soysuzlar çetesi

Quentin Tarantino’ nun ” Soysuzlar Çetesi ” ( Inglourious Basterds ) adlı filmini çok beğendim. İzlerken heyecanlanıyor ve merak ediyorsun. Bazı sahneleri öyle kanlı ve mide bulandırıcı ki bakamadım. Buna rağmen güldüren sahneleri de var. İlginç bir film. Kurgusu bence çok çok başarılı. Brad Pitt’ i çok sevdim, gülümsetti beni hep Marlon Brandovari haliyle. En sevdiğim sahne çete üyeleri ve Brad’ in İtalyan rolü oynadıkları gala sahnesiydi. Alman Albay pek gıcıkdı. Hele de galada italyanca konuşması ve verdiği kahkahalı tepki. ( Kendisi Oscar almış bu arada ) Yine bir klişe yaşanıyor bu filmde…Amerika kazanıyor 🙂

Brad’ in cılız ve komik  Arivederçi (a rivedere ) deyişi eşimle benim için eğlencelik oldu. Çok komikdi.

Filmde geçen bir oyun hoşuma gitti. Küçük kartlara ünlü kişileri yada karakterleri yazıyorsun. Kartı yanındakine veriyorsun o da alıyor ve alnına yapıştırıyor ve sorular sorarak alnındakini tahmin etmeye çalışıyor. Kalabalıkken oynaması zevkli gibi gözüküyor.Ekşi sözlükten birkaç alıntım olucak film hakkında;

Θ meşhur albayımızın, sözde italyanlarımızla tanıştırılma sahnesinde kendisine tek kelime etmemesi söylenen omar’ın adını tekrarladığı sırada yaptığı hareket -bizde yemeğin leziz olduğunu anlatmak için kullanılır- italya’da yaptığınızda yumruk yemenize sebep olacak bir harekettir.sinemada kopmama sebep olmuştur. albayımız orjini italyan olmadığından bunu anlamamıştır, ancak bununla, tarantino, iyi yönetmendir değildir bu kişiden kişiye değişebilir, ince zeka sahibi, ayrıntılara çok dikkat eden biri olduğunu göstermiştir. /yazar : wenge

Θ tarantino’nun inglourious basterd olduğunu gösteren filmdir. sinema tarihinde yer edinmiş hemen hemen bütün yönetmenlerin nazi dönemiyle ilgili bir hesaplaşmaları olmuştur. sinemanın aykırı çocuğu olarak bu yola baş koyan tarantino’nun elbette sıradışı bir kurgusu oloacaktı. kendi röportajında da belirttiği üzere olayı kurmuş ve ikinci dünya savaşını arka plan olarak kullanmıştır. film esasında pulp fiction’dan sonra aklına düşmüş ama uma’ya olan zaafı ve death proof için hazırlanan ekipten dolayı bu zamana kalmıştır. film özellikle cannes film festivaline yetiştirilmek üzere kastırılmış hikayenin geçtiği topraklara adeta hediye edilmiştir.

filmin iki ana karakterinin karşı cinslerden olmasına rağmen bir kere bile karşılaşmamaları iki kelam laf etmemeleri, hollywood klışe filmleriyle uyuşmuş seyrci için ezberbozucu olsa gerek. christopher waltz’ı umarım başka filmlerinde görürüz. /yazar : vanilya

Θ çoğunluğun izlerken sevdiği, zevkten bayıldığı ama hala hiç bir yorumda neden sevdiğini hiç kimselerin dillendiremediği “oyunculuklar harika, senaryo müthiş, kadın güzel, adam yakışıklı, tarantino baba gene yaptın yapacağın” vs.. dışında bir söz duymadığım, sadece ilk sahnesinde müthiş bir sinema dili olan, gerisi tarantinonun şımarık ve nazilerden farklı olmayan intikamcı zihin yapısını yansılayan, “gerçekten anladınız mı bu filmi ve ne anladınız” diye sordurtan faşist kan revan film../yazar:tavus

 Θ işte, yıllardan beri yapılan kasıntı, ikinci dünya savaşı filmlerinin intikamını alan tarantino filmi. ajitasyon yok, tarihi tutarlılık hiç yok, tamamen eğlencesine, spaghetti western soslu, harika tarantino diyaloglarına sahip, bomba bir yapım. oyunculuklar ayrı ayrı iyiler ama christoph waltz kesinlike en çok parlayan kişi kadroda. oynadığı karakter hans landa da herhalde quentin tarantino’nun yarattığı en iyi karakterlerden birisidir. izlenmesi gereken bir film diye düşünüyorum. her şeyin bu kadar çok ciddi olduğu bir dünyada, tarantino kurtuluşun sinemada olduğunu bir nevi gösteriyor bize çünkü. /yazar:zaman yolculugunda saatini unutan adam

Resim bu adresten alındı : http://www.boston.com/ae/movies/blog/inglourious-basterds.jpg