Camdan mutluluklarım…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Cam detaylara takığım. Özellikle kavanoz, şekerlik gibi. Uzun zamandır taktığım çeşmeli şişeyi ( şişemi diyim sebil mi diyim ) nihayet kendime hediye niyetine aldım 🙂

Ve banyoya kulak çöpü, pamuk koymak için minnak kavanozlardan aldım. İki şey de beni çook mutlu etti.

Çeşmeli şişenin internetteki resimlerinden kolaj yaptım sizlere. Benim içimi açan görüntüler bunlar. Benimki şimdilik su dolu 🙂 sonraa limonataydı, meyvesuyuydu, ayrandı artık kafama göre takılırım.

Banyoya koyduğum kavanozları her yerde bulmak kolay. Ama bu çeşmeli aşkımı nerden aldığımı merak edenleriniz olabilir diyerekten açıklamak isterim. Gittigidiyordan aldım. Kargo dahil 70 liraya. İnternetten cam bir şey almak çok riskli o yüzden çok kasıldım açıkçası ama çok istiyordum ve paşabahçe gibi yerlerde türevleri çok çok pahalıydı. Şükür hiçbir sorun çıkmadı.

Çocuk Kalbi…

Pek ünlüdür bu çocuk kitabı. Uzuuun yıllar önce okumuştum. Kubilay’ ın kütüphanesi için yeni aldım, almışken tekrar okudum bir çırpıda… Saf temiz çocukluk… okul günleri…Enrico İtalyan bir çocuk. 3. sınıfa giderken bir nevi günlük gibi arkadaşlarından, öğretmeninden, ailesinden bahsediyor tatlı tatlı… Güya yazar bu kitabı yazarken kendi oğlunun günlüklerinden esinlenmiş.

Karlı günler..

Karda kısacık vakit geçirdik.. Üşüdük ama değdi. Kaymaktan korktu, istemedi..zorlamadık..zaten ben de kaymadım tırstım. Çünkü biz feci bir yokuş başında ikamet etmekteyiz. Gece geç saatlere kadar küçük büyük naylonlarla kaydılar bizim yokuşta..

Peekay-Sarhoş..izlenesi hint filmi

Pk – Peekay .. ordan oraya gezerken rastladığım bir film. zaten sevdiğim Aamir Khan  başrolde.. İyi ki de rastlamışım çünkü çok beğendim. Sadece bir komedi filmi değil Pk. Sorgulatan, düşündüren, üzen, şaşırtan  bir film. Kara mizah da diyebiliriz. Film de din,tanrılar,inanç birçok şey sorgulanıyor. Ama bu öyle işlenmiş ki eğlenceli hale getirilmiş. Kesinlikle izleyin derim.

” Bu gezegendeki tanrı ile insanlar arasındaki iletişim sistemi çökertilmiş herkes yanlış numarayı çeviriyor. “

” Siz tanrının bir tane olduğunu söylüyorsunuz, ancak ben iki tane olduğunu düşünüyorum, birincisi bizi yaratan Tanrı, ikincisi ise sizin yarattığınız tanrı, ben bizi yaratan tanrıdan korkmuyorum, ancak sizin yarattığınızdan korkuyorum, tıpkı size benziyor, Küçük, yalancı, hastalıklı, boş vaatler veren…Zenginlere öncelik tanıyan, fakirleri sırada bekleten övgü aldığında mutlu olan, küçük şeylerle insanları korkutan, Bizi yaratan Tanrı’ya inanın. Ona güvenin. Kendi yarattığınız sahte Tanrı’ları ise yok edin “.

Nasıl bişeymiş acaba diye düşündüyseniz burda fragmanı da var http://www.sinemalar.com/film/198699/peekay

Loreal Excellence Intense ..

Tavsiye Meleği’ nin Loreal Excellence Intense için gönderdiği boyayı nihayet denedim.  Gelen paketteki (paket yine çok zevkli hoştu, süslü püslü tam benlikti 🙂 ) dergideki bu sayfayı da sizlerle paylaşmak istedim.. Benim boyam yoğun siyahtı. 1.1 numarası. Ben Koleston alıyorum genelde koyu kahve alıyorum zaten siyah gibi oluyor bana o yüzden yoğun siyahı denemek istedim. Sadece kahküllerimin dibinde beyazlarım çıkıyor o yüzden boya maceram var aslında.. Fotoğraflar pek soluk suratsız çıktığı için yüzümü papatyaladım.

Boyadan sonraki kokudan hoşlanmıyorum. Lorealde bu koku yıkama sonrasında hiç ağır değildi. En büyük fark benim için buydu.

Boya öncesi koruyucu serumu uyguladım kuru saçıma.. daha sonra annem saçımı boyadı. Özellikle belli bir yerimde beyazlarım olduğu için ilk önce oraya bolca uyguladı geri kalanı tüm saçıma dağıttı. Yarım saat bekledim ve sonra iyice duruladım, akıttım. Boya sonrası koruyucu bakım kremi vardı onu da uyguladım. Koleston’ un kokusuna göre çok çok iyiydi. Yani boyadan sonra birkaç gün beni rahatsız eden o koku yoktu. Saçımın parlaklığı, beyazların kapanması, renkten memnun kaldım.

Yalnız en son Kolestonun köpük boyasını kendi başıma iyi becerdiğimden köpük boya daha işime geldi ne yalan söyliim. Lorealin köpük boyası var mı bilmiyorum.

Cinsel Şiddeti Önlemek…

Fazla söze gerek yok…………………………………..

Horrible Bosses 2

Bu filmin birincisini sinemada izlemiştim..bakınız https://loveandsmile.wordpress.com/2011/08/29/hic-patronunuzu-oldurmeyi-hayal-ettiniz-mi/

İkincisi de yine çok eğlenceli. Yalnız söyleyeyim belden aşağı espri çok, küfür çok. Aslında çok sevmediğim birşeydir bu ama ne bileyim bu filmde karakterler mi tipler mi hikaye mi beni çok eğlendirdi. Gülmeye ihtiyacınız varsa şans verin derim bu seriye.

Kevin Spacey az görünüyor ama göründüğü sahnelerde de kendine bayıltıyor .. hele o telefonla sıra sıra dellenmesi 🙂

Komedi filmleri ennn sevdiğim tür. Lütfen bana tavsiye edeceğiniz komedi filmleri varsa lütfen yazın.

Kardanmeleğim..

George’un Harika İlacı

” George’un Harika İlacı ” bir çocuk kitabı….Hep beğendiğim şeyleri paylaşacak değilim ya… alın işte bu kitap.. hiç sevmedim … negatif bir kitap.. gıcık yani. Bazı yerleri midemi bulandırdı ayrıca.. marul üstündeki sülüğü yiyen bir büyükanne gibi….

Büyükannesinden hoşlanmayan George’ un hain planları ve olmadık işler.. Roald Dahl yazmış.

The Fault in Our Stars

Bir film…Hazel ve Gus… iki farklı türde kanser hastası genç… ve aşk… ve ölüm… hüzünlü ve bir yandan da hayata bağlandıran bir film.. belki şükrettiren belki de daha da kedere boğan….

Filmden aklımda kalan birkaç cümle….

” Acı hissedilmek ister. “

” Kanserden ölmekten daha kötü olan şey kanserden ölmekte olan bir çocuğunun olmasıdır. “

” Cenazeler ölüler için değil yaşayanlar için… “

” Gökkuşağını görmek istiyorsan yağmura katlanmalısın….. “

” Bu dünyada incitilip incinmemek elimizde değil ama kimin incitebileceği bizim elimizde “

şu bu..

 

Ameliyat sonrası evde oyalanmacalardan.. Anne-babası gibi insan sevdalısı olduğundan gelene gidene mest oldu, oyalandı, hediyelendi keyiflendi, puzzledı kitap okumaydı leğende balık yüzdürmeceydi şuydu buydu derken hem dinlendi hem eğlendi.. saçlarını kestirdim kulağa su kaçmaması gerek diye zorlanırım banyoda korkusuyla…çok şeker oldu kısa saçları..

Okula kravatla gitmeyi istiyor bazen 🙂

Bu aralar en sevdiğimiz oyunlardan “körebe”

Bunlarda not alabildiğim beni güldüren lafları…..

30/1/2015

Canım Kardeşim çizgi filminde 23 nisan bayramından bahsediliyor. Atatürk çocuklara armağan etti bu bayramı falan deniyor. Mine ve Müge’ nin ellerinde bayraklar var.. bizimki üzgün

–          Atatürk bana bayrak hediye etmedi 😦 Mine’ ye hediye etti.

27/1/2015

 

Yatağında.. yanı başında uyumasını bekliyorum…oturdu…

• Biraz oturayım uykum kaçtı parka gitti.

27/1/2015

• Bizim dünyamız çok pislendi. Çünkü insanlar yerlere çöp attı.

24/1/2015

• Anneee babayla sen 3 yaşında mısınız 4 yaşında mı ?
• 37 yaşındayız tatlım
• Heeee … ben de 3 yaşındayım

şükür..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

evet şükür bitti…geçti..gitti… benim de ömrümden birkaç gün gitti sanırım… işe de döndüm yoğunum ama birkaç kişi mail atmış sağolsun blogumu takip eden arkadaşlardan yani sanal dünyadan.. bu yüzden kapsamlı bir yazı yazana kadar merakta kalmasınlar diye yazmak istedim kısaca..

26 ocak pazartesi ameliyat oldu. o bekleme anları…zaman kavramı…endişeler…dualar..beklentiler…kafada binbir şey…. geniz eti alındı, bademcikler küçültüldü, iki kulağa da tüp takıldı. narkozdan sonra çok çok ağladı çok inledi çok zor uyandı boğazıma sarıldı anne anne diye..berbattı o anlar… ve sonra yüzü şişmeye başladı kırmızılaştı..alerjik reaksiyon mudur nedir… çok korktuk…serum verildi… şükür geçmeye başladı…. gece kalmadık dr psikolojisi için gidin eve dedi… huyu suyu değişti..mızmız sinirli uyutması zor ters… çok şükür diyorum…. inşallah yavrumun çektiğine ve çektiğimize değer… Allah çözümsüz dertler vermesin. kimseyi evladıyla da sınamasın… bu süreçte hayatımdaki çok şeyi insanları olayları beklentilerimi önceliklerimi herşeyi herşeyi çok düşündüm tarttım sorguladım anladım…. artık eski ben değilim…zaten olmamalıyım.. hazmetme sürecindeyim yaşadıklarımı…  son olarak hiç bir ameliyat basit değildir.. hele de 3 yaşındaki bir yavru sözkonusuysa.. bana o yüzden abartma modunu hissettirenler ay ne var ki önemli bişi değilmiş diye düşünenenler aman deyim ses etmesinler. oğluma karşı çevreme karşı çok olumlu çok neşeli pozitif durmaktan yoruldum. pek gerginim bu konuda anlayacağınız……neyse tatlı konuşalım şükür o iyi dolayısyla baba ve anne de çok iyi…

binlerce şükür kontrolde de iyi çıktı herşey bugün kreşe başladı.. dilerim fiziksel gelişimine faydası olur. şimdilik birşey farkedemedim henüz ameliyatın faydasıyla ilgili.. neyse şimdilik bu kadar…daha sonra yazmak üzere..herkese sağlıklı günler diliyorum sevdikleriyle..