Giysi Takası şenliği vaaarr..

Giymediğim giysilerimi vermeyi severim. Arkadaşlarımdan almayı da severim. Hem devir hesap devri hem de tüketim çılgınlığını önlemek ve paylaşımcı olmak hoşuma gider.

Pekiii….. Giysi Takası etkinliklerini duyanınız var mı? Temiz durumdaki giysilerini (çanta aksesuar…) götürüyorsun.. götürdüklerin kadar kupon alıyorsun ( bazen adet sınırı koyuyorlar  dikkat) ve sen de diğer giysilerden kuponun kadar alabiliyorsun.. yada giysilerini ihtiyacı olanlara verilmek üzere bırakıyorsun…ben geçen sene çok eşya götürmüştüm fazla olan kuponlarımı orda dolanıp duran şeker üniversiteli bir kıza vermiştim nasıl sevinmişti.. geçen sene etkinliğe katılmıştım..hatta televizyona çıkmıştık Kubilay’la 🙂 .. bloguma etkinlikle ilgili yazmışdım o zaman..bakınız burda.. https://loveandsmile.wordpress.com/2013/07/20/14-temmuz-giysi-takasi/

 

6 ve 7 eylül tarihlerinde Maçka Küçükçiftlik parkında yeni etkinlik var.

Detaylı bilgi buralardan da alabilirsiniz .. Ben inşallah gideceğim ya ct ya pz…

https://www.facebook.com/GiysiTakasi

https://twitter.com/giysitakasi

Kubilay’ın aklından geçenler

Kubilay veee aklından geçenler…… 🙂

** resimler üzerine tıklanınca büyüyebilir….

…

 

“Birazmakyajcokcabakım”da çekiliş..

Yine dopdolu hediyeli bir çekiliş…

http://birazmakyajcokcabakim.blogspot.com.tr/2014/08/yeniden-merhaba-cekilisi.html?spref=tw

Dövme mi dövmeme mi..

Bugünlerde dövme konusuna taktım…canım dövme çekiyor.. du…ve yaptıımmm.. nasıl olmuş 🙂

deeermişim… ama tabi ki kalemle kendim yaptım bunları… böyle şeyler var aklımda.. yada yonca… yada yıldızlı brişeyler… bazen istiyor bazen istemiyorum…  yer konusunda da kararsızım..

sizin dövmeniz var mı..ne düşünüyorsunuz bu konuda ? yaptırmanız gerekse nerenize ne yaptırırdınız?

Kılkuyruk Popi Güzellik Tacı…

Sevgili 2Balık1Kedi / Esra  arkadaşımdan kazandığım kitapla ilgili burda bahsetmiştim ; https://loveandsmile.wordpress.com/2014/08/25/tatli-2balik1kedi/

Kılkuyruk Popi Güzellik Tacı adlı kitabı Salim Keskingöz yazmış. Özlem Korçak çizmiş. ( Bu tatlı çizimlerin sahibinin bir blogu da var —> http://www.miraninsandali.com/ )

Kubilay’ a verdiğimde çok mutlu oldu. O gün bizde misafir olan arkadaşıma oku oku diye tutturdu. Beraber okudular. Kırkayağın ayaklarını saydılar 🙂 Kitabın verdiği mesaj güzelliğin detaylarda olduğu ve özel olduğu.. Bu çok hoşuma gitti. Resimler, anlatım çok eğlenceli. Yaşasın çocuk kitapları, çok seviyorum onları…

 

Sualtı aşıkları :)

Su altında çekilen fotoğrafları pek severim.. O kabarcıklar, saçların savruluşu, gözler, surattaki yamuk ifade… 🙂 Hep su altında fotoğrafım olsun istemişdim.. he he işte var artık..Çok sevdim bu kareleri beennnn 🙂

 

Atlantis Tablo…

Takip ettiğim tatlı kadın Demetoloji blogunda hediye veriyor. Atlantis Tablo sponsorluğuyla.. ben katıldım 🙂 isterseniz siz de buyrunuz ; http://www.demetoloji.com/2014/08/26/atlantis-tablo-ile-hediye-cekilisi/

Tatlı 2balık1kedi…

Enerjisini, yazdıklarını, ruhunu çok beğendiğim blog arkadaşım Esra’ nın kitap hediye çekilişine katılmıştım. Kazanmışım… http://2balik1kedi.blogspot.com.tr/2014/07/1-kitap-1-mektupta-klkuyruk-popiye.html …pek keyfim yoktu paket geldi az önce ve çok mutlu oldum….bir hediye böyle tatlı böyle sıcak mı yollanır… yanında bir mektup ve en sevdiğim şey olan kırtasiyelik şeylerle.. çok mutlu oldum. O da hep mutlu olsun dünya tatlısı minik yavrusu ve eşiyle.. kitabı bu akşam hemen Kubilay’ a okuycam 🙂 kitap hakkında yazarım mutlaka .. benden önce kitabı anlatan Esra’ nın satırları burada ..ben asla onun kadar güzel kitap anlatamam bunu itiraf edeyim 🙂  http://kitaplikkurdu.blogspot.com.tr/2013/08/kilkuyruk-popi-guzellik-tacisalim.html

 

Oje canavarının çekilişi..

Sevgili Oje Canavarı blogunda çekiliş düzenlemiş. Ben de katıldım tabi ki.. duyurması benden katılması sizden 🙂 bana bol şans size hiç şans diliyorum 😛

http://ojecanavari.blogspot.com.tr/2014/08/oje-canavar-1-yasnda-iyikidogdumm.html

Kitap hediye etsem…

Kahraman Tazeoğlu’ nun ” Bukre ” adlı kitabının methini birçok blogda okudum. Bana arkadaşımın hediyesi…Canım hiç aşk meşk okumak istemediği için okumadım. Kitabı hediye etmek isterim. Takipçim olmanız ve takip ettiğiniz mail adresini yada bloglovin adresinizi yorum yazmanız yeterli. Son gün 2 Eylül..

Mutlu bir haftasonu diliyorum herkese…

Doğmamış Çocuğa Mektup..

Kitap okumadan yaşayamayan… hali vakti olsa bir sürü kitap okuma derdinde olan bendeniz bir kitap daha bitirdi…..  ” Doğmamış Çocuğa Mektup ” . ORIANA FALLACI yazmış..

Sevgilisinden ayrılmış bir kadın…hamile olduğunu anlıyor…doğurmalı mı…aldırmalı mı…………. İç savaş,hesaplaşma ve gelişmeler…

Hüzünlü bir kitap. Bir monolog. Felsefikce bir monolog.

Kitaptan seçmelerim ;

Bir çok kadın sorar kendi kendine, dünyaya neden çocuk getirmeli diye. Aç kalsın , üşüsün, ihanete uğrasın, aşağılansın, savaşta ya da hastalıktan ölsün diye mi? Açlığın doyurulabileceği,üşüyenin ısınabileceği,sadakat ve saygının ömrü boyunca ona eşlik edebileceği, savaşı ve hastalığı ortadan kaldırma çabasına onun da uzun yıllar katkıda bulunabileceği umudunu baştan geri çevrimiştir bu kadınlar. Belki de onlar haklılar. Ama hiç yokluk acı çekmekten daha mı iyi?

* *

Yalnızca çok ağlamış olanlar yaşamı tüm güzelliği içinde algılayabilir, keyifle gülebilirler. Ağlamak kolay, gülmek güç.

* *

Aile kavramına inanmıyorum ben. Aile, kişileri dah aiyi denetlemek, onların kurallara, efsanelere bağlılıklarını daha iyi sömürmek için, bu dünyayı kim örgütlemişse onun tarafından uydurulmuş bir yalan. Yalnız olduğumuzda daha kolay başkaldırırız, başkalarıyla birlikteysek daha kolay uzlaşırız düzenle.

* *

Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona.

 

Bir çekiliş..

“Kendinin Ruh Doktoru ” blogunda bir çekiliş düzenlemiş.. Ben de katıldım.. Katılmak isterseniz buyrunuz ; http://kendininruhdoktoru.blogspot.com.tr/2014/08/yepyeni-bir-cekilis.html

Ocaklı tatili ve…

Anneanne- Oğul Erdek tatilimizi nihayetledik. Tatile gitmeden önce ;

1- Anne-oğul arkadaşımda yatıya kalmacalık yaptık..Kerem ve Kubilay çok eğlendiler. Bazen oyuncak/kitap kavgasına tutuştular, bazen zıplama ve birbirinin üstüne atlama oyunları oynadılar. Çok keyifliydi. İşte iki komik an 🙂 2 – Arkadaşımın oğlunun doğumgününe gittik. Palyaço çocukların yüzlerini boyarken ben de kedi olmak istedim 🙂 çok eğlendik ailecek… İyi ki doğdun Yiğiiiittttttttttttttttt 🙂 Gelelim tatile.. Ocaklı ( Erdek ) beldesinde Sanem Otel’ de kaldık. Küçük şirin bir otel. Beklentimin yüksek olmadığı bir beldeydi Ocaklı.. dolayısıyla otelimizde orta kararda bir oteldi. Çalışanlar saygılı güleryüzlüydü. Yemekler az çeşitli olsa da salatalar ve zeytinyağlılar bize yetti. Ben zaten kolay beğenen, memnun olan bir insanımdır. Annem ve oğlum mutluydu. Dolayısıyla ben de keyifliydim.. Deniz çok güzeldi bizim otelin önünde.. ilerilere yürüdüğümde çok yosunlu olduğunu gördüm ama şükür bizim yer temizdi.. balıklar görünüyordu heryerde.. hani kum rengi balıklar… dalga sıfır. tabi Kubilay çook mutlu oldu.. cesurca alıyor başını gidiyor. ilk girdiğinde sürekli “anne ben korkmuyorum çünkü dalga yok” diye kendi kendine söylendi durdu 🙂 Havuzda da çok oynadı. Büyüklerin tarafına girmek çok istedi bir kere izin verdim simitle 🙂 çünkü ben boyumu geçen yere giremiyorum da 🙂 babası da yok çocuğu sokamadım…malum 150 lerdeyim havuz da 160 dı 🙂 ama oğlum benden cesur çıktı o ayrı …     Çok çocuk vardı otelde.. Bu da Kubilay için çok iyiydi. Çok hareketliydi çok peşinde koşturdu beni.. Haşin çocukla haşin narin çocukla narin oldu. Haşin çocuk resimdeki Kemal 🙂 hem seviştiler hem didiştiler 🙂  Narinler ise resimdeki şirin kızlar.. onların yanında daha sakin daha narindi oğlum 🙂

Ben o kadar çocuklarla oynadım ki…. bir ara çocuklardan birinin anneannesi yanıma geldi bana “siz öğretmen misiniz” diye sordu.. öğretmene benziyormuşum 🙂 mutlu oldum… çocuklarla iyi anlaşırım her zaman…ve çok oynarım…

Bu kırmızı uçan şey sanırım helikopter böceği… görür görmez fotoğrafını çektim.. tabi amatörden de amatör bir fotoğrafçekerim orası ayrı:)

Bu arada tuvalet mevzunu hallettik… daha gitmeden kakasını hiç korkmadan sıkılmadan yapmaya başladı.. tatilde de rahatça söyledi ve yaptı ordaki tuvalete.. merdivenli adaptörü götürmedim otele.. pepeeli küçük oturma adaptörünü yanıma aldım.. fakat gezerken restoranlada falan adaptör falan almadık kendisi oturdu bende tuttum ve yaptı tuvaletini.. çok mutlu oldum her koşula uymasına…ender zamanlarda oyuna dalarsa çiş kaçırdığı oluyor… bu da normal zaten…

Otobüsle dönerken yolda sıkıldı ama şükür şirin ikiz kızlara takıldı da oyalandı 🙂

ve son olarak bu da bendeniz örümcek anne 🙂  

 

 

Her çocuk özeldir…

” Hayat sanki bir pamuk şekerdir umutlar ve hayaller arasında dönen..avucunda biriktir ve tadını çıkar “

diyor filmin içindeki şarkı….. ne hoş bir cümle…

Öncelikle siz bu zamanı ayarlanmış yazıyı okurken ben Erdek’ te tatilde olacağım oğlum ve annemle 🙂 iyi ki şu yazı zamanı ayarlama kısmı var 🙂

Bu filmin methini birçok blogda okumuştum nihayet kısmet oldu izlemek…

Hindistan yapımı film … Taare Zameen Par … yönetmeni başroldeki öğretmenmiş yani Aamir Khan.. başlangıç jeneriği ( böyle diyorlar demi ? ) öyle şeker ki balıklar, karpuz, hayvanlar….. çizgifilm tutkunu olarak çook hoşuma gitti.. Film çizgifilm değil tabiki.

Filmin başlangıcındaki not okumalar harika 🙂 okul günlerimi hatırladım 🙂

Meraklı keşifçi bir çocuğun okul yaşantısı…

Ve çekinmeden diyorum ki öğrencilerine vuran öğretmenlerin elleri ayakları kırılsın o kadar… bazı sahnelerde deli oldum ..

Veee sonraaa olmak istediğim öğretmen şekli belirdi sahnede…işte ben…danseden gülen oyunlar oynatan şaşırtan deli dolu bir öğretmen… böyle bir öğretmen olmak isterdim.

Disleksi ‘ yi anlatıyor film aynı zamanda… Nedir Disleksi…

Disleksi dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. Bu bozukluğu olan tanıdıklar kim biliyor musunuz? Sıkı durun şaşıracaksınız … Albert Eistein, Leonardo da Vinci, Tom Crouse, Walt Disney…

Her çocuk özeldir.. her çocuğun kendine has yetenekleri, becerileri vardır.. Yeter ki ona fırsat, destek ve anlayış  gösterilsin… İzlenilesi bri film. Çok beğendim…

Filmle ilgili detaylar, kısa sahneler vs burda –> http://www.sinemalar.com/film/40235/taare-zameen-par

Düşüncenin İyileştirici Gücü..

Louise Hay’ in ilgiyle okuduğum Düşünce Gücüyle Tedavi kitabından sonra şimdi bu kitaba sıra geldi. Fazla söze gerek yok alıntılarım aşağıda….bu tarz kitapları sevenlere tavsiye ederim…

Kaç yaşında olduğunu bilmeseydin, kaç yaşında olurdun? Dr.Wayne W.Dyer

 * *

Hayatımdaki her insan , bana ait bir parçanın bir yansımasıdır. Sevdiğim insanlar, benim sevgi dolu yanımı yansıtır. Hoşlanmadığım insanlar, benim iyileşme ihtiyacı duyan yanımı yansıtır. Hayatımdaki her deneyim, büyüme ve gelişme için bir fırsattır.

 * *

Hayat bir değişimler dizisidir. Düşüncelerinde sert ve katı olanlarımız, değişim rüzgarı estiğinde genellikle kırılır. Ancak söğüt dalları gibi olanlarımız, kıvrılır ve yeni değişimlere kolaylıkla uyum sağlar.Eğer değişmeyi reddersek, Hayat yanımızdan geçer ve onun ardında kalırız. Nasıl esnek bir vücut ile daha rahat hissedersek, esnek bir akıl ile daha rahat yaşarız.

 * *

 Ana babalarımız ile sorunlarımız olduğunda , onların da bir zamanlar masum bebekler olduğunu çoğunlukla unutuyoruz. Onlara kırıcı olmayı kim öğretti? Yaralarını sarmaları için onlara nasıl yardımcı olabiliriz? Hepimiz, sevgiye ve iyileşmeye muhtacız.

* *

Yaşlılara nasıl davranırsak , yaşlandığımızda da bize öyle davranırlar.