yedim

koca poğaçası

 Canımın içinin canı çekti akşamın bir vakti. Poğaça yapıcam da yapıcam… Naapsın hanımı becerikli olmayınca akşam hımbılı olunca işi başına düştü. Oturdu kendi kendine poğaça pişirdi. Bir de fotoğrafını çekti 🙂 Sıcak sıcak yedik 🙂 içi bol beyazpeynirli maydanozlu ve yeşil soğanlı:) kabartma tozu da yoktu nasıl yaptı bilmiyorum 🙂

O zehir yapsa yenir benim için 🙂 seviyooom uleeeeeeeennn ! 🙂

yedim

Nestle mındık çikolatalar

 

Bitter çikolata : Koku harika. Tadı çok güzel.
Biskuvili sütlü çikolata : Kokusu güzel, bana göre fazla tatlı içimi baydı. Biskuvisi belli olmuyor biraz daha yoğun olsa sanki daha iyi olurdu.
Beyaz çikolata kaplamalı gofret : Beyaz çikolata sevmem baştan söyleyeyim. İçinde gofret olması güzel olmuş. Ama çook tatlı, bayıyor şekeri.
Sütlü çikolata kaplamalı gofret : bunu canı çikolata çeken arkadaşıma verdim 🙂 fena değil dedi. Gofretli olduğu için hafif dedi.

kitaplık

Alışveriş Perisi

Eve Eliot yazmış bu kitabı. Kitapyurdu’ nda gezinirken görüp aldım. Ufak tefek bir kitap. İçinde siyah beyaz resimler de var. Eğlencesine almıştım ama umduğumdan faydalıymış. Aldığım bazı notlar aşağıda. Daha detayı ve fazlası kitapta;
 
Sadece alışveriş etmek için alışveriş ediyorsak, o zaman; sadece bütçemizi korumak için değil, aynı zamanda, daha alışveriş merkezine adım atar atmaz ” alışveriş çılgınlığının aklını başından alan ” sistemli pazarlama stratejileri olmadığından, yol kenarlarında yapılan satışları, bit pazarlarını ya da ikinci el dükkanlarını öneriyorum. Bu tür alışveriş alanlarında, kurnazca tasarlanmış şekiller, müzik ve zekice hazırlanmış Pazar araştırmalı bir ambalaj ile içi doldurulmuş büyüleyici bir ortam ön planda değildir. Her köşe başında reklam kampanyaları ” al ! al! al ! ” diye bağırmaz. Oralarda, sadece alışveriş konusunda değil, hayatın birçok alanında gerekli olacak çok önemli, tarafsız, rahat davranma inceliklerini öğrenebilirsiniz.
 
Alışveriş Hakkında 20 Soru
* Alışverişe çıktığınızda almayı düşündüğünüz şey nedir?
* Gerçekte alışveriş yaparken ne tür şeyler alırsınız?
* Sizin ya da başkalarının sizde çok fazla olduğunu düşündüğü eşya türü nedir?
* Alışveriş yapmak yada bunu düşünmek size ne hissettiriyor?
* Varsa eğer, annenizle ilgili alışveriş konusunda hatırladığınız şey nedir?
* Tek başınıza mı, yoksa arkadaşınız ile birlikte mi alışveriş yapmayı tercih edersiniz?
* Televizyonda alışveriş kanallarını izler misiniz?
* Giyim mi, ev eşyası mı, mücevher mi yada başka türde süslemeler mi almayı seviyorsunuz?
* Eğer giyim eşyası almayı seviyorsanız, ne tür giyiym eşyalarını almayı tercih ediyorsunuz?
* Şu anda fiziken nasıl hissediyorsunuz?
* Bedeninizde olmak size ne hissettiriyor?
* Kendinizi ” şişman ” hissediyor musunuz?
* Nefes alıyor musunuz?
* Dik oturuyor musunuz?
* Kendinize alışveriş yaptığınız için kendinizi suçlu hissediyor musunuz?
* Aldıklarınızı eve, ev ahalisi evde değilken, gizli bir şekilde mi sokuyorsunuz?
* Fiyat etiketlerini dikkatli bir şekilde yok ediyor musunuz?
* Aldıklarınızın fiyatını düşük göstererek yalan söylüyor musunuz?
* Kredi kartı borcunuz var mı?
* Varsa, bu sizi rahatsız ediyor mu?
 
Kardeşinizin düğünü için almanız gereken elbise gibi mecburi şeyler haricinde:
Kendinizi buna adadığınız için alışveriş edersiniz.
İndirim dönemi olduğundan ” tasarruf etmek ” için alışveriş edersiniz.
Sizin için kişisel bir ritüel olduğundan alışveriş edersiniz.
İçinizi görmekten çekindiğiniz için alışveriş edersiniz.
İçinizi görmek için alışveriş edersiniz.
Oturup durmamak için alışveriş edersiniz.
Güzel görünmek için alışveriş edersiniz.
İnsanlarla ilişki kurmak yerine oyalanmak için alışveriş edersiniz.
Kitap yazmamak, toz almamak, yerleri yıkamamak için alışveriş edersiniz.
“Vahşi” yanınızı göstermek için alışveriş edersiniz.
Aldığınız her karar size ait olduğundan kontrol hissi tatmak için alışveriş edersiniz.
..
..
..
..
 
 
Herhangi bir şey hakkında düşünmekten kaçınmak oldukça endişe vericidir çünkü içinizdeki şey dürüstlüğünüz neyi düşünmekten kaçındığınızı bilir. Acı gibi duygusal veya fiziksel olarak yaşanabilen duygular düzensizlik yaratır. Bu uyumsuzluk insanda çekip gitme ve “kaybolma” isteğini uyandırır. Sadece neden kaçındığınızı bilmek, durumun çabucak iyleştirilmesi anlamına gelmez. Kaçınılan bir konu üzerinde çalışmak ve bu konuda hemen anlaşmaya varmak zorunda olduğunuzu düşünmek sizi korkutacaktır.
 
Eğer içinizde nelerin olduğunun dürüst bir değerlendirmesini yapma istekliliğine sahipseniz, endişeniz halledilebilir durumdadır. Bu nedenle, kayıp bir insan haline gelmek istediğinizi anladığınız zaman ( belki bir alışveriş merkezinde yada buzdolabının önünde soğuk yiyecekler yerken ) kendinize ” Şu anda neden kaçıyorum veya neyi düşünmekten kaçıyorum ? ” diye sorun.
 
Annenizle ilgili ( belki de kabul etmek istemediğiniz ) sizi ne rahatsız ediyor?
Annenizle ve onunla ilişkinizle ilgili bazı olumlu durumlar neler?
Annenizle alışverişe gitmek nasıl bir his?
 
Belki bugün için sadece alışveriş yapmak isteğiniz var. Belki bu alışveriş isteğiniz bir çeşit ilişki. Belki de bir duyguyu almaya çalışıyorsunuz.
 
Mutlu hissetmek nasıl bir duygu? Mutluluk nerede meydana geliyor? Bunu daha önce mutluluğu hiç hissetmemiş birisine anlatır gibi kendinize anlatın.
 
Alışverişle ilgili araştırma yaparken, insanların hiçbirşeyde, ayakkabı alırken oldukları kadar enerjik olmadıklarını keşfettim. Psikoanalistlere göre, ayakkabılar cinsel organa benzedikleri, seksüel açıdan sembolik oldukları, bir yerlere gitmemize yardım ettikleri için gücümüze katkıda bulunuyorlar.
 
Sahip olma eylemi beraberinde karmaşa getirir. Sahip olan kişi ile sahip olduğu şey arasında bir ait olma ilişkisi vardır. Eğer bir kişi bir çift ayakkabıya, bir vazoya yada altmış tane Empire State binasının biblosuna sahipse, aynı zamanda onlar tarafından  da ele geçirilmiş demektir.

oyun

Şapka Oyunu

Robyn Sisman’ ın  “Muhteşem Yabancılar”  kitabında okumuştum.
Şapka Oyunu – Ünlü isimler kağıtlara yazılır. Gruplara ayrılırsın. 2 kişi karşılıklı geçip kağıt çekersin. Karşındakine ipuçlarıyla ünlü kişiyi buldurmaya çalışırsın. En çok bulan kazanır.
*Fotoğraf yatak odamın kapısındaki şapka süsüm …
aldımverdim

gelincikler

Gelincik çiçeğini çok sevdiğimi söylemiş miydim daha önce… Evime içinde gelinciklerin olduğu bir resim asmayı hep istemiştim. Nihayet oldu bu isteğim. Praktiker’ de gezinirken gördüm, sevdim, aldım, astım 🙂 Fiyatı 29,99 TL idi. Şimdi sırada içinde ayçiçekleri olan bir resim bulmak ve sevmek var.
şundan bundan

takvimcik



Bu takvimi arkadaşın masasında gördüm. Baktım her sayfada farklı yazılar var. Günün cazcısı/ günün yemek bilgisi/günün gurme adresi/günün şakası/ günün lüks bilgisi…vs . Beğenimi öyle hissettirmişim ki arkadaş al senin olsun demesin mi çok sevindim 🙂

28 şubattaki Günün Sözü;
Theodore Rubin  * Amerikalı psikiyatr ve yazar
” Sorun, sorunların olması değildir. Sorun, farklı beklentiler içinde olmak ve sorunun sorunlara sahip olmaktan kaynaklandığını düşünmektir. “
2 martta Günün Film Repliği ;
” Hasta la vista , baby ” Terminatör 2′ den.

şundan bundan

yasam

2011 yılına girerken kendime aldığım minik kırmızı deftere YASAM adı altında bunları yazıp yapıştırmışım. Ne zamandır bloguma ekledim ekliycem derken unutmuşum. Zaman nasıl geçti de mart bitiyor…. Depremler, acılar, ölümler, kavgalar, doğaya verilen zarar……… ne kadar boş bazı şeyler farkında değil miyiz? .. sevgi, muhabbet, paylaşmak varken para, güç ve ego hırsı ne çirkin…

şundan bundan

ringo ringo şişeler

Benim parfüm, kolonya şişelerim… Bazılarının içine renkli boncuklar koydum. Evde fazlalık sevmediğimi söylemiştim ama bunlara kıyamıyorum…. Hem ileride kızım olursa ona vereceğim çok sevinecek biliyorum 🙂 canım beniimmm yavruuuuuummm 🙂 daha doğmadan olmadan sapıttım 🙂 pardon

kitaplık

mutluluk üniversitesi

Can Hikmet Değirmenci’ nin yazdığı   ” Mutluluk Üniversitesi “ adlı kitabını okudum. Kitabın kapağı beni çekti. Cıvıl cıvıl rengarenk. Baktım ismi de şeker. Fiyat da şeker ) 3,95 e Real den almıştım.  Konu mutluluk.

* * * *
” Yemek konusunda ne düşünürsünüz bilmem, ama sabah kahvaltısı mutluluk nedeni olmalı ” Cemal Süreyya
 
Kendinize ne kadar çok seçme şansı tanırsanız mutlu olma şansınız da o oranda yüksek olur.
 
Yaşam tıpkı sevgili gibidir. Size sunacaklarını avuçlarında beklerken siz yaşamı fark etmezseniz yaşam size küser.
 
Tanrı insanın yaşam şeklini mutluluğa programlamış, ancak mutluluğu yakalamayı insanın çabasına bırakmış.
 
” Ya yap, ya yapma, denemek yok. ” Philip E. Humbert
 
Bir insanı değiştiremezsiniz, bir insanı değiştiren sadece ve sadece kendisidir, siz sadece örnek olabilirsiniz, herkesin farkında olmadan birbirine örnek olduğu gibi.
 
Konuşma insanın dışına yansıyan görüntüsüdür.
Ne kadar güzel konuşursanız
O kadar güzel görünürsünüz.
* * * *


oyun, şundan bundan

kibrit çöpü sevdası

Bir zamanlar kibrit kutusu koleksiyonum vardı. Çok hoşuma gider kibrit kutuları. Otellerden mutlaka alırım. Hele içlerindeki kibrit çöplerinin ucu renkliyse offff biterim. Kibrit kullanmam. Ama kutuları, çöplerini severim. Bir gün sıkıldım ve attım hepsini. Sadece büyük kibrit kutusuna kıyamadım, Zaten onun içine de renkli çöplerimi koydum. Onları atmam, atamam. Geçenlerde yine birkaç tane kibrit kutusu buldum sakladığım. Yine içlerini aldım ve kibrit kutusu biriktiren birine vermek üzere ayırdım. O arada da fotoğraflarını çektim.
Kibritle oynanan bir oyun vardı bilirsiniz. Hani kibriti atıyorsun dar tarafı gelirse 5 puan uzun geniş tarafı gelirse 10 puan. Hani dik durması gerekiyor 🙂 zevkli oyun hemi de masrafsız.
şundan bundan

poşet biriktirme sarhoşluğu

Bu yığın benim koca bir poşet dünyamdan. Aldıkça koymuşum büyük bir poşet içine ve ekledikçe eklemişim. Sanki sonra bozdurup bana faydası olacak bir yatırım gibi 🙂 Çöp(m)adam’ la tanışınca ve gerek  yeşilistte gerek birçok güzel çevreyle dünyamızla ilgili yazılardan etkilenince harekete geçmeliyim dedim kendime. Zaten içimde o ışık vardı 🙂 Tek ihtiyacım olan gaza basmaktı. Bunu diyince nefret ettiğim şarkı geliyor hemen aklıma ” bas gaza aşkım bas gazaa kim tutar seni baz gazaaa..” ıyy titriyorum ve kendime geliyorum 🙂 Gerçi kurbağa gözlü pamuk tenli kırmızı yanaklı şirin bir laz oğlandan bu şarkıyı duyduğumda bu şarkıya duyduğum nefret yerini keyife bırakmıştı. Çünkü ” köye çıkacayım minibüs alacayım ” diye tatlı tatlı konuşan bu bıdığın aynı şiveyle bu şarkıyı söyleyişi anlatılmaz, yaşanır 🙂
Neyse konumuz o tatlı şey değil. Konumuz poşetlerim. Hepsini yatağa döktüm oturdum ortalarına. Kağıt poşetler bir yana ayrıldı, naylon poşetlerde başka bir yana. Naylon olanları güzel güzel katladım çöp(m)adam için gönderilmek üzere ayırdım. 2-3 tane çok büyük olan poşeti saklıyorum çünkü çok büyük poşetlere bazen ihtiyaç olabiliyor. Kağıt poşetlerim ise artık sık sık kullanılacak.  Ohh mis gibi oldu. Ayırdığım poşetler Çöp(m)adam’ a gönderildi 🙂 kendimi işe yarar ve mutlu hissediyorum. Ve bunun için ne para harcadım ne de fazla bir güç. Fazla olanı, paylaşılabilecek olanı, zararlı olanı elimden çıkardım. İşte bu kadar kolay ve basit 🙂
Evdeki her türlü yığından, az kullanılandan, ya birgüncülerden kurtulmak istiyorum ve bunu yavaş yavaş yapıyorum. Evim ferahladıkça ruhum ferahlıyor ve sanki bir yandan da dünyayı temizliyormuşum gibi hissediyorum. Ne kadar küçüğüm oysa değil mi? Ama sen, ben, o, biz, siz, onlar, şunlar derken ne kadar temizlenebiliriz farkındasınız değil mi? Her güzel şeyin başı farkındalık.

şundan bundan

Mimlenmişim…

Sevgili Nerodan inciler tarafından mimlenmişim. İşte sorular ve cevaplarım 🙂
Hayalinizdeki meslek nedir?
Oyuncu olmak isterdim.
Kışın sürmeyi en sevdiğiniz parfüm nedir?
Parfüm takıntım yoktur. Burnuma hoş gelsin elime ne geçerse sürerim parfüm namına 🙂
Çay mı, kahve mi? Kaç şekerli? Sütlü/sütsüz?
Açık çay, şekersiz
En önemli makyaj hileniz?
Az makyaj yaparım.. Hile bilmem 🙂
Tam şu an kucağınıza bir cin düşseydi ve 3 dilek hakkınız olduğunu söyleseydi, ne dilerdiniz?
* Sağlıklı bir bebek * Hasta olan yakınımın iyileşmesi *komşularımın gürültüsünün kesilmesi
Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği veya tatlı. Bu öğünlerden ömrünüz boyunca yalnızca bir tanesini seçmek zorunda kalsaydınız, hangisi olurdu?
Kahvaltı öğünü en sevdiğimdir.
Eğer Hello Kitty olsaydınız, kurdelanız ne renk olurdu?
Pembiş 🙂
Eğer ömrünüz boyunca yalnızca bir tane takı takma seçeneğiniz olsaydı, bu ne olurdu?
Kolye.
Sahip olmak istediğiniz yetenek nedir?
Bilemedim 🙂 belki sesim daha güzel olabilirdi yada bir müzik aletini çok iyi çalabilme yeteneği..saz, gitar gibi.
Bitince almaya devam edeceğiniz kozmetik ürünü?
She’ nin ürünleri 🙂 çünkü çok renkli sevimli oluyor.
Eğer geleceği görme şansınız olsaydı, görmek ister miydiniz? Evetse, tam olarak neyi görmek isterdiniz?
Görmek istemezdim.
Gizli ünlü aşkınız kim?
Burak Özçivit’ i pek seksi bulurum ama oynadığı diziye tahammülüm yok 🙂 Bir de ” Fatmagül’ ün Suçu Ne ” dizisindeki Vural rolündeki Buğra Gülsoy’ u beğeniyorum bu aralar 🙂
Neden blog tutmaya başladınız?
Anı olsun diye, paylaşayım diye, sevileyim diye, oyalanayım diye,  .. 🙂