şundan bundan

ÇOOK İSTİYORUUUMMMM !

isteklerListe yapmayı , herşeyi yazmayı çiziktirmeyi çok seviyorum. Bir çeşit rahatlama yöntemi benim için..Geçenlerde yazmışım bu listeyi..bloga koyarım diye saklamışım..…uğraşmış kolaj da yapmışım.. unutmuşum…Hatta içlerinden ikisini yaptım bile 🙂 Yanına yazdııımmmm hangilerini yaptığımı 🙂

Eveeettt .. işte hayallerim,,ihtiyaçlarım,, isteklerim,, kafama taktıklarım,,

  • Türkan Şoray’ ın kitabı.. “Sinemam ve Ben ” mutlaka almalıyım… anneme okumalıyım…annem çok sever.. ben de çook severim…
  • Yeni koltuklar..9 yıldır eflatun koltuklarlayım… leş gibi oldu..inatla yıkatmıyorum..çünkü alacam da alacam yeni koltuk…
  • Beyaz demir yatak..bazalı yataktan böööğk geldi…
  • Ikedaki divan…
  • Sallanan sandalye sevdam devam ediyor….hamileyken çok istemiştim olmadı…
  • Cibinlikli sığınma köşesi hayal ediyorum. Kitaplara, defterlerime gömüleceğim bir köşe… Oldum olası cibinlik sevdam vardır. Ama kısmet olmadı bir türlü. Yatağımıza istedim eşim hık mık dedi öyle kaldı… şimdi kendime bir köşe hayal ediyorum…
  • Bulut şeklini çok sevimli sıcak buluyorum.. bulut şeklinde minderlerim olsa..
  • Kendi baharatlığım için labaratuvar tüpleri almak istiyorum…
  • Ikeadaki şirin mumluklardan istiyorum..Hani fener gibi olanlardan…
  • Mutfaktaki bambu masayı yokedip yerine yuvarlak minik bir masa istiyorum
  • Ekoseli, pötikareli, puantiyeli herşeyden istiyorum 🙂 etekler , pantalonlar, örtüler, bluzlar, tabaklar……ne varsa..
  • Minicik banyomuzdaki klozet üstüne beyaz raflar istiyorum yada minik bir dolap olabilir. Tuvalet kağıtlarıydı ıvır zıvırdı koymak için..
  • Yine kahkül istiyorummm..belki de kısa saçlar… saçta kuyruk…. ( YAPTIRDIIMMM KISACIK KAHKÜLLER 🙂 KESTİRDİM AMA KUYRUK IIIH DAHA ZAMANI VAR ONUN  )
  • Süperman tişörtü istiyorum… kafamdaki kare oğlum babası ben süperman tişörtü giymişiz dolanıyoruz 🙂
  • Süslü yakalar var ya kolye gibi…o yakalardan istiyorum..
  • Şirin süslü bir şemsiye…. ( LEOPAR DESENLİ BİR ŞEMSİYEM VAR ARTIK 🙂 )
  • Sütlü kahve bir kaban, palto… ve üstüne o tonlarda bir şal…camel mı derler ne ekoseli..
  • Siyah beyaz çizgili tayt…
  • Benim düdük oğlum yepyeni rimelimi nereye attıysa naptıysa yok yok yok… yeni bir rimel şart..rimelsiz makyaj öksüzdür…
  • Tek sürdüğüm ruj kırmızı rujum..onu da sadece siyah giyindiğimde sürüyorum. Yeni yumuşak renklerde bir ruj almalı.. pastel 55 rengi gibi..hala var mı bilmiyorum pastel 55 ruj..
  • Peruk istiyorum..özellikle sarı saççççç 🙂 sırf eğlenceliikkkk
  • Kulak kelepçeleri süsleri çıkmıışşş çoook güzel ..kulak kepçesini sarıyor…almalıyım mutlaka ..
  • Dantel olan herşeyi severim.. bu ara dantel babetler ayakkabılar çok gözümü alıyor çok şıklar..

Bu arada bu Pazar yani yarın  istikamet Rize…1 hafta tatiliz… Kayınvalide, kayınpeder ziyareti… Kubilay çok küçükken binmişti uçağa.. Şimdi çok heyecanlı.. Umarım havalar da çok kötü olmaz oralarda.. Dönüşte güzel kareler ve haberlerle görüşmek üzere….Tam sonbahara girmişken bu mola dilerim ruhuma bedenime iyi gelir.. Eylül bitiyor Ekim kapıda.. severim Ekim ayını.. Çünkü ekimde doğdum. Gerçi ben her ayı her mevsimi severim. Hepsinin tadı aroması bambaşka… Kışın lahana gibi giyinmeyi, kalın renkli desenli çoraplar giymeyi, yazın tiril tiril etek uçuşmasını , denize dalmasını…

Bir ünlü röportajında demişti ki… ” Hayat bir gün… o da bugün “……

izledimler

İntihar filmi..

a long way

A long way down… filmin ismi.. Bizde ” İntiharın Eşiğinde ” diye çevirmişler.

“ Uzun lafın kısası intihar etmeye karar verdim. “ diye başlıyor film… etmiyor edemiyor tabi … yanında 3 tip daha bitiyor aynı yerden atlamaya gelmiş… ve olaylar olayları izliyor. Keyifliydi.. Fakat intihar öncesi izlenecek kadar da etkileyici değildi. Yani intihar etsem mi etmesem mi çizgisindeyse insan ona pek umut verici değildi…

Bu arada film Nick Hornby  adlı ünlü bir yazarın romanından uyarlanmış..

şundan bundan

Karamürseldeydik..

CIMG6003Anneanneye gittik… Karamürsel’ e … Anneanne şapkasını böyle değerlendirmiş. Duvarda görünce çok hoşuma gitti..denizDenize girdi..Dondurma yedi… belki bundan belki olacağı vardı.. Biraz hastaydı sabah 😦 sümük, öksürük…vs…  denz2Motoruyla gezdi.. Hediye eden canım arkadaşımı sık sık andık.. O oğlumu mutlu etti, Allah da onu mutlu etsin.. mamaBebekken yedirmediğim kavanoz meyve salatalarını şimdi çok seviyor. Ben de ara ara alıyorum. Daha doğrusu bir süreliğine kullanması gereken vitamin tozu var. Bu tozu verebilmem için rahat oluyor.Yerken çok sevimli oluyor hali. Gerçi her hali bana sevimli geliyor..annelik işte..topumDönüş yolu.. topum da topum..uyurken bile bırakmadı..

izledimler, şundan bundan

Adım Ella Bella :)

dürbünGeçenlerde bir sabah kalktık o oyun bu oyun derken mutfakta biten tuvalet kağıdı ruloları gözüme ilişti.. Neden mutfakta ilişti çünkü.. ben kağıt, karton, ambalaj, şişe gibi şeyleri mutfakta bir yerde biriktirip ayrı çöpe atanlardanım. neyse,, Ella Bella Bingo diye şeker mi şeker bir çizgifilm var. Çok incelemedim açıkçası içeriğini.. birkaç kez izledim ve hoşuma gitti..şimdi sabah veya akşam rastlarsak mutlaka izliyoruz.  Kubilay da çok sevdi.. Yumurcak kanalında.. Çizgifilmle ilgili şu adreslere bakabilirsiniz öncelikle incelemek isteyen olursa.. ingilizcem çok iyi değil bu arada ben incelemedim söyleyeyim 🙂  ;elabella

 

https://www.facebook.com/pages/Ella-Bella-Bingo/251667124909867http://www.cakeentertainment.com/Brand/61/ella-bella-bingo

ay bi tane izleyeyim bakayım naısl bişi derseniz bakınız 🙂 bu arada bizim en sevdiğimiz şarkısı.. bağıra çağıra “adım ella bellaa adım ella bellaa” diye koşuyoruz evde..

http://www.youtube.com/watch?v=wjLp-AGIupI

bu çizgfilmde Ella Bella nın pembe bir dürbünü var. Aklıma hemen o rulolardan Kubilay’ a dürbün yapmak geldi. Söyleyince çok heyecanlandı beraber yaptık.. o da kalemlerle noktalar koydu dürbününe yani güya süsledi 🙂 sonra ip taktık boynuna astı.. okula da götürdü hemen o gün. Basit ve keyifli bir oyun oldu bizim için 🙂

izledimler

Chef… Jon Favreau..

chefJulia&Julia ‘ dan sonra yakın zamanda bu filmi izlemek komik oldu. Tam da 3 kilo vermeye çalışırken yemekli filmlere rastgelmem bir işaret midir nedir.. Tanrılar kilo vermemi istemiyor muuuu !! 😛 zaten ben de bu pis boğazlık varken zayıflamam çok zor..hele de evde destek değil köstek olan bir koci varken. Ayrıca bir de aman bak ne leziz oğlum diye özendirmek için tıkınmak ve tabağında kalanları ayy günah diye çöpe dökmemek için yemek beni bu hallere sokuyor.. aylardır 3-4 kilo vermeye çalışıyorum ama nasıl çalışıyorum : yiyerek .. pöh 🙂 benden bir halt olmaz…

herneyse konu ben değildim çenem düştü.. konu filmimiz : ” CHEF “ .. filmde azcık ucundan gözüken ve buna sinir olduğum Robertım Downeyim Juniorım da oynuyor. Keşke daha çok rol verselerdi aslanıma 🙂

Baba oğul ilişkisi, tutkuların peşinde koşmak, fırsatlar, twitter, arkadaşlık, pazarlama, aşk….. vs

Son cümlem şudur film hakkında….bunu filmde duymadım yalnız .. filmden çıkardığım ders budur 🙂

” Bir kadının desteği olmadan bir erkek hiçtir ” ..filmi izlerseniz bana hak vericeksiniz… mutlu son bir kadının gazı ve inadı sayesinde oluyor çünkü… annnaaammm sonunun mutlu olduğunu da söyledim.. hani son cümlemdi …yine uzattım..izleyin…ama ağzınız sulanacak aç karnına izlemeyin 🙂 benim canım feciiiii kavurmalı kaşarlı tost istedi izlerken……oyy oyy Aslı kaçar 🙂

 

izledimler

“The Right Kind of Wrong”

aşkta yanlış

Bir gün aranızın bozulduğu karınız / kocanız sizin tüm kirli çamaşırlarınızı bir blogta anlatırsa , yetmez bir de kitap haline getirirse, kitap çok tutarsa…..veeeeeeeeeee……………….. : ) merak eden izlesin .. keyifli bir filmdi ben çok beğendim…

Filmden tek cümlem şu ” bir insanın karakterini zor anlarda anlarsın “

Daha fazla bilgi için buyrunuz

http://www.sinemalar.com/film/220367/the-right-kind-of-wrong

kitaplık

Çocuklar Soruyor Nobel’liler Cevaplıyor

Fotoğraf1443 Fotoğraf1444Bettina Stiekel çok güzel bir şey düşünmüş ..Nobel ödüllülerle sohbetler yapmış. Sohbet derken aslında sohbet değil. Her birine bir soru sormuş. Ama bu sorular çocuklardan toplanmış.. Ve bu değerli insanlar kendi bilgi deneyimlerince cevaplamışlar. Sorulardan örnek vermem gerekirse ;

  • Neden okula gitmek zorundayım ?
  • Annem ve Babam neden işe gitmek zorunda ?
  • Sevgi nedir?
  • Neden sadece kızarmış patates ile beslenemem?
  • Neden oğlanlar ve kızlar vardır?
  • Savaşlar neden var?
  • Gökyüzü neden mavi?

……………………………..

Kitaptan birkaç cümle ;

 “ Belki şimdi bir araştırmacı olmak için ne yapmak gerektiğini soruyorsundur kendine. En önemlisi : Bunu çok güçlü istemelisin! Birbirinden çok farklı yetenekleri olan , birbirinden çok farklı insanlar bilim adamı oluyor, fakat bir noktada hepsi aynı: Büyük bir tutku ile araştırıyorlar, sahip oldukları tüm güç ile. “

 “ biz doktorlar aslında şu kadarını biliyoruz: İnsanlar genellikle iki şey bir araya gelirse hastalanırlar: Hasta edici yabancı bir madde- bakteriler, virusler, zehirler- ve hasta olan kişinin iç duyarlılığı; biz buna predispozisyon ( yatkınlık ) da diyoruz. “

“ Torunlarıma bir öğüt bırakıyorum. İnsanların hayal kurmaya hakları vardır. Tıpkı yemek yemeye ve su içmeye hakları olduğu gibi. Hayal gücünüzün oyunlarına izin verin ve göreceksiniz ki, onlar size bakıyor ve hissediyordur. Bak işte ne istediğini bilen biri. Geleceğe bakan biri! ”

şundan bundan

giieelll nohut pilava gieell ..

Yer Yeditepe Üniversite Hastahanesi yanı…Bir öğle yemeği böyle geçiştirilmiştir 🙂 Anne tavuktan tırsmıştır ama her Türk gibi yüce Allaha sığınmış ve kendini teslim etmiştir. Yok ben yemem yavrum yesin diyen bey sonunda pes etmiş “çiieek ordan da bana karabiberli ” diyerekten pepeeli çantası kucağında köşeye sinip tıkınmıştır. Türk annesi kişisi her zamanki gibi evladının tabağında kalanları tırtıklamıştır. Şuursuz evladı ise bir tane bile tavuk bırakmamış nohutları yalayıp yutmuş birkaç pirinç tanesini annesine bırakmıştır. Anne o birkaç tanecik pirincin üstüne şeyy biraz karabiber alabilir miyim diyerekten gözünü doyurmuş pirinçli karabiber yemiştir…Olsundur evlattır o yesin ben yemesem de olur demiştir fedakar cefakar anne… ( salak !  🙂 )  Kaşla göz arasında yutar endişesinden o acı minnak biberlerden oğlan zor kurtarılmıştır. Ballı olan ve pek kısmetli olan annenin enerjisiyle nohut pilav sırası gerçekleşmiştir. Satıcı çocuk hangi birine yetişeceğini şaşırmıştır. Oğlumun dediği gibi ” çok maceralı ” bir öğle yemeği olmuştur 🙂

Adsız

izledimler

Julia&julia..

juliaJulia&Julia 2009 yapımı bir film. Gerçek bir hikaye…Julia Child adlı bir yemek kitabı yazarı ve onun hayranı genç bir kadının yemek tarifleri macerası, duygusal dünyaları…Merly Streep’ i severim. Bu filmi meraktaydım. İyi ki de izlemişim. Keyif verdi. Mutfağa girme arzusunu kamçılıyor.

Filmi izlerken şu notları almışım;

*Soğan sahnesinde ( Büyük Julia onlarca soğanı doğramış ve doğramaya devam ediyor bu sahnede ) burnumun direği sızladı sanki çok ilginç 🙂 bu nedirki yaa..

*Büyük Julia’ nın eşi sevgililer gününde Julia’ ya arkadaşlarının yanında şöyle der ; Sen ekmeğimdeki tereyağım, aldığım nefesimsin .. ne hoş… Filmde tereyağa o kadar çok övgü var ki.. çok bayılmayan ben bile hiiieeyyyt getirin koca bir tereyağını yiyceeemm diye bir gaza girdim 🙂

*Suda yumurta haşlamayı denemek istiyorum ,,çok merak ediyorum becerebilecek miyim? Unutmayıp buraya da yazayım 🙂 Yumurtanın taze olması çok çok çok önemliymiş bu iş için.

Filmin fragmanı ve detaylı bilgi için ; http://www.sinemalar.com/film/6704/julie-julia

*** İzlediğim filmlerin google daki farklı sahnelerinden kolaj yapıyorum..bu hoşuma gidiyor…