Assos…

Gençkene yani yaklaşık 13-14 sene önce bir arkadaşımla Etsturla gitmiştim Assos’ a. O zaman da beğenmiştim. Hep eşim ve oğlumla da gitmek istiyordum. Bu yaza kısmet oldu. Hem İstanbul’ a yakın olması da bizim için artıydı.

* Fotoğraflara tıklarsanız daha büyük şekilde görürsünüz..

      

 

Tatilimiz biraz sıkıntılı başladı. Ayarladığımız otel Assos Eden Gardens oteliydi. Jolly’ den ayarladık. Ve gidişimize bir gün kala aradılar otelde basketbol kampı olduğu için aksilik olmuş bizi ilk gece yine kendi bünyelerindeki başka bir otelde ağırlayacaklarını sonraki gün giriş yapabileceğimizi söyledik. Kızdım tabi. Çocuk, bavullar, yol vs ben direk otelimde dökünmek isterim ki. Neyse el mecbur gittik. Assos Eden Beach ilk gece kaldığımız otel. Çok sinek vardı. Odamda da kırkayak görünce fena oldum tabi. Beni tanıyanlar bilir böcekten, sinekten vs çooook korkarım ve çok kasılırım huylanırım. Elimde değil fobik bişey bu. Kubilay’ ı çok ısırdı sinekler nöbet tuttum zaten kırkayaktan dolayı çok huylanmıştım hiç uyumadım diyebilirim ilk gece. Hiçbir tatilimde de sinek ısırma olayı yaşamadığım için aklıma yanıma bişey almak gelmemişti sinek kovucu veya krem vs. Ders olsun bana demek ki almalıymış her zaman yanına. Neyse…deniz tertemiz denize hiç laf yok. Kadırga civarı ilk otelin yeri.. Deniz dışında aman aman bir tat bulamadım oralarda. Sonra otelimize girdik. Otelimiz beachden iyiydi çok şükür.
Odası temizdi. Otel odası takıntım vardır. Çok severim otel odalarını, otelde kalmayı. Yatağı büyük olsun, televizyonu, dolapları, banyosu vs çok hoşlanırım düzgün temiz şık odalardan. Burası da fena değildi. Kaydıraklı havuz Kubi için istemiştik. İyi oldu 🙂 defalarca kaydı..
Deniz çok güzeldi.. tabi taşlı sahil.. kum değil.. deniz biraz soğuk evet ama bizi etkilemedi o kadar temiz duru ki takılmadım soğuğa. Otel sakin kendi halinde bir otel.. aile yeri.. öyle genç yada bekar tatiline göre bir yer değil pek.. kafa dinlemelik sakinlik için gayet ideal. deniz önünde.. havuz .. orta şeker yemekler.. aslında otelin alanı çok büyük ve güzel.. ama işletme olarak heralde eksikler ki hiç değerlendirememişler bu güzel alanı.
 Hayvan dostu bir otel.. Oyun parkının arkasında kazlar ördekler tavşanlar vardı.. Golf yeri vardı… biraz daha bakım gösterilmeliydi arka taraftaki alana bence çok kendi haline bırakılmış şekildeydi. Bir de ben gözümün önünde elemanlarına bağıran sürekli direktif veren görevlilerden hoşlanmadım. Garsonlar elemanlar gerginken mutsuzken ben açıkçası etkileniyorum. Sık sık da sanki misyonummuş gibi 🙂 hep iltifat ettim güldürdüm o hırpalanan genç garsonları görevlileri. Benim için bir insanın garsona, şoföre, hademeye, çaycıya nasıl davrandığı çok önemli bir kriterdir. Böyle çalışan kesime kaba davranandan feci tiksinirim.

Liman gittik gezdik. Orda da deniz girdik. Hep iskeleler var. Burası daha çok gençlere veya bekar tatili yapanlara uygun. Ama yolundan çok tırstık. Uçurumlu yollar. Tarihi yerleri göz ucuyla gördük tam öğle sıcağıydı ve yolda çok gerilmiştik darlığından sebep tırsmıştık hemencecik gezip dönmek istedik 🙂 🙂 o yüzden gezemedik tarihi alanı. Gerçi ben gezmiştim daha önce. Dondurmamızı yiyip yüzüp geri döndük otelimize.

Bu arada Ayvacık mevkinde Kaz dağları eteklerinde arkadaşım Burak’ ın yeni işletmeye başladığı oteline uğradık. Şirin otelin adı ” Farmidaya Biotel . Tepede misss bir manzaraya bakan tatlı mı tatlı bir otel. Hamağıydı, kedisi tavuğuydu, tuz odasıydı, hamamı saunasıydı, çamur banyosuydu (tabi hamam çamur..vs bunlar kışın ) tandırıydı ,ormanın güzelliğiydi, zeytinyağıydı, lavantalarıydı , odalarının kendine has dekorasyonuydu…. bayıldık eşimle. Tam kafa dinlemelik bir yer. Tek eksisi yüzmek isteyenler için denize gitme sorunsalı…arabası olanlar için sorun değil tabi.. küçük bir havuzu var ama ancak serinlemek veya çocuklar için uygun olabilecek durumda.. Burak’ ın oteli için daha çook ilginç fikirleri var umarım keyifle başarıyla sürdürür bu güzel işi.. Bu arada zaman zaman instagram hesabında çekilişlerde yapıyor belki şansınızı da denersiniz 😉

 

 

Pamukkale ve Salda Gölü muhteşemliği…

Küçükken 2 yere takmıştım görmeye… Uludağ ve Pamukkale. Uludağ’ a bu kış gittik ve çok mutlu memnun oldum. Ve nihayet bayram tatilinde de Pamukkale’ ye kavuştum.

Richmond Termal otelde kaldık.  

Bir yarım günümüzü de Salda Gölü’ ne ayırdık. Görülesi bir yer.. Mavinin tonları öyle hoş ki.. Herkes deliler gibi fotoğraf çekiyor, çektiriyordu. İlk defa gölde yüzdüm. Bazı yerlerinde balçık gibi içine çekiyor ilginç bir yer. Buz gibiydi su.. çamurundan maske yapıyordu herkes..ben de biraz aldım yapıcam inşallah 🙂 Doğa bozulmasın diye oldukça uzağa tuvalet yapmışlar. Etraf henüz bakir.. bir iki cafe var sadece.. bir de pazarcı gibi teyzeler.. mısır meyve gözleme vs satıyorlar..umarım çok bozulmaz oralar..çünkü harika bir doğa… Maldivler’ e benzediğini söyleyenler Saldivler demiş oraya 🙂

Bu arada yol kenarlarında öyle çok gelincikler vardı ki.. bayıldım…zaten en en en sevdiğim çiçektir kendileri..

Pamukkale de Kleopatra’ nın yüzdüğü havuzda yüzdük çok hoşuma gitti. Maalesef tiyatroyu gezemedik Çünkü Kubilay çok yorulmuş ve huysuzlanmaya başlamıştı.

Ben değil fotoğraflar konuşsun artık diyorum 🙂 Mutlaka gidin buralara..bu doğal güzellikleri görün..

*Fotoğraflara tıklarsanız büyük hallerini görebilirsiniz ..

 

Eskişehir güzel şehir 😊

Eskişehir’i eşimle gezmeye gittiğimizde henüz Kubilay yoktu. Trenle gitmiş, otobüsle dönmüştük. Çok beğenmiştik ve çocuğumuz olursa mutlaka burayı gezsin görsün diye konuşmustuk. Nihayet mayıs başı bu isteğimizi gerçekleştirebildik. Bu sefer kendi başına buyrukluğumuzu tercih etmedik😊 Jolly turla gittik. 1 gece kaldık. Biraz yorucu olsa da buna değdi. Otelde de şansımıza akşam kapalı havuza girdik, eğlendik. En çok Devrim Arabaları müzesinden etkilendim. Eskişehir sokaklarındaki heykellere de Kubi bayıldı.

Lületaşı müzesi, Sazova parkı,hayvanat bahçesi,Kentpark, Şelalepark,Havacılık müzesi, Yılmaz Büyükerşen Balmumu müzesi ( şehire büyük hizmet veren güzelleştiren Belediye başkanı ),Devrim Arabaları, Porsuk çayı …ve ismini unuttuğum detaylar daha..

Kesinlikle gezmenizi isterim bu güzel şehiri..

• 

• 

• 

• 

• 

• 

• 

• 

• 

• 

İstanbul kazan biz kepçe :)

Kubilay Hayat Bilgisi dersinde İstanbul’ daki gezilmesi görülmesi gereken yerleri öğrenmiş. Bazılarını görmüştü. Kız Kulesi, Kapalıçarşı gibi. Görmediklerini yavaş yavaş görelim , gösterelim dedik babayla.

Benim birkaç kez gittiğim ve etkileyici bulduğum Yerebatan Sarnıcı ilk durağımız oldu. Kubilay tırstı burda. İyice karanlıklaşmış. Ben gittiğimde daha aydınlıkdı daha çok su vardı sanki ayrıca… ve o zaman en güze klasik müzik çalıyordu ambiyans daha hoşdu. Karanlık ve nemli hava rahatsız etti sanırım Kubilay’ ı ve çok hızlı gezdik. Korktuğunu söyledi.

Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ nden sonra Sultanahmet ve Ayasofya’ yı gezdik.

Bu kültürlü 😛 kedişi Kubilay çekti. Ayasofya’ da meğer ünlüymüş bu kedi. Instagram’da hesabı bile varmış .

Çok kalabalıktı hep sıra vardı. Dolayısıyla Kubilay hem yoruldu hem sıkıldı. Yorulmasa sırada Topkapı Sarayı vardı. Ama arabada uyudu kaldı böylece tur sona erdi 🙂

 

Türkan Saylan Kültür Merkezi

Yarıyıl tatilinin son iş günü Kubilay’la tiyatroya gittik. ” Ali Veli Maria “. Türkan Saylan Kültür Merkezi’ni duymuştum ama hiç gitmemiştim. Kubilay anaokuluyla beraber birkaç yıl önce Dinazor Müzesine gitmişlerdi. İnternette inceledim merkezi ve kolayca bilet aldım. Oraya gidişimiz biraz yorucu olsa da 🙂 ( minibüsten minübüse ) merkezi çok sevdim.

Tiyatro da çok neşeliydi, güzeldi. Dinazor Müzesi küçücükdü ama hareketli olup ses çıkarmaları ortam şekerdi. Ennnn çook kütüphaneyi ve oyuncak müzesini sevdim. Bundan sonra bu merkezin sıkı takipçisi olucam. Ücretsiz etkinlikler olması çok güzel.

Türkan Saylan çok iyi bir insan…sonsuz teşekkürler…

 

Kalbim Uludağ’da kaldı :)

Küçükken annem ve babam bir düğün için Uludağ’ a çağrılmışlardı. Ve ablamla beni bırakıp sadece küçükkardeşimi alıp Uludağ’ a gitmişlerdi. O zamandan beri Uludağ’ a ben de gidicem diye hayalim vardı 🙂 ve nihayet 41 yaşında kısmet oldu. Eşimin sürprizi sayesinde.

Penguentepe’ nin turu ile gittik. Eşim bir yakınından ismini duymuş bu turun. Kubilay’ la hiç turla bri yere gitmemiştik ama hep heves ediyorduk. Bir yandan da çocukla tur nasıl olur ki.. uyur mu sıkılır mı uyumlu mu olur uyumsuz mu … Artık 7 yaşına geldi. Geç bile kaldık bence denemek için turları. Neyse.. kısmet Uludağ’ a imiş 🙂

Cumartesi sabah turun otobüsüyle gittik. Uslan Otel’ de yerimiz ayarlanmıştı. Küçük sıcak bir oteldi. Personeli kibar yardımseverdi. Her taraf bembeyaz ..masal gibiydi. Uludağ pahalı bir yer. O yüzden yanınıza yiyecek içecek stoklamak akıllıca olur. Soğuktu ama değerdi 🙂 Kubilay ve babası kayak takımlarıyla mutluydular. Ben de peşlerinde tabi 🙂 Kaymaya karşı cesur oğlum. Çok hoşuna gitti. Burda kalalım dedi hatta 🙂 Snowboard yapacakmış beyefendi.. Pazar akşamı döndük. Dönüş heyecanlıydı çünkü yollar zordu.. sis tipi vardı. Kubilay arkasındaki Okyanus adlı komik çocukla iyi vakit geçirdi. Sonra ikisi de uykuya daldılar 🙂

Ne zamandır böyle güzel mutlu bir hafta sonu geçirmemiştim. Kara doydum. Karda oturdum oynadım, kayanları izledim. Kar içindeki ağaçları seyretmek terapi sanki. Teleferikle tepeye çıktık. Tırstım çok ama Kubilay’ ı etkilememek için içime attım tırsınçlığımı:)

Dilerim bu yıl hep güzel seyahatlerle geçer. Sırada yine çocukluk hayalim Pamukkale de var.. Orayı da görmeyi çok istiyorum.

Kidzania maceramız

Kubilay’ ı götürmeyi hep istiyorduk. Doğum günü hediyesi olarak kısmet oldu. İçeri ben girdim. Veli de ücretli olduğu için ya baba ya ben girecektik bu sefer ben girdim. Kesin bir kez daha gideriz çünkü çok keyifliydi. O sefer de baba girecek.Burdan detayları inceleyebilirsiniz ; https://istanbul.kidzania.com/tr-tr

İçerisi adeta bambaşka bir mekan.. gökyüzü yapmışlar.. bir sürü mekan..sokaklar.. yemek yerleri… meslek yerleri…cıvıl cıvıl bir yer. haftasonu olduğu için kalabalıktı. Allahtan erken gittik de bazı mesleklerde ilk sırada olabildik. Yoksa biraz sıra bekleme oluyor maalesef. Kubilay itfaiye, polislik, elektrik mühendisliği, doktorluk, müzisyenlik, bilim insanlığı ve oto tamirciliği denedi. Çok mutluydu. Maalesef boyu 120 ye ulaşmadığı için bazı istediklerini deneyemedi. 120 yi geçsin gideceğiz yine 🙂

Başta oraya ait oyuncak paralar var onlardan çek veriyorlar..sonra bazı mesleklerden para kazanılıyor bazılarına ise sen para ödüyorsun.. Kubilay hep kazandı hiç para ödemedik. Ve bu paralarla oyuncaklar alabiliyorsun ( fiyatları yüksekti maalesef ) veya yiyecek yerinde harcayabiliyorsun içerdeki.6 yaş üstü çocuklara tavsiye edebileceğim bir yer.

 

 

Gürcistan…Batum

Ailecek ilk yurt dışına çıkışımız Gürcistan’ a kısmetmiş. Rize’ deyken zaten en olabilecek ihtimal buydu. Günübirlik mini Gürcistan gezimiz. Bir iki gece kalmalı gidip dolu dolu gezmek daha iyi olucak bir dahakine. Görmeyi çok istediğim eseri görmek mutlu etti beni. ” Erkek ve Kadın ” eseri. Tamar Kvesitadze yapmış. Ali ve Nino, Kurban Sait tarafından yaızlmış bir hikaye. Bu hikayenin eseri bu. Birbirine kavuşamayan iki aşık….. Ayrıca Batum’ da Teleferik beni çok korkuttu.. çok heyecanlıydı.. Bazı yerler özenli hoşken bazı yerler o kadar bakımsızdı ki…

Neyse Batum için ben susayım fotoğraflar konuşsun. Bu arada Gürcistan’ a giden var mı aranızda ? Şunu ye şunu gör diyecekleriniz varsa yazın lütfen yoruma…

Silence Beach Resort tatilimiz..

Geçen hafta tatildeydik.. Bu aralar sağlık sorunları yaşadığım için çok ama çok ihtiyacımız vardı böyle bir tatile ailecek. Ets’ den ayarladık.Side Kızılağaç tarafında.. Silence Beach Resort’ u. Memnun kaldık. Eğlendik, yedik içtik, keyifli geçti şükür. Arabayla gitmenin daha rahat ve ucuz olacağını düşünerek arabamızla gittik. Giderken biraz kaybolup tırsınç dakikalar yaşasak da şükür kazasız belasız vardık. Gece yolculuğu yapmıştık giderken. Dönerken gündüz yolculuğunu tercih ettik. Kubilay arada mide bulantısı dışında ve kucağıma gelme ısrarları dışında bir sıkıntı yaşatmadı bize. Çok şükür uyumlu anlayışlı bir oğlum var.

Deniz taşlıydı, dalgalıydı ama bizi etkilemedi yine girdik. Kubilay çok cesur. Kolluksuz yüzdü çoğu zaman ama biz ısrarla kolluk taktırdık risk almamak için. Öğlenleri odada çizgifilm kitap molası verdik iyi oldu. Miniclub da oyunlar oynadı resim çizdi. 

Akşamları dans gösterisi, sihribaz gösterisi gibi gösterileri ucundan izleyebildik. Çünkü Kubilay kucağımızda bayıldı uykudan 🙂 mecbur biz de erken uyumuş olduk. gerçi zaten biz tavuk bir çiftiz ama tatilde biraz daha uzatırdık Kubilay olmasa 🙂 Erken yattık erken güne başladık.  Masa tenisi oynadılar babasıyla ben de o sırada Pilates Yoga dersine katıldım sabahları. Akrobatik gösteri oldu havuzda..bazı günlerde şişme oyuncaklar vs.. 

 

Son günümüzde Korsan Teknesi turuna çıktık. 2 saatlik bir yolculuktu. Bir tarafı buz gibi çay bir tarafı sıcacık deniz arası bi yerde yüzme molası verdik keyifliydi. Kubilay açık denizde tekneden denize girdi can yeleğiyle pek hoşuna gitti bu.

Yemekler güzeldi. Son zamanlarda 10 kilo almama ve zayıflama kararıma rağmen tatil diye hiiiç kısmadım vallahi.. istediğimi yedim..tadını çıkardım.

Otelde lunapark vardı. Müthiş iyi geldi bize.. her akşam Kubilay ve babası neredeyse herşeye bindiler çok eğlendiler.. Kubilay balerine bile bindi.. Ben sadece bir kez çarpışan arabaya bindim. Eskiden hepsine binerdim ama şimdi hiç içim kaldırmıyor.  Ets görevlisi tatlı kız otele girerken bize lunaparka bileti verdi bir sürü sağolsun.. Hiç para ödemeden her akşam eğlendik lunaparkta.

Kaydıraklar çoktu. Ben çok azına bindim, tırstım. Kubilay babasıyla defalarca bindi. Zaten özellikle kaydıraklı, aquaparklı otel istemiştik Kubilay için. Aslında tehlikeli bir yandan da .. sürekli yüreğin pır pır… ama çok da eğlenceliydi.

 

Yalova Atatürk Köşkü

Geçen haftasonu Yalova’ da termal bir oteldeydik. Yakındaki Atatürk Köşkü’ ne Kubilay’ ı götürmemek olmazdı. O da zaten Atatürk lafı geçince çok meraklanıyor heyecanlanıyor. Köşkün çevresinde düzenlemeler vardı. Çevre biraz pasaklıydı o yüzden sanırım… Köşk çok soğukdu Kubilay’ ın beresi o yüzden çıkmadı 🙂 Atatürk’ ün çalışma masası arkadaki ve telefonu.

Broşürden aldım bu kareleri. Üzerine tıklarsanız daha net olur.

Sabiha Gökçen’ in dolabına bayıldım adeta..Beyazı benim olsun isterdim.

 

 

Darıca Hayvanat Bahçesindeydik..

Hava çok soğuktu. Kubilay’ ın tişörtünü bere yaptım kafama.. Allahtan oğlanı sıkı giydirmiştik. Maalesef bakımsız pisti 😦 İnşaat falan vardı umarım daha da güzelleştirip şartları iyileştirip hayvanlar için daha çekici sağlıklı hale getirirler.. Havadan sebep hızlı bir tur yaptık. Ben en çok zürafayı ve penguenleri görmeyi sevdim. Kubilay’ ın  ise o kadar hayvan arasında şaşkınlık geçirip nida attığı tek hayvan neydi 🙂  ” aaaaaaaaa ineeek ! ” 🙂 🙂 çok güldük Gökay’la. Kurt’tan çok korktu çünkü uluyor gibi sesler çıkarıyordu. Bir de gözümüzün önünde ince gagalı bir leylekimsi kuş küçük bri çocuğun burnunu kıtladı 😦 hepimiz telaş ettik çok üzüldük tabi Kubilay’ da korktu. Aşağıdaki çarpışan arabadaki gülüşümüzün hemen arkasından kötü şeyler oldu. feci çarptık. Ben bacağımı sakatladım Kubilay’ da dudağını direksiyona çarptı. Ahhh salak kafamız. ısrar etti diye bindik oysa tehlikeli bir şey tereddüt etmiştik keşke binmeseydik. Şükür dişi kırılmadı. Hemen dondurma aldık ensevdiği şey çikolatalı dondurma.. buz koyamayacağım için hemen dondurma yedirdik.. kolay kolay ağlamaz Kubilay düşünce falan.. çok ağladı belli canı çok acıdı 😦

İnsanoğlunun biri pet şişe atmış suya… kelime bulamıyorum … Umarım bir dahaki gidişimizde ortam daha iyi olur bizden çok onlar için… bu arada merak edenler için link burda http://www.farukyalcinzoo.com/

Legabebe ve Newschool etkinliği…

Yahooda emzirme grubunda sevgili Gamze ( Legabebe )’ nin düzenlediği etkinlik duyurusunu görünce katılmak istedim Kubilayla. New School Ataşehir’ e gittik cumartesi günü. Kubilay çok keyif aldı zor ayrıldık ordan. Ben de keyifliydim çünkü oldum olası anaokulu ortamlarını böyle etkinlikleri çok çok severim. Defalardır burda söylemişimdir. Zaten ben anaokulunda çalışmak böyle işlerle uğraşmak çok isterdim. Gel gör ki kader beni masa başı işe verdi 🙂 neyse geleim bu güzel etkinliğe.. gerçi resimler konuşuyor fazla söze gerek yok. Ortam harika, Gamze ve diğer çalışanlar güleryüzlü, ilgili, pozitif, etkinlik eğlenceli… daha ne olsun…

Renkli pirinçlerle oynandı, hamur yapıldı, balonlarla fırçalarla boyalar yapıldı.. Etraftaki mutfak oyuncakları ise Kubilay’ ın favorisiydi. Okulu çok beğendim. Çok şükür oğlumuzun okulundan memnunuz ( Boğaziçi Park Soyak ‘ a gidiyor 20 aylıktan beri ) Böyle güzel alternatiflerin olduğunu bilmek ve düzenlenen etkinliklerine katılmak çok mutlu etti ve edecektir. Okulu çok beğendim..incelemek isterseniz linki burda http://www.newschool.com.tr/

Ayrıca tekrar Legabebe Gamze’ ye de çok teşekkürler 🙂 İlgisi sıcaklığı neşeli etkinliği için.

Legabebe’ yi merak ediyorsanız blogu burda http://legabebe.com/

Aktivite demişken asıl heyecanla beklediğim canımın içi biricik dostum Ulya’ nın 23 nisandaki mutfak atölyesi.. https://www.facebook.com/cocukatolyesinet/photos/a.320994524763072.1073741829.287517078110817/354130498116141/?type=1&theater  bu ayrı bir yazı konusu tabiki….

 

Mamut Art 2015 gezimiz…

Kubilay’ ın ilk sergi gezmesi Mamut Art  … 🙂

Yeni sanatçılar için yapılmış güzel bir proje Mamut Art. Benim canım dostum Deniz sayesinde haberim oldu. Çünkü Deniz’ in sevgili nişanlısı Arif’ in bu sergide eserleri vardı.

Mamut Art ile ilgili detaylı bilgiler, görseller bu adreslerde

http://www.mamutartproject.com/tr/AboutUs

https://www.facebook.com/MamutArtProject

https://twitter.com/mamutartproject

Şimdi gelelim bizim Mamut Art maceramıza 🙂

Öncelikle vesile olan Arif ‘ in eserleri ve konuyla ilgili yazdıklarını eklemek istedim.

çok etkilendiğim eserlerden biri…

Kubilay’ ın peşinden koşarken çok kaliteli fotoğraflar çekip, notlar alamadım tabi.

Özgür Akpınar’ ın ” Bir varmış Bir yokmuş ” tablolarını çok beğendim. Hüzünlendirdi beni o ayrı..

Çektiğim,etkilendiğim  fotoğraflardan ortaya karışık yaptım fakat eser sahiplerini not almamışım ki 😦

Sergide kendine arkadaşlar buldu. Tan ve Jasmin. Koşturdular 🙂 bazen elele bazen arka arkaya 🙂 Sanat da bir yere kadar dediler bizden bu kadar dediler 🙂

 

 

gezdik tozduk..sıra ameliyatta

Anneyle börek yapmaca… yamuk yumuk börekler gizlice düzeltilmece..

Babayla balık kızartmaca… Poz ver deyince sahte gülüş yapmaca 🙂

Floryadaki Akvaryum’ a gittik. Çok hoştu. Kesinlikle görülmesi gerek. yine gitmek çok isterim. Pahalı tabi. Bir kişi 35. aile indirimleri varmış. Ben sağolsun bademlebuduk blogundan indirim kuponuyla gittim ( http://www.bademlebuduk.com/2015/01/istanbul-akvaryum-gezimiz-ve-indirim.html )

 Orman kısmında timsah varmış göremedik, sorduk görevliye dedi ki oralardadır saklanıyordur.. aneeyy karşımıza çıkar mı acep diye hem tırstık hem güldük 🙂 Köpekbalıklarına sempatisi olan oğlum pek mutluydu onları izlemekten.

Akvaryum sonrası Hava Müzesine gitmece, uçaklara bakmaca, içine girebilmek için yetkilelere yalvarmaca, reddedilmece, açık tankımsı bişi bulmaca ve ona girmece 🙂

Bu güzel karelerden sonra bizim için tatsız ama hayırlı olmasını dilediğim konumuz var. Kubilay 26 ocak pazartesi sabah ameliyat olucak. Ümraniye Hisar Hastahanesinde. Geniz eti alınıcak, bademcikler küçültülecek ve kulaklara tüp takılacak. Heyecanlıyız, endişeliyiz. Olumlu düşünüyorum inşallah çok faydası olucak oğlumuza.. Narkoz alacağı için endişeliyiz. Umarım rahat geçer ve uyandığında da sıkıntı yaşamayız… Bu konuda bilginiz, önerileriniz, dilekleriniz varsa yazarsınız dostlar….

Ocaklı tatili ve…

Anneanne- Oğul Erdek tatilimizi nihayetledik. Tatile gitmeden önce ;

1- Anne-oğul arkadaşımda yatıya kalmacalık yaptık..Kerem ve Kubilay çok eğlendiler. Bazen oyuncak/kitap kavgasına tutuştular, bazen zıplama ve birbirinin üstüne atlama oyunları oynadılar. Çok keyifliydi. İşte iki komik an 🙂 2 – Arkadaşımın oğlunun doğumgününe gittik. Palyaço çocukların yüzlerini boyarken ben de kedi olmak istedim 🙂 çok eğlendik ailecek… İyi ki doğdun Yiğiiiittttttttttttttttt 🙂 Gelelim tatile.. Ocaklı ( Erdek ) beldesinde Sanem Otel’ de kaldık. Küçük şirin bir otel. Beklentimin yüksek olmadığı bir beldeydi Ocaklı.. dolayısıyla otelimizde orta kararda bir oteldi. Çalışanlar saygılı güleryüzlüydü. Yemekler az çeşitli olsa da salatalar ve zeytinyağlılar bize yetti. Ben zaten kolay beğenen, memnun olan bir insanımdır. Annem ve oğlum mutluydu. Dolayısıyla ben de keyifliydim.. Deniz çok güzeldi bizim otelin önünde.. ilerilere yürüdüğümde çok yosunlu olduğunu gördüm ama şükür bizim yer temizdi.. balıklar görünüyordu heryerde.. hani kum rengi balıklar… dalga sıfır. tabi Kubilay çook mutlu oldu.. cesurca alıyor başını gidiyor. ilk girdiğinde sürekli “anne ben korkmuyorum çünkü dalga yok” diye kendi kendine söylendi durdu 🙂 Havuzda da çok oynadı. Büyüklerin tarafına girmek çok istedi bir kere izin verdim simitle 🙂 çünkü ben boyumu geçen yere giremiyorum da 🙂 babası da yok çocuğu sokamadım…malum 150 lerdeyim havuz da 160 dı 🙂 ama oğlum benden cesur çıktı o ayrı …     Çok çocuk vardı otelde.. Bu da Kubilay için çok iyiydi. Çok hareketliydi çok peşinde koşturdu beni.. Haşin çocukla haşin narin çocukla narin oldu. Haşin çocuk resimdeki Kemal 🙂 hem seviştiler hem didiştiler 🙂  Narinler ise resimdeki şirin kızlar.. onların yanında daha sakin daha narindi oğlum 🙂

Ben o kadar çocuklarla oynadım ki…. bir ara çocuklardan birinin anneannesi yanıma geldi bana “siz öğretmen misiniz” diye sordu.. öğretmene benziyormuşum 🙂 mutlu oldum… çocuklarla iyi anlaşırım her zaman…ve çok oynarım…

Bu kırmızı uçan şey sanırım helikopter böceği… görür görmez fotoğrafını çektim.. tabi amatörden de amatör bir fotoğrafçekerim orası ayrı:)

Bu arada tuvalet mevzunu hallettik… daha gitmeden kakasını hiç korkmadan sıkılmadan yapmaya başladı.. tatilde de rahatça söyledi ve yaptı ordaki tuvalete.. merdivenli adaptörü götürmedim otele.. pepeeli küçük oturma adaptörünü yanıma aldım.. fakat gezerken restoranlada falan adaptör falan almadık kendisi oturdu bende tuttum ve yaptı tuvaletini.. çok mutlu oldum her koşula uymasına…ender zamanlarda oyuna dalarsa çiş kaçırdığı oluyor… bu da normal zaten…

Otobüsle dönerken yolda sıkıldı ama şükür şirin ikiz kızlara takıldı da oyalandı 🙂

ve son olarak bu da bendeniz örümcek anne 🙂