daha da baskılar. Ben ayrıca metalin bilgisayarlar ve diğer elektronik araçlardan gelen zararlı elektromanyetik alanları hassas göğüs dokusuna ileten bir anten gibi etkilediğine ve göğüs kanseri riskini arttırdığına inanıyorum.Bilgisayar operatörleri, dikiş makinesi kullananlar ve göğsü elektronik gereçlerin elektromanyetik alanına yakın duracak işleri yapanlar en riskli grubu oluşturuyor. Bunların metal destekli sutyen takmaktan kesinlikle kaçınması gerek.