yedim

meyveli yoğurt

Yoğurdu çok çok severim. Eve meyveli yoğurt almam. Koyarım meyveyi içine olur meyveli yoğurt 🙂 Meyve bulamazsam evde ne reçeli varsa koyarım nefis olur 🙂

Ben genelde yarım yağlı yoğurt almaya çalışıyorum.

Bu arada geçen gün kayınvalidemde süzme yoğurt yedim. Nefisti. Bim’ den almış.

şundan bundan

ekolojik ayak iziniz

http://www.yesilist.com/’ da görüp ziyaret etmiştim. Siz de misafir olun istedim.  http://ekolojikayakizim.org/
 http://ekolojikayakizim.org/home/calculator_complete

Benim sonucum ;

2.32 tane gezegenimiz varmış gibi yaşıyorsun ancak yalnızca bir dünyamız var!
Ayak izinizi küçültün…
Ayak iziniz 2.32
gıda20%
seyahat22%
Ev 27%
Siğer 31%
Sizin karbon ayakizi ‘nizi 9.00 ton olarak hesapladık.

şundan bundan

istiyorum

Kanlıca ya gitmek istiyorum.. Yoğurt yemek istiyorum. Pudralı pudrasız fark yapmaz.
  Sessiz bir ev istiyorum…denize baksın istiyorum. Komşu istemiyorum. Sessizlik de sıkar diyen varsa dilimi çıkarıyorum hiç de bile diyorum.
     Ağlamak istiyorum. Gözümde yaş namına bir şey kalmasın ve artık ağlamaya ihtiyaç duymayayım istiyorum.
        Durmak istiyorum, sakinleşmek istiyorum. Sürekli plan program yapmamak, sürekli birden fazla şeyle uğraşmamak istiyorum.
           Rahat bırakılmak, kendimi rahat bırakmak istiyorum.
             Karnımda bir can istiyorum. Canıma can katsın istiyorum. Canımdan can olup varolsun istiyorum ve mutlu bir can olsun istiyorum.
              Boşaltmak, sadeleşmek, durulmak istiyorum. Bazen herşeyimi atmak istiyorum. Pişman olmaktan korkmamak istiyorum.
                Çalışmak zorunda olmamak istiyorum. Özgür olmak istiyorum.
                  Kaçmak istiyorum. Uzaklara gitmek istiyorum. Yabancı bir yerde yabancı olmak istiyorum.
                     Sorunsuz, kabussuz rüyalar sitiyorum. Sadece neşe görmek istiyorum.
                        Çalıştığım yerde yasaksız internet istiyorum. Gün içinde rahatça bloguma birşeyler yazabilmek istiyorum.
                           İstiklal caddesinde salak salak yürümek istiyorum. Kızılkayalardan hamburger yiyip üzerine limonata içmek istiyorum.
                             Sinemaya gitmek istiyorum. Filmde kaybolmak istiyorum.
                               İlgi istiyorum. Yazdıklarımla, konuştuklarımla ilgilenilsin istiyorum. Akıl istiyorum, fikir istiyorum.
                                 Zaman istiyorum.
şundan bundan

Dünya’m için

Dünya’ m için neler yapıyorum ;
* Mutfağımda kağıt havlu yerine bez mutfak havluları kullanıyorum.
* Çöplerimden cam, kağıt, metal ve plastikleri ayırıyorum.
* Yumurtanın haşlama, sebze ve meyvelerin yıkama suyunu çiçeklerim için biriktiriyorum.
* File,kağıt ve kumaş torba taşıyorum. Geri dönüşümlü çöp poşeti kullanıyorum. ( Koroplast )
* Aliminyum ve streç folyo kullanmıyorum.
* Fırında veya ocakta ısıyı erken kesiyorum. Biraz da kendi sıcaklığıyla pişmeye devam etmesini sağlıyorum.
* Sıkça evdeki eşyaları eleme huyum vardır. Uzun süre giyilmemişler, kullanmadığım eşyalar…vs
* Minik dostlara ahşap oyuncuklar hediye ediyorum. Plastikden uzak durmaya çabalıyorum.
* Damacana su kullanmıyorum. 3 veya 5 litrelik su alıp hemen cam sürahi ve şişelerime boşaltıyorum.
* Kullanmadığım elektrikli eşyaların fişi çekilidir.
* Saçımı ender kuruturum.
* Ojelerimi çabuk bozulmasın diye buzdolabında tutarım.
* Çamaşır makinesi dolmadan çalıştıramam.
* Pilleri pil kutusuna atıyorum.
* Tuz ve sirkeyi sık kullanırım. Özellikle tencere ve  fırın tepsisi temizliğinde tuz çok iyi oluyor.
* Eskimiş çorap ve iç çamaşırlarını kirli yerleri temizlemede kullanıyorum.
* Asla ve asla yere çöp atmam. Hatta bazen yerden çöp toplarım 🙂 Çöp kutusu bulamazsam çantama, cebime çöp koyarım.
* Hava güneşliyse kalın giyip kombiyi ya kısarım ya kapatırım. Binamıza dış yalıtım yaptırdık çok faydası oldu.
* Kendi evimde ve nerde olursam olayım boş yerde ışık söndürme huyum var. Çalıştığım şirkette de lavabodan çıkarken bakarım kimsecikler var mı hemen ışık söndürürüm. Boşa yanan lambalara çok içim acır.
Eksiklerim;
* Kızartma çok ender yaptığım için çıkan yağ az diye lavaboya döküyordum. Ama karar verdim az da olsa yağ biriktirme işlemini yapmaya başlıycam. Atık yağ hattıyla irtibat kurucam. ( 444 28 45 numaralı Alo Atık hattı )
* Buzdolabı poşeti kullanımımı aza indirmek için minik saklama (cam) kapları almalıyım.
* Daha az peçete, kolonyalı mendil kullanmalıyım.

Sizlerin de çevre ve dünya sevgisi için tavsiyeleriniz varsa lütfen yazın,

* Fotoğrafdaki güzel elmaları Polonezköyde bir piknik sırasında çekmiştim.
kitaplık

Denge


20/6/2006 tarihinde eski blogum , ilk gözağrım guzela.blogcu.com da yazmışım bunu. Bu blogumda da olmasını istedim.
Gittiğim bir söyleşiden bu tabloyu not almışım.
Olumlu, pozitif özellikler  / Aşırıya kaçtığında,dengesini yitirdiğinde olumsuz özelliklere dönüşebiliyor.
Olumlu güç/özellik  –   Dengesini yitirdiğinde/negatif
Alçakgönüllülük – Değersizlik hissi, acizlik
Kendine güven – Kibir
Özen gösterme – Endişe, kaygı
Nazik – Zayıflık, aşırı incelik
Güçlü – Zorlayıcı, hükmetmeyi seven
Saygılı – Kararsız, çook uyumlu, pısırık, çekingen
Dürüst – Duyarsız
Disiplinli olmak – Takıntılı
Merhametli olmak – Patronluk taslamak
şundan bundan

yapcam etcem

İlgiyle takip ettiğim Slingomom, okuyan herkesi sobelemiş (  http://www.slingomom.com/featured/yapilacaklar-listesi-sobelendim/ )
İşte ” Yapılacaklar ” listem ;
* Pasaport alma işi için hazırlanmalı, fotoğraf vs.
* Eşimle güzel bir fotoğrafımızı ayarlamalıyım. Büyütüp yatağımın karşısına asmak istiyorum.
* Digital fotoğraf makinesi çıktı mertlik bozuldu 😛 Bastırılacak fotoğrafları ayarlayıp artık bastırmam ve albüme yerleştirmem gerek.
* Çamaşır ve bulaşık makinesinin filtrelerini, içini temizlemem gerekiyor.
* Salona ayna bakmalıyız.
* İncik boncuk kutularım, çekmecem çorbaya dönmüş, düzeltmeliyim.
* Yatağımızı değiştirmeliyiz. Eşim bel ağrısının yataktan kaynaklandığını düşünüyor.
* Rengarenk çoraplarımı giyebilmem için dümdüz siyah, sade ve uzun kollu kışlık bir elbise almalıyım.
* Oyuncaklarım için bezden kutu alıp düzenlemeliyim. Şimdiki durdukları baza altı karmançorman olmuş.
* Salonun kapısını akerdeon kapıya çevirmek istiyoruz, araştırma yapmalıyım. ( Deneyimi, bilgisi olan varsa faydalanmak isterim)
* Koltuklardan sıkıldım. Koltuk örtüsü bakınmalıyım.
* Buzdolabını iyice temizlemeliyim.
* Mini fırınımı mutfak tezgahından kaldırmak istiyorum. Ki yer açılsın da rahat rahat kavanozumu falan yerleştireyim. Mini fırınımı üzerine koyabileceğim bir dolap almalıyım.
* Daha az yemeliyim 🙂
* Yürüyüşlerimi arttırmalıyım.
* Gelincik ve ayçiçek temalı tablo almak istiyorum.
* Ayakkabılığı düzenlemeliyim.
 
Ben de okuyanı sobeliyorum. Lütfen okuyan bloguna yazsın ” YAPILACAKLAR ” listesini. Blogu olmayan da yorum olarak yazsın lütfen, yazmayan davul olsun 🙂 🙂 😛

* Fotoğrafdaki beni, Sapanca’ da eşim fotoğrafladı 🙂
kitaplık

Omni

YARADILIŞIN DÖRT PRENSİBİJohn L. Payne
Arkadaşımın ( http://modadabirkadin.wordpress.com/ ) tavsiyesi ile okudum bu kitabı. İlgimi çekmeyen konuların olduğu bazı yerlerde sıkıldım. Ama yine de kitabı sonuna kadar okumamı sağlayan merak ve ilgiyi uyandırdı ben de. Hatta birkaç yerinde beni çok etkileyen durumlar oldu. Kendime sormamı istediği soruların cevapları bana farketmediğim şeyleri farkettirdi, duygu patlaması yaşadım. Akıcı ve ilgi çekici. Hayatı, kendinizi sorgulamaktan hoşlanıyorsanız, spritüel şeylerle ilgiliyseniz okuyun derim.

Kitaptan denizde kum notlarım ;
 
Siz bir şeyi sevdiğinizde, onu kabul edersiniz. Bir şeyi kabul ettiğinizde, ona direnmeyi bırakırsınız, bir şeye artık direnmediğinizde, onun üzerine odaklanmayı bırakırsınız. Anahtar budur.
 
Sevgi özgürlüğünüzün anahtarıdır. Sevgi kurtuluşunuzdur.
 
Eğer hayatta fiziksel, duygusal ya da parasal bir sorunla mücadele ediyorsanız, kendinizde şu soruyu sorun: Bunun karşılığında aldığım ödül nedir? Ben bundan ne elde ediyorum?  Eğer bu sorun birden yok olsaydı, hayatımla ilgili hangi kararları vermem gerekecekti? İlişkilerim bu sorundan ötürü desteklenmeme mi dayanıyor? Birçocuğunuz kurtulmaya çalıştığınız sorunu sürdürürsünüz, çünkü onu bırakmanın sonuçlarından korkarsınız. Ayrıca, eğer bir dünya görüşü, bir hastalık ya da parasal bir sorun uzun zamandır deneyiminizde olagelmişse, o, enerjinizle karışıp birleşerek sizin bir parçanız haline gelmiştir. O zaman şu korku ortaya çıkar : Eğer onu bırakırsanız, siz kim olacaksınız?
 
Eğer ıstırap o kişiye hizmet ediyor olmasaydı, onun yaşamında olmazdı.
 
 
Bir çocuğun yaşamında uğradığı düş kırıklıklarına ana baba ile çocuk arasındaki sessiz iletişim neden olur. O çocuk orada fiziksel olarak mevcut olsa da olmasa da, bir ana-baba olarak düşündüğünüz her düşünce direkt olarak çocuğunuza ulaşır. Eğer siz ebeveyn olarak kendi değerinizi bilmiyorsanız, mali mücadele içindeyseniz, öz-güveninizden ya d öz-saygınızdan yoksunsanız, bu hisleri çocuğa da geçirirsiniz.
 
 
Hayatınıza giren her çocuk bir armağanla gelir. Onlar -onlara ana-babalık yapma deneyimi yoluyla- size kim olduğunuzu göstermek için gelirler.
 
Hiçbir doğum bir rastlantı değildir; tüm ruhlar bu dünyaya ana-babalarıyla yaptıkları anlaşma doğrultusunda girerler, çocukluklarında her iki ebeveyn de yanlarında olmasa bile.
 
Eğer siz kısıtlayıcı bir fiziksel rahatsızlığa sahipseniz, kendi kendinize, bu fiziksel kısıtlamanın size başka türlü sahip olamayacağınız neyi verdiğini sormanız yararlı olur. O sizin ana-babanız ile herzamankinden daha çok vakit geçirmenize mi neden oldu? Sebat, cesaret ya da şefkat gibi nitelikleri geliştirmenize mi yardımcı oldu?
 
Birşeyi onu sevene dek bırakamayacağınızı bildiren bir yasa vardır. Sevmek izin vermek ve kabul etmektir.
 
Mutluluğun Dört Anahtarı
KENDİNİ TAKDİR ETME : Doğal yeteneklerinizi kabul ve tasdik etme yoluyla yaratma yeteneğinizi güçlendirir.
İZİN VERME : Sevgi dolu bir hayat yaşamanın anahtarıdır.
ŞÜKRETME : Bolluğu mıknatıs gibi çekmenizi sağlar. Siz her neyin üzerinde odaklanırsanız, o çoğalır.
BAĞIŞLAMA : Sağlığa ve rahatlığa götürür. Eğer rahatsızsanız ya da hastaysanız, daima, bağışlamanız gereken bir şey var demektir. Bağışlamak gerçek kimliğinizi hatırlamaktır.