Kalpler, şundan bundan

ondan bundan

ablogKubilayla süt şişesini etiketlerle süslemiştik. İçeceğini keyifli hale getirmek için bir yol işte…

kalpliçikolataDr.Oetker’ in kalpli çikolata süsleri öyle hoş ki.. onu süsle bunu süsle yada hopp yuvarla gitsin mideye 🙂 Kalpli şeyler ve çikolata iki sevdiceğim 🙂

abloga2ve anne – oğul ayna önü fırlamalıkları 🙂

Kubilay’ ı KBB doktoruna götürdük geçen hafta. Sinüzit, geniz eti ve kulakta sıvı devam 😦 tekrar ilaç verdi. Bu ct kontrolümüz var. Sonuç alınmazsa ilaçla kulağa tüp takma durumu geniz eti küçültme falan olabilirmiş. Can sıkıcı 😦 Tabi Allah çözümsüz dert vermesin. Elbet halledeceğiz, geçecek.

Kalpler

bir fincan sevgi..

Fotoğraf1040  Fotoğraf1041 

 Canım blog arkadaşım Sinem’ in ( http://listies.blogspot.com.tr/ ) kendi gibi tatlı paketi beni mutsuz günümde mutlu etti. İçinde beni mutlu edicek bir sürü şey vardı. Bu kalpli fincan takımını buraya eklememek olmazdı.. Hemen yerini aldı rafımda… iyi ki varsın… Umarım sağlığına kavuşursun Sinemciğim… yeni yazılarını merakla bekliyorum…

Kalpler

Sevgi heryerde…

u1Bu güzel kitap ayracı canımın içi dostum Ulya   dan.. 5 dakkada benim için yaptı gözlerimin önünde .. pinterestte görmüştüm ve çok istiyordum zaten 🙂 Hem kalp hem puantiye hem aşkımla ismimizin baş harfleri hem de dost elinden olunca böyle hediyeye can kurban…Ben çok şanslıyım…

Bu becerikli dost daha öncede bahsettiğim gibi çocuklar için çook cici şeyler hazırlıyor.. tütüler, masal kıyafetleri, isteğe göre kostüm tasarlama vs….Buyrun bir bakın derim ; http://peritalya.com/

Peki bu aşağıdaki yenmeye kıyılmayacak şeker.. Kalp sevdiğimi bilen dostlar beni hep mutlu ediyor 🙂 Bu şeker şeker Gözde arkadaşımdan.. sürprizlere bayıldığımı iyi biliyor  🙂 Yaşasın sürprizler..Yaşasın sevgi, neşe, kahkaha…

u2

Kalpler

Tombik burunlu ben…

Fotoğraf0726

Bu tombik burunlu fotoğrafıma da koydum ya bloga 🙂 Burda burnuma bakılmayacak a dostlar burda amaç gözümdeki kalpli göz bantım 🙂 Hem burnum normalde bu kadar kocaman değildir uyku zamanı ya ondan….. Bantı tersten dikmişler 🙂 Pazardan almıştım teee ne zaman.. Fotoğrafı cep telefonuyla el yordamıyla çekmişim sırıta sırıta 🙂 Kalpli bir detay ya koymasam çatlarım bloga….

aldımverdim, Kalpler

bana göre süt onlara göre.. :)

CIMG1970 CIMG1971

LcWaikiki den 7,90 a aldım bu şirin şeyi. Okula mı başlıyorsun diyceksiniz 🙂 Evet bu bir kalem kutusu olabilir. Ama kime göre neye göre derim ben de size 🙂 Bana göre o bir cüzdan yada makyaj çantası … şimdilik cüzdanım çok paçavra olduğu için ve cüzdana ihtiyacım olduğu için cüzdan olarak kullanıyorum…

 

Kalpler, şundan bundan

Evlilikte keramet mi var

patates_1254847882

Evlilik kararı mühim karar… Kalan hayatını değiştirecek bir karar… Ben 08 Nisan 2006′ dan beri evliyim… ve mutluyum çok şükür…6 yıl önce eski blogumda yazmışım bu yazıyı… Bir blogcu arkadaş evlilik hakkında yazar mısın demiş. Ben de erinmemişim yazmışım…Bu blogumda da olsun istedim..Bu arada fotoğrafladığım patates uzun zaman önce kalpli şeylere düşkünlüğümü bilen eşimin bana bir alışveriş dönüşü hediyesidir. Manavda görmüş almış 🙂 ben de hemen fotoğraflamıştım ….

 Bana göre evlilik ev arkadaşlığıdır. Beraber yersin, içersin, evini temiz tutmaya çalışırsın, ev arkadaşına hesap verirsin, maddi olarak evi geçindirirsiniz…vs . Tek farkı ve en güzel tarafı aranızda aşna fişna vardır:) Eğer hayatı beraber sırtlanıcaz, gülücez, eğlenicez, gezicez, birbirimizi üzmiycez, sevicez ve karşımıza çıkan sorunlarda birbirimizi koruyarak sayarak çözüm bulmaya çalışıcaz anlayışıyla evliliğe başlanırsa tadından yenmez evlilik:)

Evlenince herşey ikiliyor. Akrabalar, kurallar, istekler, farklılıklar, talepler, hayaller…. İki farklı cins, iki farklı dünya, iki farklı aileden yetişme iki insan. Bu iki insan aynı evde ölene dek (ben evliliği öyle hayal ettim kendimi bildim bileli…) yaşamaya başlıyorlar. Hayatı beraber paylaşmaya karar veriyorlar. Her evlilik bana göre kendine özgü. Nasıl her insan kendine özgü ise. Bu yüzden evlilik veya ilişki süresince diğer evli veya bekarlardan taktik almalar, dertleşmeler veya anlayış beklemeler pek faydalı olmuyor çoğu zaman. Hatta bazen zararı bile dokunabiliyor.

Hayatın insanın karşısına ne getireceği bildiğimiz üzere bir muamma. Yani bugün zenginsindir yarın iflas edersin. Bugün yakışıklı diye evlenirsin adamla yarın kaza geçirir yüzü dağılır. Bugün fıstık gibi sağlıklısındır yarın hastalık sarar bedenini. Geleceği bilemeyiz ve bilemeyeceğiz. Fakat sağlam olması gereken önemli konular var evlilikte. Uyum, kişilik yapısı ve değerler. Mesela eğer ahlaki değerler birbirine uyumlu değilse bence asla evlilik mutluluk getirmez. Tabi ki kardeşlerin bile tıpatıp aynı olmadığı, tartıştığı, küstüğü normal ise iki farklı ailede yetişmiş, farklı ruhtaki insanın da tamamen aynı hissetmesi, aynı şeyleri istemesi ve aynı tepkiler vermesi mümkün değil. Ama önemli olan tarzdır. Yani “saygı”. Farklılıkları da kendi lehine çevirmeyi bilmek lazım.

Benim evlilikteki üçüm. Şefkat, aşk ve saygı. Bu üçü olmadan evliliği düşünemiyorum. Çok tatsız olurdu. Üçü de birçok şeyi içinde barındırıyor zaten. Saygılı olan aldatmaz, yalan söylemez, ezmez. Şefkatli olan anlar, destekler, korur. Aşık olan ise verir ve alır.

Bence bekarlar evlenmeyi düşündükleri insanı kurcalamalılar. Sırf gezerken eğlenmek, aynı filmleri sevmek, gülüşmek, tensel şeylerden zevk almak evlilik için yeterli olmuyor. Örneğin sorumluluk duygusu evlilikte çok önemli. Kendine hayrı olmayan bir insanın evlilik kurumuna, eşine ve bir gün çocuğu olduğunda çocuğuna faydası olmayacaktır diye düşünüyorum ben. Kişilerin kadın olsun erkek olsun aileye bağımlılıkları da önemli. Kendi ayakları üstünde durmayı beceremeyen, kolayca çevresinden etkilenen (ailesi, arkadaşları..vs) kişilerin evliliklerinde olması gereken bütünlük olamıyor. Çok güzel bir söz vardır “yuva üstüne yuva kurulmaz”. Artık sen bir aile kuruyorsundur, artık sorumluluklar, hayat değişir. Bunun bilinci iki kişi de ortak hisler taşımalıdır ki evlilik de sağlam başlasın. Bu gibi konular iyice tartılmalıdır bence.

Felsefi sohbetler yapmalı birbirini tanımak, anlamak için. Çocukluklarından konuşmalı, güncel olaylardan bahsedilmeli, hayaller paylaşılmalı, bazı senaryolar kurup o konuda fikirler, değerler ölçülmeli. Kızgınlık halinde tepkiler, sinirlenme tarzı önemli mesela. Şiddete eğilim önemli. Saygısız kelimeler kullanıp kullanılmadığı önemli. Tartışmak faydalıdır, ilişkiyi iyiye taşır. Ancak saygılı ve yapıcı olursa tabi. Bu yüzden sadece karşımızdakini memnun etmek için değil, ya ayrılırsak ya beni sevmezse diye kendimizi inkar etmeden kendi duygu ve düşüncelerimizi eşimizle, sevgilimizle paylaşmalıyız. Özellikle sevgiliyken bunlar yapılmalı ki evlilikte hayal kırıklığı yaşanmasın.

Evlilik bence çok değerli mücevheriniz gibi olmalı. Nasıl en güzel mücevher kutusuna koyarsınız. Parlatırsınız. Eğer klipsi yada herhangi bir yerine bir şey olursa hemen tamir ettirirsiniz. Öyle herkese dokundurtmazsınız, özenle korursunuz, pahalıdır. Bence evlilik, eş en değerliniz olmalıdır. Bunlar benim fikirlerim. Dedim ya herkes ayrı bir dünyadır ve her evlilik kişilere özeldir.

Ben her gün eşimi mutlu etmek için birşeyler üretmeyi severim mesela. Eşim benim kadar yaratıcı olmasa da, bazen ona kırılsam da mantıklı düşünmeye çalışırım ve onun yapısı, yetiştirilişi ve doğası gereği benimle aynı olamayacağını ve onu olduğu gibi sevmem gerektiğini düşünüp kendimi rahatlatmaya çalışırım. Önemli olan varlığıdır çünkü. Ayrıca belki çok negatif gelecek sizlere ama beni pozitif etkileyen şey de ÖLÜM ü aklıma getirmektir. Bu yüzden varlığına, sağlığına şükredip kendimi yumuşatırım beklentili zamanlarımda. Bazen de tatlı tatlı küser, tatlı tatlı barışırım:) bu da evliliğin cilve kısmı olur:)

Bence kaç yıl geçerse geçsin insan eşine sıkça dokunmalı, sevgi gösterisinde bulunmalı. Eşini şımartmaya, özel olduğunu hissettirmeye çaba göstermeli.

Çatışma zamanları ise tabi ki evliliğin en zor kısmıdır. Sen kara istiyorsundur, o beyaz. Ortayı bulmak gerekir ki bu da zor olur hep. İşte o zamanlarda şahsen ben bayağı dağılırım, karamsarlaşırım, korkarım. Hiç sevmem küsmeyi, tartışmayı, kırmayı. Ama hayatın gerçeği budur ki o kırılır sen kırılırsın. Bazen onun istediği olmaz, bazen senin. Bazen o bir adım gelir, bazen sen. Bu da beraberliğin gerçeğidir. Dengeli fedakarlıklar yaşandığında sevgi de güçlenir gün geçtikçe.

Evlenmek için evlenmemeli, yaş geçtiği için evlenmemeli, maddi güvence için evlenmemeli, cinsellik için evlenmemeli.

Ömür boyu dostluk, aşk ve güven için yuva kurmalı. “

 

aldımverdim, içimde çalanlar / müzikkkk, Kalpler

Kalplere vur bir zımba

Rumba da rumba rumba… böyle neşeli bir şarkı vardı …dur hemen bakayım google amcadan nasıldı?

işte burda dinleyebilirisiniz http://www.youtube.com/watch?v=ibjssi09e0e

“bir su gibi süzül ak
baygın baygın yan yan bak
her gün ayrı canlar yak
kalplere vur bir zımba
rumba da rumba rumba

al bir salon gelini
koy kalbine elini
sevdim tatlı dilini
kalplere vur bir zımba
rumba da rumba rumba

al bir istanbul kızı
yanakları kırmızı
sandım sabah yıldızı
kalplere vur bir zımba
rumba da rumba rumba “

Neyse gelelim bugünümün kalplilerine 🙂

pazardan 1 liraya aldığım tokam ve 5 liraya aldığım kalpli bluzum…kolyem ise çoook eskilerden hala kızı armağanı..

CIMG1888 CIMG1896